Gemlik Belediyesi tarafından, Eşref Kolçak anısına bu yıl ikincisi gerçekleştirilen Gemlik Film Festivali, üçüncü gününde de büyük coşkuyla devam etti.
Gemlik Belediyesi tarafından, Eşref Kolçak anısına bu yıl ikincisi gerçekleştirilen Gemlik Film Festivali, üçüncü gününde de büyük coşkuyla devam etti. Festivalde, Kısa Film Yarışması ‘nda dereceye giren filmleri değerlendiren jüri, Gemliklilerle keyifli sohbette buluştu. Zeytindalı Meydanı’nda, Başak Koç moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Jüri Başkanı Hale Soygazi, jüri üyeleri Ezel Akay, Güven Kıraç, Yiğit Güralp ve Eyüp Boz soruları cevapladı.
Zeytindalı Meydanı’nda, Kısa Film Yarışması finalist filmlerinin gösterimi sonrası başlayan sohbete Gemlikliler büyük ilgi gösterdi.
Kısa Film Yarışması jüri başkanı Hale Soygazi başvuran filmleri çok beğendiklerini söyleyerek ‘’Kısa filmleri çok severim. Kısa filmler, sanatçı duyarlılığı ve zanaatkarlığı isteyen işler. Uzun metrajdan daha zor bence. Sinemacıların mesleğe giriş yolu.’’ dedi.
‘’Bütün kadın rolleri klişe’’
Sinemada ve dizilerde kadın erkek eşitliği sorusu üzerine Soygazi, dizilerin belli formatı ve hikaye kalıbı olduğunu belirterek ‘’Bütün kadın rolleri klişe. Hikayeleri yok. Yansımıyor. Hepsi birbirinin aynı.’’ dedi.
Soygazi, sinemada prodüktörlerin genelde erkek olduğunu ifade etti ve ‘’Kadın prodüktörler bizim sinemamızda çok fazla değil. Çoğunluk erkektir. Dünyada da öyle. Filmler de erkek kahraman üzerinden gidiyor. Kadın da o kahramanın eşi oluyor. Sinemamızda 90’larda kadın furyası filmleri oldu. Atıf Yılmaz’ın filmleri oldu. Şu an özellikle kadın filmleri yok. Kadın filmleri olmadığı gibi, kadının çok çeşitli anlatıldığını da düşünmüyorum. Yine klasik rollerde maalesef. Kadın sinemacılar ve senaristler arttı ve bu bizim sinemamız için gelişim. Kadınlar klişe halinde sunulduğunda bu zenginlik kazandırmıyor sinemamıza. Yeni sinemacılar belki böyle şeyler yapabilir. Kadın haklarından söz ediyoruz, mücadele ediyoruz. Öyle bir noktaya geldik ki… Eşitsizlik, ayrımla mücadele derken şimdi galiba kadınların insan hakları mücadelesi olacak.’’ dedi.
Jüri üyesi ve yönetmen Ezel Akay kısa filmlerin gişe kaygısından uzak yapılan bir sanat dalı olduğunu söyledi. Akay, ‘’Gençlerin dünyayı nasıl algıladıklarını görmek için çok önemli. Sosyologların izlemesi lazım. Bu festivaldeki filmler bana, aileyle herkesin başının dertte olduğunu gösterdi. Filmlere ve hikayelere bakarak toplumun ne durumda olduğunu anlamak mümkün.’’ dedi. Sektörde kadın erkek dengesi ile ilgili Akay ise ‘’Özellikle dizilerine baktığımızda kadın senaristler ve kadın yönetmenler var. Sektörümüzü dönüştüren muazzam bir dizi sektörü var. Bir filme baktığınızda kadının yönettiğini anlamanız mümkün. Kadın yönetmenlerin filmini takip etmeye çalışın. Kadınların özgürleşmesi, dünyanın zenginleşmesi demek. Kadınların erkeklerle aynı alanda var olması kültürel ve sosyolojik zenginliği sağlar.’’ dedi.
