İngiliz hükümeti, Çevrimiçi Güvenlik Yasası’nda, sosyal medya devlerinin ana akım haberleri temyiz süreci olmaksızın kaldırmasını engelleyen bir …
İngiliz hükümeti, Çevrimiçi Güvenlik Yasası’nda, sosyal medya devlerinin ana akım haberleri temyiz süreci olmaksızın kaldırmasını engelleyen bir değişiklik yapılmasını teklif etti. Hükümet dünyada çevrimiçi güvenliğe dair bir ilk niteliğindeki bu yasa için istenen değişikliklerin gazeteciliği güçlendirecek bir adım olacağını savunsa da alternatif medya organları için tehlike teşkil ediyor.
Aston Üniversitesi’nden onursal sosyoloji profesörü Ellis Cashmere, “İngiltere’de sosyal medya şu anda 16-24 yaş arasındakiler ve etnik azınlıklar için dünyayla ilgili bilgi edinebilmek adına ana kaynak” derken sosyal medya platformlarının kötüye kullanımıyla ilgili de şunları söyledi: “Platformların yöneticileri, ellerindeki gücü sınırlamayıp bu gücü içerikle oynamak ve isterlerse tamamen içeriği platformdan kaldırmak için kullandı. Bu hiç duyulmamış bir sansür uygulama gücü. Tarihin hiçbir döneminde sahiplerin bilgi akışı ve içeriğini kontrol etmelerine yarayan böyle devasa güçleri olduğunu hatırlamıyorum.”
Çevrimiçi Güvenlik Yasası ilk olarak Mart 2022’de parlamentoya sunulmuştu. Yasanın amacı sosyal medya platformları, arama motorları ve çeşitli internet sitelerinin ‘yasadışı aktivite ve zararlı içerikler yaymaktan’ sorumlu tutulmasını sağlamaktı.
İngiltere hükümetinin internet sitesine göre de bu yasaya yapılması istenen yeni değişikliklerin amacı da ‘tanınmış haber kuruluşlarındaki’ gazetecilerin elinden çıkan haberlerin, yer verildikleri sosyal medya platformlarından keyfi olarak kaldırılmasının önüne geçmek. Değişikliğin onaylanması ve yürürlüğe girmesiyle birlikte sosyal medya devleri ‘tanınmış haber yayıncılarının haberlerinin’ -bu haberler halihazırda moderatörlerin onay sürecinde olsa dahi- görünür ve erişilebilir olmasını sağlayacak.
Ancak değişikliğin tartışma yaratan asıl kısmı da bunun alternatif medya kaynaklarını da içine alacak şekilde düzenlenmemiş olması. Bu taraflı yaklaşım, yasaya daha önce yapılan bir değişiklikte de kendini göstermişti. Söz konusu değişiklikle birlikte sosyal medya platformlarına ‘İngiltere’ye zarar veren yabancı devlet aktörlerinin yaydığı yanlış bilgileri tespit edip engelleme’ yetkisi verilmişti. Burada özellikle hedefe oturtulan kuruluşlar da Rusya’nın Ukrayna operasyonu sonrası AB ve sosyal medya platformlarının yasak getirdiği Sputnik ve RT’ydi.
İfade özgürlüğünün Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’da çok değer verilen ilkeler olduğunu hatırlatan Prof. Cashmere, “Ama Ukrayna’daki çatışmalar başladıktan sonra Batılı hükümetlerin RT, Sputnik ve birkaç daha az önemli kuruluşun yayınlarını engellemesine hiç tepki gösterilmemiş olması ilginç” diye devam etti. Birçok Batılının Rusya perspektifini de görmek istediğini, bu yüzden Rus basınına yasak getirmenin manasız olduğunu vurgulayan Prof. Cashmere, Rusya ve Devlet Başkanı Vladimir Putin’in canavar gibi gösterildiğinin altını çizip “Rus basınına yer vermek halkın bir şeylere ikna olacağı, hatta etki altında kalacağı anlamına gelmez ama bağımsız olarak kendi kararlarını kendileri verme hakkına sahip olduklarını düşünüyorlar. Bu olanak ellerinden alındı” ifadelerini kullandı.