Oyuncular, oyun sektörünün başlangıcından bu yana, oyunlarda zorlu deneyimler aradılar. Atari salonlarının inanılmaz zorluktaki oyunlarından …
Oyuncular, oyun sektörünün başlangıcından bu yana, oyunlarda zorlu deneyimler aradılar. Atari salonlarının inanılmaz zorluktaki oyunlarından tutun da J-RPG türünün ilk temsilcilerine değin bu tip örnekler çok yaygındır. Ama oyuncular neden oyunlarda tabir-i caizse bu kadar cezalandırıcı zorlukta oyunlar istiyorlar ki? Dark Souls gibi oyunlar neden bağımlılık yapıyor?
Zor video oyunları neredeyse medyanın kendisi kadar uzun süredir var. Bu oyunlar sinir bozucu olduğu kadar ödüllendirici de olabilecek karmaşık hisler sunarlar. Zorluklarının üstesinden gelmek, oyuncuları saatlerce oynamalarını sağlayan coşkulu bir başarı duygusuyla ödüllendirir. Aşırı dik zorluk grafikleri ve yorucu seviye ezberleme zorunlulukları, modern video oyunlarında bir zamanlar olduğu kadar belirgin olmasa da, becerilerinin sınırlarını zorlamaya istekli bir oyuncu kümesi halen var.
Oyuncuların zorlu bir baş düşmanı yendikten veya imkansız görünen bir seviyeyi geçtikten sonra duydukları ezici başarı hissi, sayısız saatlerce süren hüsranı değerli kılar. Ghosts’n Goblins ve Battletoads gibi klasik oyunlar, inanılmaz zorlukları nedeniyle efsanevi hale gelmişlerdir ve genellikle tüm zamanların en zor video oyunlarından ikisi olarak kabul görürler. Zorlu oyun tarzlarına rağmen, bir şeyleri başarma hissini emin bir şekilde verebilen bu oyunların, kendilerine has kemik bir hayran kitleleri vardır.
Birkaç modern oyun da benzer zorluk eğrilerine sahiptir ve neredeyse aynı hayran kitlesini de kendilerine çekmeyi başarmışlardır. Dark Souls ve Bloodborne, klasik zorluk eğrilerine modern bir bakış atarak oyuncuları yüksek risk, yüksek ödül zihniyetiyle büyüler. Modern oyunlar, çoğu retro oyunlardan farklı bir zorluk türü oluştursa da, temelde aynı hisleri uyandırmak üstüne kuruludurlar.
Zor bir oyun içerisinde adil olmak ve zor olmak arasındaki ince çizgiyi bulmak çok önemlidir. Oyuncular başarısızlıklarının, haksız oyun mekaniğinden çok deneyimsizliklerinden veya yanlışlarından kaynaklandığını hissetmelidir. Oyunculara düşmanlarıyla savaşmaları için yetersiz eşyalar verirken düşmanı aşırı güçlendirmek, sadece oyuncuların sinir krizleri içerisinde oyunu bırakmalarına neden olacaktır. Bununla birlikte, oyunculara gerekli araçlar verilirse ve belirli bir düşmanı geçmek için becerilerini geliştirmeleri gerektiği düşüncesi aşılanabilirse, hedeflerini yerine getirene kadar devam edeceklerdir.
Zor oyunlar doğru yapıldıkları zaman, oyuncular açısından en tatmin edici oyun döngüsüne sahip olabilirler. Zor bir görevi başardıktan sonra bir oyuncuya tatmin edebilmek, zor bir video oyununun diğer tüm yönlerinden daha önemlidir. Bir oyuncuyu devam etmeye ikna eden şey budur ve oyunun çekiciliğinin de temelidir. Bu duygular olmadan, zor oyunlar sinir bozucu birer zaman kaybından başka bir şey olmazlardı.
Video oyunları her geçen yıl daha da kolaylaşıyor gibi görünse de, meydan okumalarını kabul edecek kadar cesur olan herkese inanılmaz derecede ödüllendirici deneyimler sunan birçok zor oyun da var. Oyuncuların video oyunlarındaki zorluktan aldıkları haz da başka hiçbir sektör içerisinde gerçekleştirilemeyecek bir şeydir. İster Battletoads’da kanalizasyon aşamasını geçmek, ister Dark Souls III’te Darkeater Midir’i yenmek olsun, zor video oyunlarının çekiciliği nasıl bir formda olursa olsun ölmeyecek gibi.
Dark Souls Gibi Oyunlar Neden Bağımlılık Yapıyor? yazısı Fanzade sitesinde yayınlanmaktadır.
oyunlar, Gamegar,, Haberler