Reel sektörümüzün büyük yatırımlar yapabilmesi, ölçeğini büyütebilmesi için ihtiyaç duyduğu fonları uygun koşullarda temin etmesi şüphesiz kritik bir önem arz ediyor. Bankacılık sektörü istikrarlı ve sağlıklı biçimde faaliyetlerini sürdürebilmesi için bizler de tüm gerekli tüm çalışmalara hız kesmeden devam ediyoruz.
Bankacılık sektörü tarihinde ilk kez aktif büyüklüğünü 10 trilyonun üzerine çıkardığı bir döneme şahitlik ediyoruz. Sektörün aktif büyüklüğü mart itibari ile 10.2 trilyon liraya ulaşmış bulunuyor.
Krediler 5.5 trilyon liraya, mevduatlar 6 trilyon liraya ulaşmış durumda. Kredi büyümelerini yakından takip ediyoruz. Türkiye ekonomi modelimizle birlikte selektif kredi yaklaşımını ekonomi politikamızın odağına yerleştiriyoruz. 20 Mayıs itibarıyla ticari kredi büyümesi yıllık yüzde 26.3 seviyesinde gerçekleşti, tüketici kredi büyümesi ise yıllık 23.6 seviyesinde seyrediyor.
Bankacılık sektörümüz güçlü sermaye yapısı, kârlılık oranları ve yüksek aktif kalitesine sahip. Sermaye yeterlilik oranı yüzde 20.4 oranında ce yasal alt sınırın nerdeyse 2 katının üstünde. Tahsili gecikmiş alacak oranı yüzde 2.9 ile oldukça düşük seviyede.
Küresel ekonomi zor bir dönemden geçiyor. Salgının tetiklediği sıkıntıların ardından şubatta başlayan Ukrayna’daki savaş da devam ediyor. Bu durum salgın sonrası toparlanma eğilimindeki küresel ekonominin yüzleşmediği sıkıntıları daha da derinleştiren bir gelişme oldu.
Emtia fiyatlarındaki yüksek artışlar ve tedarik zincirinde yaşan sorunlar ve taşımacılık faaliyetlerinde görülen artışlar tüm dünyada enflasyonun sert biçimde yükselmesine sebep oldu. Yaşanan bu olumsuz gelişmeler karşısında biz mevcut kaynaklarımızı etkin kullanarak vatandaşlarımızın ve üreticilerin maruz kaldığı fiyat artışlarını ciddi oranda sübvanse ediyor, bir çok destekler veriyoruz, vermeye devam ediyoruz.
Türkiye ekonomi modelimizle kararlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyoruz. Cari açık sorununu ve bunun neden olduğu sorunları kökten çözmek için tasarladığımız Türkiye ekonomi modeli ile bütçemiz tüm küresel olumsuzluklara rağmen istikrarlı ve güçlü biçimde büyümeye devam ediyor.
Öncü göstergeler ışığında bu yıl ilk çeyrekte güçlü ve dengeli büyüme eğiliminin sürdüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz. Yarın büyüme ilk çeyrek sonuçları açıklandığında inşallah hep beraber şahit olacağız. Öncü veriler ilk çeyrekte yıllık olarak 7 civarında bir şekilde gerçekleşeceğine işaret ediyor