enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5608
EURO
36,3267
ALTIN
2.912,80
BIST
9.659,96
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
11°C
İstanbul
11°C
Az Bulutlu
Salı Çok Bulutlu
11°C
Çarşamba Çok Bulutlu
12°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
14°C
Cuma Az Bulutlu
15°C

Gaffar Yakınca: Kendi hastalıklarını geniş kitlelere yayıyorlar

CHP’nin İzmir Milletvekilliğinden istifa ettikten sonra Memleket Partisi’ne giren, ardından oradan da istifa eden Mehmet Ali Çelebi, bağımsız …

Gaffar Yakınca: Kendi hastalıklarını geniş kitlelere yayıyorlar
10.08.2022
151
A+
A-

CHP’nin İzmir Milletvekilliğinden istifa ettikten sonra Memleket Partisi’ne giren, ardından oradan da istifa eden Mehmet Ali Çelebi, bağımsız milletvekili olarak devam edeceğini duyurdu.

Bu süreçte AK Partiye katılacağı iddiaları gündeme gelen Çelebi daha önce kendisini destekleyenler tarafından hakarete ve linçe uğradı.

Çelebi’ye yönelik linç kampanyasını köşesine taşıyan Aydınlık yazarı Gaffar Yakınca, “Belli ki muhalif mahallenin amigolarında da tutmamış. Ellerindeki şöhret imkanını kullanarak kendi hastalıklarını geniş kitlelere yayıyorlar. Şehirli seçkinlere mahsus kibir, hiçbir vicdan ve akıl süzgecinden geçmeden insanların üzerine boca ediliyor. Binlerce insan, gündelik faşizmin yapışkan zehiri ile zombileşiyor. Farklı düşünenlere yönelik küfür, aşağılama, hatta fiziksel şiddet normalleştiriliyor” diye yazdı.

Yakınca’nın Aydınlık’taki yazısı şöyle:

İyi mi oldu kötü mü bilmiyorum, sosyal medya çıkınca kocaman yazarların, ciddi siyasetçilerin abuk sabuk hallerine tanık olmaya başladık.

Hanımefendi de bir zamanlar inceliğine iltifat ettiğim, haksız yere eleştirildiği için savunduğum bir yazardı… Yanılmışım… İncelik ne kelime, dağda uluyup stüdyoda hır çıkaran şu vekil ile ruh ikizi imiş de haberim yokmuş!

Muhalefetin anlı şanlı kadın yazarından söz ediyorum.

Mehmet Ali Çelebi’nin fikrini eleştirecek ya hani… Bir fotomontaj resim koymuş… Çelebi’nin yüzüne “badem bıyık” çizmişler, üstüne de bir kareli ceket. Aklı sıra “Çelebi Erdoğan’cı oldu” demeye getiriyor ama, bir yandan da “Erdoğan’cılara” küfür ediyor. İlkokul üç düzeyinde kaba saba bir espri.

Mehmet Ali Çelebi, Millet İttifakı’na yirmi tane taş gibi ağır soru sormuş. Mutabakat metninizde neden Atatürk yok, Türk milleti yok? Anayasa’nın ilk dört maddesini değiştirecek misiniz? Türkiye’yi federasyon yapıp bölmek mi istiyorsunuz? Neden PKK ile FETÖ ile mücadeleye hiç değinmiyorsunuz?

Namuslu bir aydın gibi bu soruların peşine düşmek varken, aciz insanlara mahsus “laf sokma” düzeysizliği, küfür üstüne kurulu leş bir mizah… Zeka pırıltısı yok, bilgi yok, zarafet yok…

DAHA VAHİMİ, AHLAK DA YOK!

Çünkü insanların dış görünümleri ile giyim kuşamları ile yaşları ile kiloları ile alay etmek ahlaksızlıktır. Bunun bir ahlaksızlık olduğu daha çocukken öğretilir ama, ahlak biraz da “maya” ile ilgilidir, o bozuksa tutması pek zordur.

