Epilepsinin aslında bilinen tüm vücuttaki kasılmalarla giden sara krizleri dışında belirtilerinin de olduğunun altını çizerek, kısa süreli gelip geçici, kötü koku-baş dönmesi-davranış ve duygulanım değişiklikleri-anlamsız kısa süreli dalmaların gözden kaçabileceğine işaret eden Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Berrin Aktekin, bu nedenle kısa süreli ve gelip geçici belirtilerde farkındalık oluşturarak nöroloji uzmanına başvurmanın önemine dikkat çekti.
Epilepsinin aslında bilinen tüm vücuttaki kasılmalarla giden sara krizleri dışında belirtilerinin de olduğunun altını çizerek, kısa süreli gelip geçici, kötü koku-baş dönmesi-davranış ve duygulanım değişiklikleri-anlamsız kısa süreli dalmaların gözden kaçabileceğine işaret eden Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Berrin Aktekin, bu nedenle kısa süreli ve gelip geçici belirtilerde farkındalık oluşturarak nöroloji uzmanına başvurmanın önemine dikkat çekti.
Epileptik nöbetlerle kendini gösteren epilepsi, toplumda oldukça yaygı olan bir sorun. Ülkemizde de dünyada olduğu gibi yüzde 0,5-1 arasındaki bir sıklıkla görüldüğünü söyleyen Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Berrin Aktekin, epilepsi nöbetini “beyindeki nöronların, anormal, ani, gelip geçici elektrik deşarjları sonucu görülen belirti ve bulgulara neden olan bir durum” olarak tanımladı. Epileptik nöbet gerçekleştiğinde hastada gelip geçici bilinç kaybı veya farklı özelliklerde belirtiler görülmekle birlikte, kişinin tek bir nöbet geçirmesinin de epilepsi hastası olduğu anlamına gelmeyebileceğini söyledi.
ÇOCUKLUK VE YAŞLILIKTA DAHA SIK!
Epilepsinin herhangi bir yaş ve zamanda ortaya çıkabilmekte birlikte ilk 16 yaşa kadar ve 65 yaşından sonra görülme sıklığının arttığını söyleyen Prof. Dr. Aktekin, “Çocuklarda 16 yaşa yaşına kadar en sık görülen nörolojik hastalık hastalığın epilepsidir. Çocukluk çağında beyin matürasyonu ile de ilgili olarak ergenlik döneminde sonlanabilen epilepsi epilesi tipleri de vardır. Bununla birlikte erişkinlerde 65 yaşından sonra nörodejeneratif hastalıkların (demans/parkinson ve beyin damar hastalıkları vb) görülme sıklığının artması ile birlikte yaşla birlikte giderek artan bir sıklıkta olmak üzere çocukluk çağından daha sık görülür” diye konuştu.
HASTALAR NÖBET GEÇİRDİKLERİNİ FARK ETMEYEBİLİR!
Pek çok farklı tip epilepsi nöbetinin olduğunu ve nöbet sırasında bilincin/farkındalığın etkilendiği hastaların nöbet geçirdiklerini fark etmediklerini hatırlatan Prof. Dr. Aktekin, sözlerine şöyle devam etti: “Bu hastalar nöbet geçirdiklerini fark edemedikleri için hem kendileri yaralanabilirler hem de kendileri diğer kişileri yaralayabilirler. Çocukluktaki dalma nöbetleri ya da bilinç kaybı veya farkındalık kaybı ile giden nöbetlerin de riski olmakla beraber araç kullanmadıkları için bu çalışmada bahsedilmemiş. Ancak onların da trafik ışıklarında bekleme sırasında ya da karşıdan karşıya geçme sırasında dalma şeklinde nöbet geçirmesi hayati risk oluşturabilir.”
FOKAL EPİLEPSİLİ HASTALARI KAPSAYAN İLGİ ÇEKİCİ ÇALIŞMA
Tüm epilepsi vakalarının yaklaşık yarısını oluşturan fokal epilepsili hastalarla ilgili gerçekleştirilen ve erken tanıya dikkat çekilen ilgi çekici bir çalışmayla ilgili bilgi veren Prof. Aktekin şunları anlattı: Amerikan tıp dergisi Neurology’ nin Haziran 2023 sayısında yer alan bir çalışmada, fokal epilepsili hastaların yaklaşık yüzde 5’inin tanı konmadan önce araç kullanırken kaza yaptıkları gösterildi. Doğru tanının önemine işaret çalışmada; 447 fokal epilepsi hastası üzerinden gerçekleştirilen çalışmada; bu hastaların 23’ünün yani yüzde 5’inin tanı almadan önce bir ya da daha fazla nöbet geçirdikleri ve bu 23 hastanın da yüzde 30’unun araç kullanırken geçirdikleri nöbetle ilk tanıyı aldıkları belirlendi. Araba kullanırken yaşanan bu nöbetlerin sonucunda gerçekleşen 19 motorlu araç kazasının 11’i hastaneye yatış gerektirecek önemde. Çalışmanın ortaya çıkardığı bir başka sonuç da çalışan kişilerin çalışmayanlara oranla tanı öncesi sürüş sırasında nöbet geçirme riski 4 kat daha fazla. Bununla birlikte kasılma gibi belirtiler olmadan sadece bilinç/ve veya farkındalık kaybı (dialeptik nöbet) gibi non-motor nöbeti olanlarda (yani kas kasılması olamayan anlık dalmalar gibi) motor nöbeti (kasılmalar gibi) olanlara göre sürüş sırasında nöbet geçirme riski daha yüksek tespit edilmiş. Bu durumun hem hastaların kendileri hem de trafikteki kişiler açısından risk oluşturabiliyor. Ancak, tedavi altındaki kişilerin güvenli bir şekilde araç kullanmaları “çoğu durumda” mümkün olabiliyor. Bunun için öncelikle tanının konması gerekiyor.”
ERKEN TANI İÇİN İŞARETLERE DİKKAT!
Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Berrin Aktekin, çalışmayla da dikkat çekildiği gibi epilepsinin aslında bilinen tüm vücuttaki kasılmalarla giden sara krizleri dışında belirtilerinin de olduğunun altını çizerek, kısa süreli gelip geçici, kötü koku-baş dönmesi-davranış ve duygulanım değişiklikleri-anlamsız kısa süreli dalmaların gözden kaçabileceğine işaret etti. Bu nedenle kısa süreli ve gelip geçici belirtilerde farkındalık oluşturarak nöroloji uzmanına başvurmanın önemine dikkat çekti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı