enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
9°C
İstanbul
9°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Az Bulutlu
10°C
Salı Az Bulutlu
12°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
13°C

Günlük tuz kullanımını 1 gram azaltarak inme ve kalp krizi riskini azaltmak mümkün

Trakya Üniversitesi (TÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, günlük tuz miktarının 1 gram düşürüldüğünde, inmeye bağlı …

Günlük tuz kullanımını 1 gram azaltarak inme ve kalp krizi riskini azaltmak mümkün
18.03.2022
160
A+
A-

Trakya Üniversitesi (TÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, günlük tuz miktarının 1 gram düşürüldüğünde, inmeye bağlı ölümlerin yüzde 5, kalp krizine bağlı olanların yüzde 3 azaltılabileceğini söyledi.

Prof. Dr. Üstündağ, AA muhabirine, Türk insanının günde ortalama 15 gram tuz tükettiğini, bu oranın normalin 3 katı olduğunu belirtti.

Sağlıklı bir insanın böbreklerinin günde 5 gram sofra tuzunu uzaklaştırabildiğini anlatan Üstündağ, bu miktarın üzerinde alınan her gram tuzun vücuda farklı zararlar verdiğine dikkati çekti.

Üstündağ, tuzun fazla kullanımının hipertansiyon başta olmak üzere pek çok hastalığa neden olduğunu belirterek, “Hipertansiyon, çağımızın en büyük halk sağlığı sorunu. Her yıl dünya genelinde yaklaşık 10 milyon insanı zamanından erken öldüren, yaşamını sonlandıran bir hastalık. Bunun gelişmesinde aşırı tuz kullanımı veya böbreğin atamayacağı kadar tuzun alınması çok çok etkili.” dedi.

Üstündağ, aşırı tuz kullanımının kalp yetersizliği, böbrek taşı oluşumu, astım atakları ve mide kanseri riskini artırdığının bilindiğini vurguladı.

Günlük ihtiyacın üzerinde kullanılan her gram tuzun vücutta fazladan su birikmesine neden olduğuna işaret eden Üstündağ, şunları kaydetti:

“Bizim iki böbreğimiz var ve bunlar vücut ağırlığının binde dördünü teşkil ediyor. Ama her dakika kalbin pompaladığı kanın dörtte biri ile beşte biri böbreklere geliyor. Böbrekler o kanı zehirlerinden arındırıyor, işliyor ve bir takım olumlu molekülleri içine katıyor ve yaşam o sayede konforlu hale geliyor.

İşte bu böbrekler her gün 5 gram kadar tuzu uzaklaştırabilme kapasitesindeler. Eğer biz fazla tuz tüketirsek sorun başlıyor. Böbreğin atabileceği miktarın üzerine alabileceğimiz her 5 gram fazla tuz yani bir çay kaşığı fazla tuz, atılmadan vücutta birikiyor. Sodyum suyu kendine çeken bir molekül olduğu için vücuda aldığımız suyun atılmasını engelliyor. Böylelikle damar yatağımızın içine üç buçuk su bardağı su doluyor. Damar yatağına fazladan sıvı gelince kan basıncı artıyor. Kaçınılmaz bir şekilde hipertansiyon gelişiyor. Su birikimi yoluyla damarların genişlemesi kalp hastalıkları, damar darlığı ve kalp yetersizliğinin ortaya çıkmasına neden oluyor. “

“Farkındalık artırılmalı”

Üstündağ, tuz tüketiminin azaltılması halinde inme ve kalp krizine bağlı ölümlerin azalacağını vurguladı.

Günde 1 gram tuzun azaltılmasının dahi önemine değinen Üstündağ, “Dünya genelinde yapılan birçok araştırmanın sonucuna göre, günde 1 gram tuz alımını azaltırsak inmeye bağlı ölümleri yüzde 5, kalp krizine bağlı olanları yüzde 3 azaltabiliyoruz. Bu araştırmalar düzenli olarak yapılıyor. 9 gram azaltırsak yüzde 34 inmeyi, yüzde 24 kalp krizini azaltıyoruz. Günlük 5 gram tüketmemiz gerekiyor. O miktara getirsek, sadece tuzu azaltarak bu memlekette yüzde 34 daha az inme geçirilecek.” dedi.

Üstündağ, böylece başkasına bağımlı yaşamaktan da kurtulunacağını dile getirerek, “İşte bunu başarabilmek, bütün toplumu değiştirebilmek sadece bir meslek grubunun çabasıyla olabilecek bir durum değil. Farkındalığın artırılması ve tuz tüketiminin ideal düzeye çekilmesi gerekli.” değerlendirmesinde bulundu.

Gökhan Zobar – Güncel

Sağlık, Güncel, Haberler

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.