Belli ki muhalif mahallenin amigolarında da tutmamış. Ellerindeki şöhret imkanını kullanarak kendi hastalıklarını geniş kitlelere yayıyorlar. Şehirli seçkinlere mahsus kibir, hiçbir vicdan ve akıl süzgecinden geçmeden insanların üzerine boca ediliyor. Binlerce insan, gündelik faşizmin yapışkan zehiri ile zombileşiyor. Farklı düşünenlere yönelik küfür, aşağılama, hatta fiziksel şiddet normalleştiriliyor.

Bu bakımdan muhalif mahallenin “dış görünüş saplantısı” özellikle önemli. Çünkü sadece karşılarındakini böyle değerlendirmiyorlar, kendileri de bu şekilde var oluyorlar. Çağdaşlığın en popüler simgeleri: Rakı bardağı, şarap kadehi, bikini veya dekolte bir elbise… Gericilik dedikleri şeyin sembolleri de hazır: bıyık, sakal, baş örtüsü, tespih vesaire…

Kültür düzeyi rakı sofralarının “enseye şaplak” muhabbetinden öteye gitmeyen çapsız “aydınların” ürettiği bir sosyoloji… Feysbuk’ta, Tivitır’da, Instagram’da kendini teşhir etmediği zamanlarda “ötekilere” nefret kusmakla meşgul.

TANZİMAT’TAN BERİ AYNI KAFA

Doğrusunu söylemek lazım, bu rezillik bugünkü muhalif çevre ile ortaya çıkmadı. Ta Tanzimat’a kadar uzanan en az iki yüz yıllık bir tarihi var.

İlerlemeyi Batılılaşmak sanan kafa, Türkiye’nin kültür dünyasını taklitten başka bir numarası olmayan soytarılara, çağdaş Bihruz Bey’lere mahkum etmiş. O Batı’yı da gerçekten Batı gibi alsalar yine neyse, kötülüklerin yanında hiç değilse biraz da iyi bir şeyler gelir. Ama bunların çapı, giyim kuşamdan öteye gidemediği için fikirleri de kabukta kalmış. Batılının bile tenezzül etmediği faşizan düşünceler, ahlaksızca bulduğu rezillikler, bizim ipotekli kafalarda birer “aydınlanma düşüncesine” dönüşmüş!

Misal, ODTÜ’deki bir grup kız öğrencinin para karşılığı soyunması ve bunu da “medeniyet” diye pazarlamaya kalkması başka türlü nasıl izah edilebilir? Yerlilikten falan vazgeçtim, temel felsefe ve ahlak bir üniversitenin kapısından giremiyorsa artık oraya üniversite denilebilir mi? Batılılar, üniversitelerinin striptiz kulübe veya geneleve dönüşmesine izin verirler mi sanıyorsunuz?

Veya bir maç öncesinde Kadıköy’ün barlarında toplanan güruhun Cumhurbaşkanı’na açıkça küfür etmesi hangi ahlak dairesinde tarif edilebilir? Baştan ayağa cinsiyetçi, tepeden tırnağa vandal va faşist… Lakin sakalı bıyığı yok, önünde rakı kadehi var! Batılı görse o da kınar ama, bizimkilerin “çağdaşlık” diye böbürlendikleri şey sadece budur

MEHMET ALİ ÇELEBİ KİMDİR? 

23 Temmuz 1984 tarihinde Ankara’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Amasya’da tamamladı. Maltepe Askerî Lisesini birincilikle bitirdi. 2007’de Kara Harp Okulunu 4. olarak bitirdi ve teğmen oldu.

Ergenekon davaları kapsamında, “örgüt adına Hizb ut-Tahrir örgütü içine sızarak faaliyetlerde bulunduğu” iddiasıyla 18 Eylül 2008’de tutuklandı, 41 ay cezaevinde yattı, 11 Mart 2014 tarihinde hakkında iddia edilen suçlardan beraat etti.

CHP 35 ve 36. Kurultaylarında Parti Meclisine girdi. 2018 genel seçimlerinde milletvekili seçildi. 29 Ocak 2021 tarihinde CHP’den istifa etti. 17 Mayıs 2021 tarihinde kurulan Memleket Partisi’ne katıldı. 25 Şubat 2022 tarihinde Memleket Partisi’nden istifa etti.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.