5 Temmuz 2020’de İncesu ilçesi, Saraycık Mahallesi’nde meydana gelen olayda eşi M.S. ile tartışan G.S., 3’üncü kattaki evin balkonundan düştü …
5 Temmuz 2020’de İncesu ilçesi, Saraycık Mahallesi’nde meydana gelen olayda eşi M.S. ile tartışan G.S., 3’üncü kattaki evin balkonundan düştü. Kayseri Şehir Hastanesi’ne kaldırılan G.S. hayatını kaybetti. Olayın ardından gözaltına alınıp, tutuklanan M.S. hakkında ‘eşi kasten öldürmek’ suçundan dava açıldı.
“EN UFAK BİR SUÇUM VARSA İDAM EDİN”
Kayseri 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen yıl 18 Haziran’da görülen davada tutuklu sanık M.S., suçsuz olduğunu öne sürüp, “Allah şahittir ki; suçsuzum. Eşimin telefonuna bir mesaj geldi. Ne olduğunu sorunca, kendini attı. Beni de böyle bir ateşin içine attı. 2 çocuğum bu olaya şahittir. Hayatım mahvoldu. 1 yıldır tutukluyum. Günahsız yere yatıyorum. Adalet istiyorum. Bu olayda benim en ufak bir suçum varsa idam edin. Yemin ederim, suçsuzum” dedi.
TAHRİK İNDİRİMİ UYGULANDI
Mahkeme, M.S.’yi, ‘eşi kasten öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanığa ‘tahrik’ indirimi uygulayarak cezayı 24 yıla düşürdü.
KARAR İSTİNAFA TAŞINDI
Hem sanık hem de davaya müdahil olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatlarının itirazı üzerine karar, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşındı. Mahkemenin incelemesinin ardından dosyanın geldiği 1’inci Ceza Dairesi, duruşma yaptı. Duruşma savcısı, M.S. hakkında uygulanan ‘tahrik’ indiriminin kaldırılmasını ve cezasının artırılmasını istedi. M.S. de önceki savunmalarını tekrar ederek, beraatini istedi.
OY BİRLİĞİ İLE BERAAT KARARI
1’inci Ceza Dairesi heyeti, olay öncesi komşuların herhangi bir tartışma yaşandığını duymadıkları yönündeki ifadeleri, sanıkta tartışmaya veya arbedeye dayalı bir darp izine rastlanılmaması, balkon duvarındaki plastik kabın üzerine basılması kaynaklı kırılma olabileceği, maktulün vücudundaki yaraların da yüksekten düşme neticesinde oluştuğu tespit edildiği gerekçeleriyle M.S. hakkında oy birliği ile beraat kararı verdi.
Karar sonrası 1’inci Ceza Dairesi savcısı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve şikayetçi ailenin avukatının da başvurusu ile dosyayı Yargıtay’a taşıdı.