enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,1623
EURO
38,1653
ALTIN
2.914,46
BIST
9.777,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
27°C
İstanbul
27°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Çok Bulutlu
18°C
Pazartesi Çok Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
22°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
24°C
SON DAKİKA
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Gelibolu Savaşı Ve ‘Öteki’ Çocuklar

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 107. Yıl Dönümü Atlas Üniversitesi’nde, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi tarafından …

Gelibolu Savaşı Ve ‘Öteki’ Çocuklar
21.03.2022
188
A+
A-

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 107. Yıl Dönümü Atlas Üniversitesi’nde, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen törenle kutlandı. Törene Atlas Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Yusuf Elgörmüş, Atlas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Küçük, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Günün anlamına dair ilk konuşmayı yapan Atlas Üniversitesi Atatürk İlke ve İnkılap Tarihi Öğretim Görevlisi Samet Balta “Çanakkale Savaşları, temelinde sanayileşmemiş ülkelerin dünyanın iktisadi ve siyasi hakimiyetini ele geçirme isteği olan birinci dünya savaşının gidişatını, önemli ölçüde değiştirdiğini ifade etti” dedi.

“ÖYKÜLERİ UNUTULUP GİTMİŞTİ”
Daha sonra söz alan İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülşen Sayın, 18 Mart Çanakkale Gelibolu Savaşının, ülkemizde bugüne kadar tarihsel ve askeri kayıtlar ışığında pek çok açıdan ele alınıp ve tartışıldığını ifade ederken “Hangi ordunun kaç askeri, kaç gemisi, kaç silahı var? Hangi ordu ne kadar kayıp verdi? Britanya İmparatorluğu’nun savaş stratejisi neydi? Churchill İstanbul’u alabileceğine gerçekten inanmış mıydı? Böyle sorular, istatistikler, nesnel tarih yazımı ve askeri bilgiler bu alanı domine etmişti ve savaşan askerlerin gün ışığına çıkmamış son derece öznel öyküleri unutulup gitmişti” dedi. Bu yüzden yıllarca askeri ve siyasi tarih konuşulurken hep bir şeylerin yarım kaldığını ifade eden Prof. Dr. Sayın sözlerine şu şekilde devam etti:

“Her yazılı metni kültürel metin olarak kabul edip yorumlanması gerektiğini savunan yeni tarihselci kuram akademik çevrelerde yaygınlaştıktan sonra, askerlerin siperlerde nöbet tutarken karaladıkları notlar, sevgiliye/eşe duyulan özlemi dile getiren şiirler, siperden sipere atılmış İngilizce-Türkçe notlar, pusulalar, savaştan sonra özellikle Avusturalyalı, İrlandalı ve Yeni Zelandalı bazı askerlerin kaleme aldığı anılar ve romanlar incelenmeye ve yorumlanmaya başladı.”

ARAŞTIRMANIN KATKILARI

Bu bulguların karşılıklı savaşan devletlerin insanlarının birbirlerine bakış açısını değiştirdiğini ve konunun insani yönünün anlaşılıp, öne çıkmasına katkı sunduğunu ifade eden Prof. Dr. Gülşen Sayın sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Bulgular resmi tarihi çoğu zaman zenginleştirdi, bazen de düzeltti. Geri çekilme süreci dahil 10 ay süren bu zorlu savaşın unutulmuş “insan” yanı bir grup araştırmacının bu kuramın ışığında yaptığı çalışmalarla merkeze yerleşti.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.