Liv Hospital Samsun Nöroloji Kliniği’nden Uzm. Dr. Abdurrahman Akbaş, 26 Mart Dünya Epilepsi Günü dolayısıyla epilepsi hastalığı hakkında …
Liv Hospital Samsun Nöroloji Kliniği’nden Uzm. Dr. Abdurrahman Akbaş, 26 Mart Dünya Epilepsi Günü dolayısıyla epilepsi hastalığı hakkında bilgilendirmede bulundu. Halk arasında ‘sara hastalığı’ olarak da bilinen epilepsinin beyin fonksiyonlarının kısa süren bozukluğu olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Akbaş, “Beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılımı sonucunda ortaya çıkan epilepsi hastalığı, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1’ini etkilemektedir. Hastalık, erkek ve kadınlarda ırk ayrımı olmaksızın eşit olarak görülmektedir. Hemen her yaşta görülebilen epilepsi, uzun süreli tedavi ve izlem gerektiren bir hastalıktır. Sıklıkla gençleri ve yaşlıları etkiler. Epilepsi hastalarının beyinlerindeki anormal elektriksel aktivite sonucu epileptik nöbet geçirmeye yatkınlıkları vardır. Farklı epileptik nöbet tipleri vardır. Bazı epilepsi nöbet tipleri belli bir süre devam edip, tedaviyle tamamen düzelirken, bazıları ise hayat boyu devam etmektedir” diye konuştu.
EPİLEPSİ KALITSAL OLABİLİR
Uzm. Dr. Abdurrahman Akbaş şöyle devam etti: “Beyin hücreleri, elektriksel aktivitesiyle tüm vücuda mesaj gönderir. Beyinde elektriksel aktivite her daim devam etmektedir. Beynin aktivitesindeki bozukluğa şu durumlar yol açabilir; inme (felç), beyin enfeksiyonları (menenjit, ensefalit vb.), ciddi kafa travmaları, doğum esnasında bebeğin oksijensiz kalması vb. gibi sebepler sonucunda epilepsi nöbetleri ortaya çıkabilmektedir fakat çoğu vakada epilepsinin altta yatan sebebi kesin olarak ortaya konulamamaktadır. Diğer yandan bazı epilepsi hastalarının ailesinde de bu hastalığın bulunması, epilepsinin kalıtsal bir yanının da olduğunu göstermektedir.”
TEDAVİ DOKTOR KONTROLÜNDE DEVAM ETMELİ
Epilepsinin temel tedavisinin ‘antiepileptikler’ adı verilen ilaçlarla yapıldığının altını çizen Uzm. Dr. Abdurrahman Akbaş, “Bu ilaçlar epilepsi nöbetlerinin ortaya çıkmasını önlemeye yöneliktir. Tedavinin başarılı olabilmesi amacıyla bu ilaçların doktor kontrolünde düzenli kullanılması gerekmektedir. Nöbet sayısında artış olursa, ilaç tedavisine başlandıktan sonra başka şikayetler ortaya çıkarsa, başka bir hastalık tanısı konulduysa ve tedavisine başlanıldıysa, gebelik durumu varsa veya gebe kalınması planlanıyorsa uzmana başvurulmalıdır. Diğer bir tedavi seçeneği ise cerrahi tedavidir. Cerrahi tedaviye karar vermeden önce hastanın nöbetlerinin ilaç tedavisine dirençli olduğunun gösterilmesi gerekir” şeklinde konuştu.
EPİLEPSİ NÖBETİ BİTENE KADAR KONTROL ALTINDA OLMALI
Uzm. Dr. Abdurrahman Akbaş, “Epilepsi nöbeti geçiren bir kişiyle karşılaşıldığında sırasıyla şunlar yapılmalıdır: 112 Acil servis hattı aranmalı ve yardım istenmelidir. Hastanın çevresinde önlem alınmalı, zarar verebilecek şeylerden korunmalıdır, sıkı giysileri varsa giysileri gevşetilmeli (kravat, kemer gibi), gözlüğü varsa çıkartılmalıdır, başı yumuşak bir şekilde desteklenmelidir. Sabit ve rahat olacak şekilde kişiyi kasılmalarının olmadığı tarafına doğru yatırıp, tükürüğün dışarı akması sağlanmalıdır. Hastanın üzerinde epilepsi hastası olduğunu gösteren ve neler yapılması gerektiğini açıklayan bir hastalık kartı olup olmadığı kontrol edilmelidir. Nöbetinin ne kadar devam ettiği takip edilmeli ve acil servis ekibine bildirilmelidir. Hastanın başında nöbeti tamamen geçene kadar beklenilmelidir. Epilepsi nöbeti geçiren bir kişiyse solunum veya kalp masajı yapılmasına gerek yoktur” ifadelerini kullandı.
EPİLEPSİ SIRASINDA BUNLARI YAPMAYIN
Uzm. Dr. Abdurrahman Akbaş, epilepsi nöbeti geçiren kişiye yapılmaması gerekenler konusunda ise “Hastanın nöbete bağlı hareketleri kısıtlanmamalıdır. Ağzına bir şeyler koyulmamalıdır. Hasta tehlikede değilse, yeri değiştirilmeye çalışılmamalıdır. Nöbet tamamen sonlanmadan su veya yiyecek verilmemelidir. Nöbetin geçmesine yönelik bir şey yapılmamalıdır. Soğan, kolonya ve benzeri şeyler koklatılmamalıdır” şeklinde açıklamada bulundu.