Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün bir dizi ziyaretlerde bulunmak amacıyla yapmış olduğu Tunceli gezisinde gazetecilere ‘Gülistan Doku’yu sormayın …
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün bir dizi ziyaretlerde bulunmak amacıyla yapmış olduğu Tunceli gezisinde gazetecilere ‘Gülistan Doku’yu sormayın’ talimatı verildiği iddiası CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu tarafından Meclis gündemine taşıdı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün Tunceli ziyaretinde aylardır kayıp olan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’ya ilişkin soru sorulmaması yönünde gazetecilere baskı uygulandığı iddia edildi. CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, Meclis Başkanlığına yanıtlaması istemiyle yazılı bir soru önergesi verdi.
“GAZETECİLERİN YASAKLA KARŞILAŞMASININ GEREKÇESİ NEDİR?”
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün ziyaret sırasında AK Parti İl Başkanlığında düzenleyeceği basın toplantısı öncesi, programı takip edecek gazetecilerin, Gülistan Doku ile ilgili soru sormamaları yönünde uyarıldığını ifade eden Şaroğlu, gazetecilerin itirazı üzerine toplantının basına kapalı olarak gerçekleştiğini kaydetti.
Konuyla ilgili olarak TBMM Başkanlığına soru önergesi veren Şaroğlu, “Kamuoyunun haber alma hakkı için mesleğinin bir gereği olan ve Anayasa’nın da hükmettiği soru sorma hakkını kullanmaya çalışan gazetecilerin, böylesi bir yasakla karşılaşmasının gerekçesi nedir“ diye sordu.
“BİR ÖĞRENCİNİN AKIBETİNİN ADALET BAKANINA SORULMASININ NASIL SAKINCASI VARDIR?”
Şaroğlu, soru önergesinde şu sorulara yanıt istedi:
1- Bir kamu görevlisinin, basın toplantısında Gülistan Doku hakkında soru sorulmaması için gazetecileri engellemeye çalıştığı iddiaları doğru mudur. Eğer doğru ise bu durum bilginiz dahilinde mi gerçekleşmiştir?
2- Kamuoyunun haber alma hakkı için mesleğinin bir gereği olan ve Anayasa’nın da hükmettiği soru sorma hakkını kullanmaya çalışan gazetecilerin, böylesi bir yasakla karşılaşmasının gerekçesi nedir?
3- Bir kamu görevlisinin, ‘keyfi’ olarak beğenmediği soruların sorulmasını engelleme ve mesleğini icra eden gazetecilere sansür uygulama hakkı var mıdır? Bu durum hem Anayasaya hem de Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelerde tanımlanan ‘basın özgürlüğü’ ilkesine aykırı değil midir?
4- 700 günü aşkındır kendisinden haber alınamayan ve adeta sırra kadem basan bir üniversite öğrencisinin akıbetinin, ülkenin Adalet Bakanına sorulmasında nasıl bir sakınca görülmektedir? Bu antidemokratik uygulamanın altında, bir gerçeğin açığa çıkmasının endişesi mi yatmaktadır?
5- 5 Ocak 2020 tarihinde Tunceli Merkez’de kaybolan ve bir daha izine rastlanılmayan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun kaybına ilişkin etkin bir araştırma/soruşturma yürütülmemiş ve kamuoyu yeterince aydınlatılmamıştır. Ülkenin adaletinden sorumlu bir bakan olarak bu konuda bir girişimde bulunacak mısınız?