Türkiye, Dünya Bankası tarafından seçilen iklim kırılganlığı boyutlarının çoğunda yüksek düzeyde kırılganlığa sahip. Türkiye’nin ulaştırma …
Türkiye, Dünya Bankası tarafından seçilen iklim kırılganlığı boyutlarının çoğunda yüksek düzeyde kırılganlığa sahip. Türkiye’nin ulaştırma sistemi benzer ülkelere göre daha kırılgan durumda ve gıda güvenliği sorunları, su stresinde artış ve 2021 orman yangını sezonu gibi afet olayları yaşanıyor. Bu kırılganlık; iklim faktörleri, nüfusun maruziyet durumu (örneğin, taşkın ve orman yangını tehlikelerine maruz kalan nüfus payı) ve sosyoekonomik faktörler (örneğin tarımın ekonomideki payı) gibi etkenlerin bir bileşiminden kaynaklanıyor.
Dünya Bankası’nın 13 Haziran’da yayımladığı Ülke İklim ve Kalkınma Raporu, Türkiye’nin bu kırılganlığın farkında olarak hareket eder ve adımlar atarsa büyük kazanımlar elde edeceğini öngörüyor. Rapora göre faydalar, büyük ölçüde yakıt ithalatındaki azalmalardan ve hava kirliliğinin azalması sonucunda elde edilecek sağlık faydalarından kaynaklanacak ve enerji güvenliğinin artırılmasına ve enerji harcamalarının düşürülmesine katkıda bulunacak. Rapor elektrik sektörünün karbonsuzlaştırılması, bina ve ulaştırma sektörlerinde enerji verimliliği ve elektrifikasyonun sağlanması ve sanayi ve tarımda karbon ve diğer sera gazı emisyonlarının azaltılması çağrısında bulunuyor. Bunlar, dünyanın en fazla karbon salımına sahip 17’nci ülkesi olarak Türkiye’nin bu gidişatı tersine çevirmek ve 2053 yılına kadar karbon nötr olma taahhüdünü yerine getirmek için yapması gereken önemli değişiklikler arasında yer aldığına işaret ediliyor.
STRATEJİ BELGESİ NİTELİĞİNDE
Rapor, dayanıklı ve net sıfır emisyonlu bir kalkınma yolu (RNZP) için uyum ve azaltma eylemlerini biraraya getiren ve aynı zamanda Türkiye’nin 2053 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma taahhüdünü yerine getirmesinin maliyetlerini ve faydalarını araştıran açıklayıcı bir strateji ortaya koyuyor. Strateji, ülkenin karbon emisyonlarını azaltma çabalarında kilit önem taşıyan sektörler üzerinde odaklanıyor.
146 MİLYAR DOLARLIK KAZANIM
Raporda, bu strateji uygulandığı takdirde 2022-40 döneminde 165 milyar dolar yatırım gerektiği tahminine yer veriliyor. Banka, bu maliyetin yarısının özel sektörün üstlenmesini öngörüyor. Ancak banka, bu rakamın Türkiye ekonomisinin büyüklüğüne ve sağlayabilecekleri net faydaya göre nispeten küçük olduğuna dikkat çekiyor. Rapora göre RNZP’nin 2022–30 dönemindeki net ekonomik etkisi pozitif ve daha uzun zaman dilimlerini düşündüğümüzde bu etki daha da artıyor. Banka RNZP’nin 2022–2030’da net 15 milyar dolar ve 2022–40 döneminde 146 milyar dolar kazanç sağlayacağını hesaplıyor. Bu rakamın da büyük ölçüde azalan yakıt ithalatı ve hava kirliliğinin azalmasıyla sağlanan sağlık faydalarından kaynaklanacağını vurguluyor.