Egede Binlerce Yıl Önce Yaşanan Tsunaminin Kanıtları Bulundu

Bundan yaklaşık 3600 yıl önce, şu anda Santorini adasında bulunan bir yanardağ olan Thera’nın patlamasının yarattığı bir tsunamide hayatını kaybeden genç bir adamın kalıntıları, uluslararası bir araştırma ekibi tarafından keşfedildi. Daha önce yürütülen araştırmalarda, Minos uygarlığının Girit adasındaki düşüşünün sebebi olarak da Thera’nın patlaması gösterilmişti.

Milattan önce 1500 ile 1600’lü yıllar arasında yaşandığı tahmin edilen olayı inceleyen araştırma grubu, araştırmaya dair yayımladıkları makalede kalıntıların nasıl bulunduğunu ve Thera tsunamisi kurbanına ait olduklarının nasıl belirlendiğini anlattı.

Tsunami kalıntıları Çeşme’de bulundu:

Doğu Akdeniz’de Girit’in kuzeyinde, güney Yunanistan ile güney Türkiye arasında yer alan Santorini’de bulunan patlama bölgesinde patlama sebebiyle bol bol kül kalıntıları olsa da, sonrasında yaşanan tsunamiye dair pek çok kanıt bulunmuyor. Bunun nedeni olarak ise tsunamilerin kıyıda üstü kapalı kanıtlar bırakmak yerine, enkazı ve cesetleri denize geri sürükleme eğiliminde olması gösteriliyor. İşte tam olarak bu sebeple Thera tsunamisine dair herhangi bir kalıntı, tek bir ceset dahi bulunamamıştı. Şimdiye kadar.

Genç adamın kalıntıları, Türkiye’nin batısındaki Çeşme Körfezi’nde bir kıyı şeridinde yer alan Çeşme-Bağlararası olarak bilinen ve son birkaç yıldır Geç Tunç Çağı eserlerinin de bulunduğu bir kazı alanında keşfedildi. Genç adamın kalıntılarına ek olarak bir köpeğin kalıntılarının da bulunduğu kazıda elde edilen kanıtlar, bölgenin Thera patlamasıyla ilişkili birkaç tsunami tarafından vurulduğunu da gösterdi.

Kalıntıları çevreleyen malzemelerin radyokarbon tarihlemesi, bunların MÖ 1612’den daha erken olmayan bir zamana ait olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar ayrıca hasarlı duvarlar, moloz, tortu ve kül keşfettiler ki bunların hepsi birden fazla tsunamiye işaret ediyor. Buna ek olarak kazı alanında, muhtemelen tsunami vurduktan kısa bir süre sonra ölenleri arayan insanlar tarafından oluşturulmuş, şekilsiz çukurlar olarak tanımladıkları şeylere dair de kanıtlar bulundu.