Ramazan ayının gelmesiyle beraber ramazanla özdeşleşmiş yiyecekler de yavaş yavaş piyasaya çıkmaya başladı. Ramazanda en çok tüketilen …
Ramazan ayının gelmesiyle beraber ramazanla özdeşleşmiş yiyecekler de yavaş yavaş piyasaya çıkmaya başladı. Ramazanda en çok tüketilen tatlılardan biri olan güllaç tarihiyle de merak edilenler arasında. Bugün lezzetli güllacın tarihi ve güzel hikayesiyle karşınızdayız…
13. yüzyıla ait en eski tariflerden biri olan Güllaç, Osmanlı döneminden beri sevilerek tüketilen sütlü bir tatlıdır. Güllü aş kelimesinin zaman içinde güllaca dönüşmesiyle ismi şimdiki halini almıştır. İçinde gül suyunun bulunmasından ötürü bu isme sahip olan tatlı, evde de kolaylıkla yapılabilir. Sütlü bir tatlı olan güllaç, ramazan aylarıyla özdeşleşmiş bir tatlıdır. Ramazanda misafir olarak gidilen evlere hediye olarak götürülür. Güllaç, saray mutfağına ilk kez 1489 yılında girmiş.
PEKİ GÜLLAÇ TATLISININ HİKAYESİ NEDİR?
Kastamonulu Ali Usta bundan 600 yıl öncesinde elinde kalan yufkaları değerlendirmek için şekerli sütle ıslayıp bir tatlı haline getirmiş. Saray görevlileri Kastamonu gezisi sırasında tadına bakarak çok beğendikleri güllaç tatlısını Ali Usta’nın yaptığını söyleyerek, ustayı baş tacı olarak görmüşler.
Sonrasında güllaç yaprakları varak olarak adlandırılmıştır. Osmanlı sarayına 1573-1574 yılları arasında 19740 varak alınırken, 1642-1654 yılları arasında ise 10300 adet varak alındığı saray mutfağı kayıtları arasındadır.
Osmanlı ve Türk ramazan kültüründen geriye kalan en önemli miraslardan olan güllacı Turabi Efendi kitabında varak yapımını, ”Bir çanağa 20 yumurtanın beyazını koyup iyice çırpın, sonra yavaş yavaş yarım kilogram kadar buğday nişastası ilave ederek, iyice karıştırın, sonra ince bir hamur oluşturacak kadar su ilave edip karıştırın. Fazla ısınmasını önlemek için önceden altına bir buçuk santimetre kadar kül yapıştırdığınız yuvarlak ve çok az kubbeli bir demir sacı odun kömürü ateşi üzerine yerleştirin. Orta derece ısınınca, uygun bir kaşıkla hamurdan bir büyük yemek tabağı büyüklüğünde veya daha büyük bir yufka oluşturacak kadarını sacın ortasına dökün. Bir dakikadan daha az bir zamanda bu yufka hazır olacak. Bu, bembeyaz ve pelür kağıdı kadar ince olmalı’‘ diyerek anlatmıştır.
GÜLLAÇ NERENİN MEŞHUR TATLISI?