Oyuncu Güven Kıraç, kısa filmlerin uzun metraj için geçiş yolu olduğunu belirtti ve ‘’Ömrü boyunca yalnızca kısa filmler çekenler de var. Hayatını kısa filmler yapmak üzerine adamış Sinema yolculuğunu bu kulvardan götürenler var. Sinema hangi metrajda olursa olsun sinemadır. Sinema iyi ki var.’’ dedi. Kıraç ‘’Kadın ve erkek meselesinin binlerce yıldır ayrı ayrı konuşulması bana çok abes ve tuhaf geliyor. Çok ağır geliyor aslında. Ar duyuyorum bundan.’’ dedi.
Yapımcı ve görüntü yönetmeni Eyüp Boz ise kısa filmlerin özgürlük sağlayan bir alan olduğunu belirterek ‘’Kısıtlı zaman imkanıyla derdinizi anlatmak zorundasınız kısa filmlerde. Çok da özgürlük sağlayan bir şey kısa film çekmek. Kendi dünyanızı çok rahat yansıtabileceğiniz bir film türü.’’ dedi. Boz ayrıca, dizilerde güçlü kadın karakterlerin istenmediğini söyledi ve ‘’Buna yönelik işler yapılıyor. Kadınlar gittikçe daha cesur işlerin içine girdiler. Reyting alan işlerin çoğunun yönetmeni kadın yönetmenler.’’ dedi.
Senarist Yiğit Güralp ise ‘’İyi fikirler, iyi işlenmemiş oluyor bazen uzun metrajda. Kısa filmler, meselesini çok derli toplu anlatabiliyor. Böyle bir yanı var.’’ dedi.
Söyleşi sonrası Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, jüri üyelerine zeytin fidanı takdim ederek ‘’Gemlik’te hep beraber sevgiyi, barışı ve umudu büyütmeye devam ediyoruz. Bu akşam bize eşlik eden tüm kıymetli sanatçılarımıza teşekkür ederim. İyi ki geldiniz.’’ dedi.
Hakan Meriçliler ‘’Tanju Okan’’ ile Sahnede
Jürinin söyleşisi sonrası Hakan Meriçliler, ‘’Tanju Okan’’ın ilk kez sahneye taşındığı ‘’Yıl 1974 – Tanju Okan Şarkıları’’ ile sahne aldı.
Yazan, yöneten, sahneleyen, söyleyen ve anlatan olarak Hakan Meriçliler imzası taşıyan etkinlikte Gemlikliler, unutulmaz bir yolculuğa çıktı.
Tanju Okan’ın dillerden düşmeyen şarkılarını; eşsiz yorumuyla zamansızlığını her dönemde koruyan, ayrılık ve sevda şarkılarını, canlı performansla piyanist Berktay Akyıldız eşliğinde seslendirdi. Şarkıların yanı sıra Tanju Okan’ın anıları, dönüm noktaları, aşkları, mutlulukları, hüzünleri, hayal kırıklıkları samimi bir dille anlatı olarak sahneye taşındı. Hakan Meriçliler’in seslendirdiği ve Tanju Okan’ın unutulmazları arasında yer alan ‘’Öyle Sarhoş Olsam ki’’, ‘’Kaderim’’, ‘’Dostlarım’’, ‘’Var mısın İçelim?’’, ‘’Seni Hayatımca Sevdim’’, ‘’Hasret’’, ‘’Bilsem ki’’, ‘’Kadınım’’, ‘’Deniz ve Mehtap’’, ‘’Deli Gibi Sevdim’’ şarkılarını Gemlikliler hep bir ağızdan söyledi.
Hakan Meriçliler’in ardından Gemlikliler ‘’Dedemin İnsanları’’ filmini Zeytindalı Meydanı’nda izledi. Üçüncü gün ayrıca, Kumla Meydanı’nda ‘’Neredesin Firuze’’ filminin gösterimi yapıldı. Film gösterimlerine Gemlikliler yoğun katılım gösterdi.
23 Temmuz’da sona erecek festivalde; Türk Sineması’ndan seçkin film gösterimleri, sergiler, konserler ve söyleşiler yer alıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı