Zorlu PSM’nin sahne heyecanını paylaşan özel isimleri bir araya getirdiği YouTube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”, Zorlu PSM’nin ilk yerli yazarlı …
Zorlu PSM’nin sahne heyecanını paylaşan özel isimleri bir araya getirdiği YouTube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”, Zorlu PSM’nin ilk yerli yazarlı prodüksiyonu olma özelliği taşıyan Şehirde Kimse Yokken oyununun oyuncularından Elif Ürse ile Ersin Arıcı’yı bir araya getiriyor.
İSTANBUL İGFA- Her hafta, sahne heyecanını paylaşan sanatçıların hem birbirlerine merak ettiklerini sordukları hem de sahne tozu yutmanın kendileri için anlamını paylaştıkları Zorlu PSM’nin YouTube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”da bu hafta; kadınlık, erkeklik üzerine pek çok tartışmayı içinde barındıran, Zorlu PSM’nin ilk kendi prodüksiyonu olma özelliği taşıyan Şehirde Kimse Yokken oyununun oyuncularından Elif Ürse ile Ersin Arıcı’nın keyifli sohbetleri yer alıyor.
Elif Ürse, “Şehirde Kimse Yokken oyununu okuduğunda seni en heyecanlandıran şey ne oldu?” sorusunu soran Ersin Arıcı’ya “Hikâyede beni heyecanlandıran şey cinsiyet üzerine bir soru soruyor oluşuydu. Bunu da klasik, dramatik bir oyunun içinde bir kadına şiddet hikayesi üzerinden cinsiyeti sorguluyor olması yani cinsiyet üstü bir iş olması beni çok heyecanlandırdı. Kerem’in ‘aşk aşktır, kime duyulduğunun bir önemi yoktur’ sözü vardı, aşkın kadın ya da erkek üstü bir şey olduğunu ifade edişi de beni çok heyecanlandırdı. Benim oynadığım Semah karakteri ise yıldızlardaki, gökyüzündeki genişliğiyle, özgünlüğüyle uzamda bir yerlerde bir karakter yaratacakmışım hissi verebildi bana. Çünkü sahnede de aslında boşluktayım yani bir dekor kullanmıyorum. Boş sahnede de oynamayı severim; tamamen kendi vizyonumla bir yaratı yapabilip gözüme gelen hali hissedip bu gördüklerimi de seyircinin gördüğüne emin olurum genelde. Bu da zaten çok keyif verici bir şey. Semah karakteri de hayal ede ede oynamaya çok uygun bir roldü. Bir de tabii ki öteki karakterleri oynamayı severim. Tüm bunların beni bu oyun için heyecanlandırdığını söyleyebilirim.” yanıtını verdi.
Ersin Arıcı, “Sen oyuna nasıl dahil oldun ve okuduğunda neler hissettin?” sorusunu soran Elif Ürse’ye “Ben oyunu okuduktan sonra çarpılmıştım karaktere. Sahneleme anlamında veya seyirciyle buluşma noktasından baktığımızda fiziksel olarak az bir sahnesi var ama bütün hikayenin temelinde bu karakterin olduğunu görüyoruz. Bir de çok günümüz bir konu ve hep güncel kalabilecek bir konumda oyun. Zaten ilk ben gelmiştim oyuna, yönetmen değişiminden sonra Lerzan Pamir ile tanıştım ve o süreç çok keyifli geçti. Sonra Kerem, Ersin, sen ve Ali abi dahil oldu oyuna. İyi ki de geldiniz. İyi ki de bu işin içindeyiz çünkü ben sahnede böyle bir ekiple çalışmaktan çok mutluyum.” yanıtını verdi.