Gezegenimiz, bedenlerimiz, evrenimiz ve daha sayısız birçok konuda kısıtlı bilgiye sahip olduğumuz için kafamızdaki soru işaretlerinin çoğu …
Gezegenimiz, bedenlerimiz, evrenimiz ve daha sayısız birçok konuda kısıtlı bilgiye sahip olduğumuz için kafamızdaki soru işaretlerinin çoğu cevapsız kalıyor ve bizler bu sebeple çıkmaza sürükleniyoruz. Ek olarak gün içinde pek karşılaşmadığımız bu soru işaretleri; duş alırken, yatakta uzanırken ya da bunlara benzer farklı durumlardayken kafamızda beliriyor.
Şimdi, düşündükçe kafa yoran ve kimilerini belki de asla çözemeyeceğimiz bu düşüncelerin ve gerçeklerin bazılarına bakalım. Tabii bunlara geçmeden önce farklı topluluklara ve hesaplara göz atarak bu listeyi oluşturduğumuzu belirtelim.
Aslında bitkilerin bizi yetiştiriyor olabileceğini hiç düşündünüz mü? Ne de olsa oksijen vererek bizi besliyorlar, sonra da öldüğümüzde bizi gübre olarak afiyetle tüketiyorlar.
Gezegenimizden alışık olduğumuz gece ve gündüz döngüsünün uzayda olmadığını biliyoruz. Bizim gündüz dediğimiz durum sadece devasa ateş topumuzdan aldığımız ışıktan kaynaklanır. Yani dışarıda sadece karanlık var…
Klima bakımı yapanlar sürekli sıcak ve havasız ortamlara girmek zorunda kalır. Bakım tamamlandığında ise ortam daha ferah hâle gelir fakat onların gitmesi gerekir. Bu sürekli tekrar eder.
İki gözünüzü kapattığınızda siyah ya da ışığa bakıyorsanız daha açık bir renk görürsünüz. Fakat tek gözünüzü kapattığınızda o göz hiçbir şey görmez.
Organlarımızın isimleri verilirken belirli terimlerden yola çıkılmış olabilir. Ama düşündüğümüzde beyin, kendi ismini kendi belirlemiş olan bir organ. Ayrıca sadece bununla kalmayıp bunu fark ediyor ve bu duruma şaşırıyor.
İnternet, e-posta yöntemiyle postacılığı az daha tamamen ortadan kaldırıyordu. Fakat çevrim içi alışveriş yaygınlaştıkça postacılık öncekinden daha önemli hâle geldi.
Kısa bir zaman aralığı içinde ebeveynlerinizden hem ‘cinsel ilişki kötüdür’ hem de ‘torun istiyorum’ sözlerini duyarsınız.
İnsan derisinden yapılma evlerde yaşadığımızı ve kendi etimizden yapılma arabalar sürdüğümüzü düşünün. LEGO’lar ve diğer plastik oyuncaklar için durum tam olarak bu.
Elektrikli araçlara tamamen geçtiğimizde gezegenimiz çok daha sessiz olacak. Peki sizce gezegenimizdeki hayat bundan nasıl etkilenecek?
Uyku, bedenimiz için zorunlu olmasaydı günde 16 ile 20 saat çalışıyor olabilirdik.
Birinin yaptığı paylaşımı yanlışlıkla beğenmek, ormanda gizlice ilerlerken bir dal parçasına basarak ses çıkarmaya eş değer sayılır.
Eğer insanlık bir anda ortadan kaybolsaydı, sosyal medya mecraları botlar sebebiyle bir süre daha aktif kalırdı.
Şu an bir yerlerde tabutunuz olmaya hazırlanan olan bir ağaç büyümekte.
Tanıdığınız herkesin kafasında sizin farklı versiyonlarınız bulunuyor.
Gerçek hikayeye dayalı olan filmlerin tümü aslında aynı serinin birer parçası sayılır.
Sizin de bunlar gibi aniden aklınıza gelen ve içinden çıkamadığınız düşünceler varsa yorum kısmında paylaşabilirsiniz.