enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
9°C
İstanbul
9°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C
Salı Çok Bulutlu
11°C
Çarşamba Az Bulutlu
13°C

Düşünce Gücüyle Donarak Öldüğüne İnanılan Adam: Nick Sitzman

Yazar Glenn Van Ekeren, 1988 yılında yayımlanan “The Speaker’s Sourcebook” adlı kitabında; aslında bozuk olup çalışmayan bir dondurucuda, “sadece …

Düşünce Gücüyle Donarak Öldüğüne İnanılan Adam: Nick Sitzman
03.06.2022
157
A+
A-

Yazar Glenn Van Ekeren, 1988 yılında yayımlanan “The Speaker’s Sourcebook” adlı kitabında; aslında bozuk olup çalışmayan bir dondurucuda, “sadece inandığı için” donarak ölen bir adamın ilginç hikayesini anlatır. İsmi bile bilinmeyen bu adama dair hiçbir kişisel bilgi yoktur, sadece hikayesi vardır. Bu hikaye halk arasında gittikçe daha fazla yayılır ve kulaktan kulağa oyunu gibi her duyan yeni bir şey ekler hikayeye.

Hikayenin, saygın bir dergi olan Reader’s Digest dergisinde anlatıldığı, gerçek olduğu ve donarak ölen kişinin adının da Nick Sitzman olduğu da söylentilere eklenince hikaye daha da etkileyici hale gelir ve artık insanların hikayenin gerçek olduğuna inanmamak için bir nedenleri kalmamıştır.

Nick Sitzman ve şüphe uyandıran hikayesi:

Dilden dile yayılan bu hikayede Nick Sitzman; çalışkan ve sevgi dolu bir karısı, iki çocuğu ve birçok arkadaşı olan güçlü, sağlıklı ve hırslı genç bir demiryolu işçisidir. Bir yaz günü, tren ekipleri işlerini bir saat erken bitirirler. Nick, vagonlarda son bir kontrol yaparken yanlışlıkla bir dondurucuda kilitli kalır. İşçilerin geri kalanının sahayı terk ettiğini anlayınca paniğe kapılıp bağırıp çağırmaya başlar ama kimse onu duymaz. Dondurucuda sıcaklığın sıfır derece olduğunu ve içeride kalırsa kısa süre içerisinde donarak öleceğini düşünür. Karısına ve ailesine başına gelenleri anlatabilmek için içeride bulduğu bıçakla zemine şunları kazır: Çok soğuk, vücudum uyuşuyor. Keşke uyuyabilseydim. Bunlar son sözlerim olabilir.

Hikayenin devamında sabah ekip arkadaşları Nick’i donarak ölmüş bir şekilde bulurlar. Dondurucunun ısı kayıtlarını incelediklerinde bunun imkansız olduğunu fark ederler. Çünkü Nick’in, içinde kilitli kaldığı dondurucu bozuktur ve o gece de dahil son bir haftadır hiç çalışmamıştır. Dondurucunun içindeki sıcaklık 10 santigrat derecenin altına hiç inmemiştir. Bunun sonucunda şöyle bir düşünceye varırlar; Nick’i soğuk öldürmedi, Nick düşünce gücüyle kendi kendisini öldürdü. Hikayenin diğer bir versiyonunda ise Nick Sitzman bir restorantta çalışır. Aynı şekilde yine bozuk ve çalışmayan bir dondurucuda kilitli kalır; dondurucunun soğutmaya devam ettiğini düşünür, hikayenin sonunda da donarak ölür.

Pygmalion etkisi ve donan adam hikayesi arasındaki ilişki

Hikayenin kendisinin gerçekten gerçekleşip gerçekleşmediği ile ilgili şüpheler bulunsa da Pygmalion etkisi ya da diğer adı ile “kendi kendini gerçekleştiren kehanet” teorisi açıklanırken bu hikaye sık sık anlatılır. Sosyal psikolojinin teorilerinden olan bu teori, Sosyolog Robert K. Merton tarafından “Olay veya koşulların yanlış değerlendirilmesinden kaynaklanan yeni davranışlar, yanlışın gerçekleşmesine neden olur” şeklinde tanımlanır. Yani özetle inandığınız şey davranışlarınızı etkiler, bu yeni davranışlarınız da inandığınız şeyi gerçekleştirir.

İddialara göre Nick Sitzman soğuktan donup öleceğine o kadar çok inandı ki sonunda kehanet kendisini gerçekleştirdi ve Nick gerçekten öldü. Ama gerçek bir isim bile ardında bırakmadı.

Hikaye gerçek mi?

Yapılan araştırmalarda Reader’s Digest dergisinin arşivlerinde bu hikayeye rastlanamamıştır. Nick Sitzman diye bir kişinin gerçekte yaşayıp yaşamadığına dair ise hiçbir kanıt yok. Bir dondurucunun içinde kilitli kaldığınızda dondurucunun hala çalıştığına inanıp gerçekten üşümeye başlayabilirsiniz. Hatta korktuğunuz için kalp krizi geçirmeniz de mümkündür ama 10 santigrat derecenin üstündeki hava şartlarında donarak ölmeniz fizyolojik açıdan mümkün değildir.

Her şeye rağmen diyelim ki böyle bir durum gerçekten gerçekleşti, bilim-tıp camiasının bu olaya ait her bir veriyi saklayıp üzerinde araştırmalar yapması gerekmez miydi? Ama işin ilginç tarafı, bu olayla ilgili ne bir hastane kaydı ne de bir otopsi raporu var. Elimizde yalnızca “kanıtlara dayanmayan” bir hikaye var.

Kaynaklar: 1, 2, 3

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.