Tüm dünyada baskın hastalık haline gelen ve 6 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan Covid-19’un varyantı olan Omicron’un yeni bir alt türü …
Tüm dünyada baskın hastalık haline gelen ve 6 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan Covid-19’un varyantı olan Omicron’un yeni bir alt türü daha belirlendi
İSTANBUL (İGFA)- Omicron’un alt varyantları olan BA.1 ve BA.2’nin birleşmesiyle oluşan yeni XE virüsü tam bir ‘mutant’ tür olarak nitelendiriliyor. Dünyada çok sayıda ülke pandemi nedeniyle alınan önlemleri kaldırmaya hazırlanırken, İngiltere ve Tayland olmak üzere birçok ülkede tespit edilen bu yeni melez mutant virüs endişeye neden oluyor. Memorial Kayseri Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ayşegül Ulu Kılıç, XE varyantı ve dikkat edilmesi gerekenler ile ilgili bilgi verdi.
Kılıç, “Omicron varyantının alt türleri olan BA.1 ve BA.2’nin birleşmesiyle ortaya çıkan yeni bir varyantın belirlenmesi sağlık çevrelerinde endişeye yol açmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise daha önce görülen herhangi bir Covid-19 türünden daha bulaşıcı olabilecek yeni bir mutant olan ‘XE’ varyantına karşı uyarıda bulundu. Bu yeni varyantın bir genetik rekombinasyon sonucu oluşan rekombinant bir tür olduğu belirtildi. XE varyantı, Omicron’un önceki iki versiyonu olan, BA.1 ve BA.2’nin ‘mutant’ bir melezi olarak tanımlandı. Bu varyantın, halihazırda en bulaşıcı tür olan BA.2 alt varyantından % 10 daha fazla bulaşıcı olduğu bildirilmektedir. DSÖ’ye göre, Omicron’un bir alt varyantı olan BA.2, virüsün en baskın türüdür ve kendisine tüm sekanslanan vakaların % 86’sını oluşturmaktadır. XE, şu anda vakaların yalnızca küçük bir kısmını oluştururken, son derece yüksek bulaşıcılığı nedeniyle bu melez mutantın yakın gelecekte en baskın tür olacağı düşünülmektedir” dedi.
“600’DEN FAZLA VAKA BELİRLENDİ”
“DSÖ yakın zamanda potansiyel olarak belirlenen ve endişeye neden olan yeni tür ile ilgili ilk bulgularını özetleyen bir rapor yayınladı” diyen Kılıç, “Bu raporda, XE rekombinantının (BA.1-BA.2), ilk olarak 19 Ocak’ta İngiltere’de tespit edildiğine ve o zamandan beri 600’den fazla vakanın rapor edildiğini duyurdu. İlk tahminlere göre BA.2’ye kıyasla toplumda % 10’luk bir yayılma oranı avantajının olduğunun düşünüldüğü vurgulandı. Ancak bu bulgunun doğrulanması gerektiği de belirtildi. Öte yandan, hastalığın şiddeti de dahil olmak üzere bulaşma ve hastalık özelliklerinde önemli farklılıklar tespit edilene kadar XE’nin Omicron varyantının bir parçası olarak kategorize edilmesi düşünülmelidir” ifadelerine yer verdi.
“XE KONUSUNDA DİKKATLİ OLUNMALI”
Kılıç, “Bir kişi aynı anda 2 veya daha fazla varyantla enfekte olduğunda ve hastanın vücudunda bunların genetik materyalinin karışmasıyla sonuçlandığında rekombinant bir varyant meydana gelmektedir. Bu olağandışı bir durum değildir ve pandemi boyunca birkaç rekombinant SARS-CoV-2 varyantı tanımlanmıştır. XF, XE ve XD olarak bilinen 3 rekombinantı incelenmesi devam etmektedir. Bunlardan XD ve XF, Delta ve Omicron BA.1’in rekombinantlarıdır, XE ise Omicron BA.1 ve BA.2’nin bir rekombinantıdır. Bugüne kadar Birleşik Krallık’ta 38 tane XF vakası tespit edilmiştir. Ancak Şubat ayı ortasından bu yana bu varyantların hiçbiri görülmemiştir. XD için küresel veri tabanlarına 49 vaka rapor edilmiş olsa da, bunların çoğu Fransa’da belirlenmiştir. Omicron BA.1 ve BA.2’nin bir rekombinantı olan XE türünden çok sayıda vaka tespit edildi. Tüm SARS-CoV-2 varyantlarının yanı sıra rekombinant varyantların da halk sağlığı riski açısından yakından izlenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir” dedi.
“AŞILANMAK VE ÖNLEM ALMAK ÇOK ÖNEMLİ”
Kılıç, “Bugüne kadar milyonlarca insanın hayatını etkileyen Covid- 19, alt varyantları ile varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Bu durumda virüse karşı en önemli kalkan olan aşılanmanın ihmal edilmemesi gerekmektedir. Bununla birlikte kapalı alanlarda maske kullanımı, sosyal mesafe ve gerekli hijyen tedbirlerine dikkat edilmesi önemlidir. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için sağlıklı beslenmeye özen gösterilmeli, günlük fiziksel aktiviteler çoğaltılmalı ve düzenli sağlık kontrolleri ile genel sağlığın korunmasına önem verilmelidir” şeklinde sözlerini tamamladı.