Başta dinozorlar olmak üzere tarih öncesindeki canlılara kıyasla çok çok küçük kalıyoruz. Dinozorların yanı sıra yılanlar, kedigiller ve dahası …
Başta dinozorlar olmak üzere tarih öncesindeki canlılara kıyasla çok çok küçük kalıyoruz. Dinozorların yanı sıra yılanlar, kedigiller ve dahası günümüzdeki benzerlerinin yanında bir canavar gibi kalıyor.
Üstelik bitkiler ve böcekler de akılalmaz büyüklüklere ulaşıyordu. Sonrasındaysa bir şeyler oldu ve canlılar küçüldü. Peki bu büyük etkiye neden olan şey neydi?
Tarih öncesindeki canlıların bu kadar büyük olmasının temel nedeni “siyanobakterilerin ortaya çıkardığı oksijen”di.
Göllerin ve denizlerin üzerinde mavi-yeşil bir tabaka halinde görülebilen bu mikroskobik organizmalar, 2.4 milyar önce enerjilerini fotosentez yoluyla elde etmeyi başardı. Karbondioksit ile fotosentez gerçekleştirmeleri sayesinde atmosfere -onlar için atık olan- oksijen yayıldı ve Dünya üzerindeki yaşam formları ciddi ölçüde değişti. Atmosferde oksijenin ortaya çıkması “Büyük Oksidasyon Olayı” olarak adlandırılıyor.
Oksijen soluyan organizmalar daha aktif ve büyük olurlar.
800 milyon yıl önce oksijen miktarı artış gösterdi, 500 milyon önceyse daha da arttı. Bu oksijen fazlalığı canlıların irileşmesi için bulunmaz nimetti. Hücreleri oksijenle dolan canlılar zamanla daha atik oldu ve irileşti.
Ardından göktaşı çarpması nedeniyle kitlesel bir yok oluş gerçekleşti ve oksijen miktarı ciddi anlamda düştü. Bu felaketten yalnızca küçük boyutta olan, daha az oksijenle hayatta kalabilen canlılar kurtuldu.
Cope Kuralı’na göreyse canlılar bundan çok uzun yıllar sonra yine büyük olacak.
Bu fikre göre canlılar zamanla evrimleştikçe büyüme eğilimi gösterir. Tarih öncesindeki canlılar da zamanla devasa boyutlara ulaştı. Bu canlıların yok oluşlarının üzerinden 66 milyon yıl geçti ve bu süre, canlıların tekrar devasa boyutlara ulaşabilmesi için oldukça kısa.
Tek neden oksijen olmayabilir!
O çağlarda kara kütleleri daha büyüktü, bu da daha fazla alan anlamına geliyor. Sınırlı bir alanda, özellikle de adalarda evrimleşen canlıların daha küçük boyutlarda olduğu biliniyor. Ada halklarından olan pigmeler, aborjinler bunun en güzel örneklerindendir.
Kaynaklar: 1, 2, 3, 4, 5, 6