2016 yılında ABD’deki seçimler tüm dünyada internet devlerinin seçimlere müdahalesi tartışmasını başlatmıştı. Bu dönemde Facebook’un Donald Trump …
2016 yılında ABD’deki seçimler tüm dünyada internet devlerinin seçimlere müdahalesi tartışmasını başlatmıştı. Bu dönemde Facebook’un Donald Trump lehine aksiyonlarda bulunduğu da kanıtlanmış ve şirket cezalandırılmıştı. Bu olayla birlikte tüm ülkelerde benzer bir olaya yönelik endişe artarken, bu ülkelerden birisi de Türkiye idi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Dijital Mecralar Komisyonu, bugün bu konuda önemli bir gelişmeye ev sahipliği yaptı. İnternetin en büyük ismi olan Google, Komisyon’a sunduğu raporda gelen bazı eleştirilere cevap vererek “Türkiye’ye özel bir algoritmamız yok.” açıklamasında bulundu.
Google, “Siyasi taraf mı tutuluyor?” sorusunu cevapladı:
Bazı milletvekillerinin “muhalif görüşler ve muhalif sitelere öncelik veriliyor” eleştirilerine cevap veren Google, bu konuya şu şekilde açıklık getirdi:
“Sistemlerimiz ilgi düzeyini değerlendirmek için bu tarz ölçülebilir sinyaller ararken, bir sayfa içeriğinin bakış açısı veya siyasi eğilimi gibi öznel kavramları analiz etmek için tasarlanmamıştır. Ürünlerimizi oluşturmak ve politikalarımızı siyasi eğilimleri göz önünde bulundurmayan şekillerde uygulamak için büyük çaba harcıyoruz. Sonuçları siyasi amaçlarla saptırmak faaliyetlerimize zarar verir ve tüm kullanıcılarımıza faydalı içerik sağlama misyonumuza aykırılık teşkil eder.”
“İnternet, toplumlar için kötü niyetli unsurlara karşı savunmasız olabilir”
Milletvekillerinin veri algoritmalarının nasıl işlediği ve nelerin nasıl elendiğine ilişkin sorularını yanıtlayan Google, internetin toplumlar için bir lütuf olmakla birlikte organize propaganda ve kötü niyetli unsurlara karşı savunmasız olabileceğini belirtti. Şirket, bu konuda şu açıklamada bulundu:
“Hizmetlerimiz yanlış veya yanıltıcı bilgiyi yaymak için kullanıldığında, misyonumuz zarar görür. Algoritmalar özelinde süreçlerimizin nasıl çalıştığına dair detaylar, kötü aktörlerin bu bilgilerden istifade etmelerine imkan tanıdığından hassas dengeler içerir.”
Google, dezenformasyonla mücadelede üç strateji uyguluyor:
Ürün ve hizmetlerinde dezenformasyonla mücadele konusunda da açıklama yapan şirket, bu konuya yaklaşımlarının üç strateji üzerine kurulu olduğunu belirtti. Google, bu stratejileri “sıralama sisteminde kaliteyi esas alma, kötü amaçlı aktörleri etkisiz hale getirme ve kullanıcılara daha fazla bağlam sunma” olarak sıraladı.
Bununla birlikte şirket, platformdaki yanlış bilgileri 4R ilkesi ile ele aldıklarını belirtti. Bu ilkeler de “politikalarımızı ihlal eden içeriği kaldırır (remove), ihlale yakın içeriklerin önerilerini azaltır (reduce), haber ve bilgi için yetkili kaynakları öne çıkarır (raise) ve güvenilir içerik oluşturucularını ödüllendirir (reward)” şeklinde sıralandı.
Algoritma, bir sayfayı oluşturan içerik üreticisinin niyetini değerlendiremiyor:
“Sadece bir sayfada ne olduğunu okuyarak çalışır, içerik üreticisinin niyetini değerlendiremez. Ancak, birçok içerik üreticisi daha fazla görüntüleme elde edebilmek için bir tür ‘spam’ olarak gördüğümüz ve tespit etmek için önemli kaynaklar yatırdığımız bir dizi uygulama ile sıralama algoritmamızı yanıltmayı denemiştir.”
“Algoritmalar kandırılabilir”
Google, internette karşılaştıkları zorluklara değinirken bunlardan birinin sayfa metni veya bağlantı ilişkileri gibi algoritmalarının dayandığı sinyallerin çoğunun internet siteleri tarafından manipüle edilebilmesi olduğunu açıkladı. Şirket, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“İnternet siteleri, Google’ın hangi sinyalleri kullandığını tahmin etmeye çalışabilir ve ardından sayfalarını bu sinyallere göre tasarlayarak gerçekte olduğundan daha alakalı veya kullanışlı görünmelerini sağlamak için algoritmaları ‘kandırmaya’ çalışabilir. Bu tür aşırı optimizasyonlar, mevcut sinyalleri zaman içinde daha gürültülü ve daha az güvenilir hale getirir. Bu nedenle Google, düşük kaliteli siteleri tespit etmeye hizmet eden veya bir sitenin olduğundan daha alakalı görünmesine neden olabilecek belirli uygulamaları tespit etmeye çalışan sinyalleri dikkate alan algoritmalar geliştirmektedir.”
Google, herhangi bir medya ile işbirliği yapmıyor:
Şirket, “Belli bir gazeteyle veya medya internet sitesiyle reklam işbirliğiniz var mı? Reklam gelirinin medyanın belli bir kesimine yönlendirmeniz hakkındaki eleştirilere yanıtınız nedir?” sorusuna şu şekilde cevap verdi:
“Google’ın sıralama mekanizmasının temel ilkelerinden biri, arama sonucu sıralamalarının reklamlardan etkilenmemesidir. Google, indeksine dahil edilmek veya arama sonuçlarında belirli bir sıralama elde etmek için internet sitelerinden ödeme almaz. Bu tür bir manipülasyon, Google’ın güvenilirliğini baltalayacak, böylece kullanıcı güvenini sarsacak ve Google’ın onlar nezdindeki popülaritesini tehlikeye atacaktır.
Benzer şekilde, Google, haber sayfalarına veya belirli bir internet sayfasına öncelik vermemektedir. Google, aramaların büyük çoğunluğunda reklam göstermez veya bunların üzerinden para kazanmaz. Google Haberler’de veya Google Arama’daki haber sonuçları sekmesinde reklam yayınlamaz. İnternet siteleri, Google’a yapacakları bir ödeme karşılığında Google’ın arama sonuçları sayfasına metin reklamları yerleştirebilir. Ancak, bunun Google’ın organik arama sonuçlarının sıralamasında herhangi bir etkisi yoktu.”
