Suriye’de Irak’ta Batı işgalini meşrulaştıran, parçalanmaya zemin hazırlayan DEAŞ terör örgütü bitti denilirken bu sefer de Filistin’de ortaya …
Suriye’de Irak’ta Batı işgalini meşrulaştıran, parçalanmaya zemin hazırlayan DEAŞ terör örgütü bitti denilirken bu sefer de Filistin’de ortaya çıktı.
ABD ve koalisyon güçleri tarafından Bağdadi’nin ardından yerine gelen tüm liderleri etkisiz hale getirilen DEAŞ, yok edildi derken örgütün Filistin’de bir eylemle adını duyurması, sinsi ve bir o kadar da kirli bir oyunun ayak sesleri olarak yorumlandı.
Kanal 7 Dış Haberler Koordinatörü Taha Dağlı Haber7.com’daki köşesinde konuyla ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu.
DEAŞ FİLİSTİN’DEN BAŞKA GİDECEK YER BULAMADI MI?
Faaliyet gösterdiği zaman dilimi içerisinde Filistine sırtını dönen ve hatta Hamas’ı dahi tehdit eden DEAŞ, 2 İsrailli’nin öldürüldüğü saldırıyı üstlendi. Dağlı konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bitti denilen DAEŞ terör örgütü Filistin’de ortaya çıktı.
2 İsrailliyi öldürdüler.
Umm Fahm kentinde örgüt evi kurdukları iddia edildi.
4 yıl önce DAEŞ’in tehdit ettiği Hamas ise DAEŞ’in üslendiği saldırıdan sonra kutlama mesajı yayınladı.
Negev’de İbrahim Anlaşması adı verilen Trump dönemindeki İsrail ile Arap ülkeleri normalleşmesinin devamı niteliğinde üst düzey bir toplantı yapıldı.
ABD, BAE, Fas, Bahreyn ve Mısır dışişleri bakanları İsrail öncülüğünde bir araya geldi.
Bu toplantı öncesinde Hadera kentinde silahlı bir saldırı gerçekleştirildi.
Saldırıda 2 İsrailli polis öldü.
Ölen polislerden biri Fransız asıllı İsrail vatandaşı diğeri ise Dürzi Arap asıllı bir İsrail vatandaşıydı.”
FİLİSTİN KENTİNDE HÜCRE EVİ KURMUŞLAR
İsrail’in işgal etmeyi planladığı ve haritalarında bile kendi sınırıları içerisinde gösterdiği Umm Fahm kenti bir Filistin şehri olarak biliniyor. Hatta Filistinli belediye başkanları tarafından yönetilen şehirde DEAŞ’ın hücre evi kurduğu iddia edildi. Söz konusu saldırıyla ilgili DEAŞ, 2018 yılında tehdit ettiği Hamas tarafından kutlandı. DEAŞ’ın Fİlistinliler ile bir ekip kurarak saldırı üstlenmesine dikkat çeken Dağlı şunları söyledi:
“Saldırıyı gerçekleştirenlerin ise Umm Fahm kentinden oldukları ortaya çıktı.
Umm Fahm İsrail haritasında kalıyor ve bir İsrail şehri olarak geçiyor.
Ama orası Filistinlilerin şehri.
İsrail vatandaşı olan Filistinlilerin çoğunlukta olduğu bir yer burası.
Mansur Abbas gibi İsrail pasaportlu Filistinlilerden olan İslami Hareketin lideri Şeyh Raed Salah’ın uzun yıllar belediye başkanlığını yaptığı şehir.
İşte bu şehirde 2 Filistinli, DAEŞ terör örgütünün hücre evini kurmuş.
Negev’deki üst düzey zirvenin olduğu gün Hadera kentindeki saldırıyı gerçekleştirdiler.
Bu saldırıyı DAEŞ terör örgütü üslendi, maalesef.
Saldırıdan sonra ise Hamas hareketi, bir kutlama mesajı yayınladı.
DAEŞ 2018 Ocak ayında Hamas’ı tehdit etmiş, DAEŞ teröristleri Gazze’yi Hamas’tan temizleyeceklerini söylemişti.
Bugün gelinen noktada ise DAEŞ Filistinlilerden bir ekip kurup, saldırı gerçekleştiriyor ve Hamas da bu saldırıyı kutluyor.”
“İDDİALAR REDDEDİLMELİDİR”
Söz konusu gelişmelerin, Filistin direnişini lekeleyebileceğine dikkat çeken Dağlı, iddiaların yalanlanması gerektiğini, böyle bir oluşumun reddedilmesi gerektiğini söyledi. Dağlu ayrıca söz konusu iddiaların 2016 yılında dönemin Başbakanı Netanyahu tarafından da gündeme getirildiğini, ancak yalanlandığına dikkat çekti:
“DAEŞ’in adı daha önce de Filistin direnişine karıştırılmıştı.
2016’da Netanyahu bu tarz iddiaları sıkça gündeme getiriyordu.
Filistin ise top yekun bu yalana karşı çıkıp, DAEŞ konusundaki iftiraları bertaraf etmişti.
Bugün de aynısının yapılması lazım.
Hadera’daki saldırının DAEŞ ile bir alakası yoksa bu iddia Siyonistler tarafından ortaya atılmış ve Filistin davasını lekelemek için yapılmış bir algı operasyonuysa, Filistinli tüm direniş gruplarının bunu haykırması gerek. Hepsinin bir ağızdan “DAEŞ yalanını bizzat İsrail uydurmuştur, bunu reddediyoruz” demesi gerek.”
“DİRENİŞ FİLİSTİN İÇİN VAZGEÇİLMEZDİR”
Kanal 7 Dış Haberler Koordinatörü Taha Dağlı, Filistin direnişini bölmek isteyen sinsi oyun ile ilgili şunları söyledi:
“Direniş Filistin için çok önemlidir.
Direniş Filistin için vazgeçilmezdir.
Direniş her zaman olmalıdır.
Direnişin Hamas’ı, El Fetih’i, Halk Kurtuluş Cephesi yoktur.
Tüm Filistinliler direnişin parçasıdır.
Ama Filistin adına direnişi, DAEŞ gibi küresel bir terör örgüt yapmamalıdır.
Filistin direnişine DAEŞ bulaştırılmamalıdır.
Bu İsrail’in ekmeğine yağ sürecektir, Filistin davasını ise bitirme noktasına getirecektir.
DAEŞ terör örgütünün sızdığı bir Filistin direnişi karşısında Filistin halkı hiçbir şey elde edemeyeceği gibi daha beter zararlar görecektir ve maalesef DAEŞ’li bir denklemde kazanan İsrail olacaktır.”
