Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki akşam TRT özel yayınında aralarında Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet’in de olduğu gazetecilerin …
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki akşam TRT özel yayınında aralarında Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet’in de olduğu gazetecilerin sorularını yanıtlamıştı. Acet, Haber7’de bugün yayımlanan yazısında programa dair izlenimlerini paylaştı ve yayın sonrasında Erdoğan’la aralarında geçen diyaloğu aktardı.
Mehmet Acet’in, “Erdoğan’la buluşmadan izlenimler” başlıklı yazısı şöyle:
Önceki akşam TRT yayınında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ağırladık.
Canan Yener Reçber moderatörlüğünde bendeniz, meslektaşlarımız Okan Müderrisoğlu, Hale Kaplan ve Nuriye Çakmak Çelik ile birlikte 1 saat 45 dakika süren yayında Erdoğan’a gündemdeki konularla ilgili sorular yönelttik.
Sorular ve cevapların içeriğe geçmeden önce izlenimlerimi biraz paylaşayım.
Erdoğan’ın son dönemde televizyon yayınları için kullandığı Çankaya Köşkü’ndeki büyük salona girince, eski günleri hatırladım.
Şu salonun mermerleri, tavadaki avizeleri bir dile gelse de burada olup bitenleri bir anlatsalar diye içimden geçirdim.
Okan Müderrisoğlu ile çeşitli dönemlerdeki tanıklıklarımızı hatırlayıp, hafıza tazeledik.
Ben 17 yıllık Ankara gazeteciliğime denk gelen dönem içinde bile, bugünden bakınca özellikle gençlere, “Vay anasına, bunlar gerçekten yaşanmış mıydı” dedirtecek pek çok hadiseye şahit olmuştum bu salonda.
Eşleri başörtülü diye milletvekillerine, bakanlara ‘eşsiz davetiyelerin’ gönderildiği resepsiyonlar mı diyeyim?
Dönemin Genelkurmay başkanının, Kuvvet komutanlarının etrafında pervane olup, manşet devirmeye çalışan gazeteciler mi diyeyim?
Neyse, konumuza dönelim.
21.00 olarak planlanan programa Cumhurbaşkanı Erdoğan, on dakikalık gecikmeyle geldi.
Dün haberlerde bolca yer aldı ama ben yine de program içeriğinden, önemli bulduğum bazı kesitleri paylaşmak isterim.
İSVEÇ VE FİNLANDİYA’NIN NATO ÜYELİĞİ: “BU İŞ ZANNEDİLDİĞİ GİBİ KOLAY DEĞİL”
Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusundaki ihtiyatlı tutumunu sürdürüyor.
Özellikle İsveç’te PKK terörüne göz yumma anlamındaki eylemlerden duyduğu rahatsızlığı bizim katıldığımız programda tekrarladı ve şunları söyledi:
“Bu iş zannedildiği gibi kolay değil. Ha dedik tamam hemen NATO’ya alsınlar… Yok böyle bir şey. Biz orada da bütün arkadaşlara bunu söyledik. Süreç bu şekilde işliyor. Madrid’teki bir davettir. Neticesini de bu eylemler belirleyecek. Siz teröristleri caddede koruma altında yürütürseniz, biz de bunları takip ediyoruz. Orada istihbaratımız var nerede ne olduğunu anında takip ediyoruz.”
“MİÇOTAKİS YANLIŞ YAPTI”
Dış politika meselelerini konuştuğumuz bölümde Erdoğan’a, Yunanistan meselesini sordum.
Akşamdan sabaha, sabahtan akşama Türkiye karşıtı açıklamalar yapanları, adaların silahlandırılmasını, sayıları artan ABD üslerini hatırlatıp, Yunanistan’ın bu tutumuna dair değerlendirmesini sordum.
Erdoğan, bu soruma, Miçotakis üzerinden bir cevap verip şunları dile getirdi:
“Vahdettin Köşkü’nde Miçotakis’le yemek yedik. Bu yemekte kendisine dedim ki: Bundan sonra aramıza üçüncü ülkeyi sokmayalım. Aradan geçti 3 hafta. Amerika’da Kongre’deki konuşmasını yaptı. Oradan döndü Davos’a gitti. Benzer şeyler yaptı.”
İç siyaset bahsinde, Erdoğan’a 6’lı masayı sordum.
Özetle, muhalefeti aday açıklamaması bir taktik mi? Yoksa bir aday üzerinde anlaşamadıkları için mi süreci uzatıyorlar şeklinde bir soruydu bu.
6’lı masaya dönük eleştirilerini tekrarladı ancak, muhtemel rakip, ya da rakiplerine dair renk vermedi.
“Bu ittifak ne aday çıkarır bizi ilgilendirmiyor. Biz kendimize bakarız. Masanın altında farklı, masanın üstünde farklı olaylar dönüyor.” Demekle yetindi.
TÜRKİYE’NİN YERLİ OTOMOBİLİ: “HEDEFİMİZ BU YIL İÇİNDE ÇIKARMAK”
Gelelim, bana göre akşamın en önemli başlıklarından birine.
Biz yayında olduğumuz için haberimiz olmadı.
Gün içerisinde Saat 22.00’ye sosyal medya için randevu veren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, otomobillerde vergi indirim yapacağım diye bir vaatte bulunmuş.
Benim sorum da Türkiye’nin yerli otomobili TOGG’le ilgiliydi.
Üç kısa soru sordum Erdoğan’a.
-TOGG ne zaman yollarda olacak?
-Fiyatı ne olacak?
-Vergi indirimi olacak mı?
Birinci soruyu şu şekilde cevapladı Erdoğan:
“Hedefimiz bu yıl içerisinde çıkartıp keyfini beraberce inşallah tatmak. Bursa Gemlik’te yer alacak fabrika inşaatı Temmuz 2020’de başlamıştı. Boya, gövde tesisi ile 1.6 kilometre test pisti tamamlandı. Montaj tesisinin yüzde 98’i tamamlandı. Avrupa’nın en temiz boyahane tesisinde kimyasal dolum aşamasına geçildi. Tesisler bu yılın son çeyreğinde seri üretime hazır hale gelecek. İlk seri üretim araçlar bu yılın son çeyreğinde banttan inecek.
TOGG İÇİN VERGİ İNDİRİMİ GELMİŞ BİLE
Fiyatı ne olacak şeklindeki soruma, “Fiyatı şimdi sorma” diye cevap verdi.
Demek ki, bu konuda henüz bir netleşme olmuş değil.
Ama asıl manşet vergi indirimi müjdesi üzerinden geldi.
Erdoğan’ın şu açıklaması, TOGG özelinde ciddi bir vergi indirimi kararının zaten alındığına, elektrikli otomobiller için daha önce yüzde 60 olan ÖTV’nin yüzde 10’larkadar düşürüldüğüne işaret ediyordu:
“Motor gücü 160 kilovatı geçmeyen ve ÖTV matrahı 700 bin lirayı aşmayan elektrikli otomobiller için daha önce yüzde 60 olarak uygulanan elektrikli araçların Özel Tüketim Vergisini yüzde 10’lara kadar düşürdük.”
BORİS JOHNSON’UN İSTİFASINA DAİR: “BİZİM İÇİN İYİ OLMADI”
Yayın bittikten sonra da Erdoğan’la kısa bir süre sohbet imkânı bulduk.
Madrid’deki NATO zirvesinden sonra aradan geçen kısa süre içinde Avrupa’da iki ülkenin liderleri istifa etti malum.
Biri, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, diğeri İtalya Başbakanı Draghi.
Erdoğan, İtalyan Başbakanı ile ilgili bir değerlendirme yapmadı.
Ancak, Johnson’un istifası kendisini üzmüş.
Bu üzüntüsünü ifade etmek için “Bizim için iyi olmadı” şeklinde bir ifade kullandı.
