Sendromun ismi, İngiliz yazar James Matthew Barrie’nin 1912’de yayımlanan “Peter Pan” isimli romanından geliyor. Büyümeyi reddeden Peter Pan adlı …
Sendromun ismi, İngiliz yazar James Matthew Barrie’nin 1912’de yayımlanan “Peter Pan” isimli romanından geliyor. Büyümeyi reddeden Peter Pan adlı roman karakteri, aslında yazarın kendi özel yaşamından önemli parçalar taşıyor. Eserdeki “Varolmayan Ülke(Neverland)” adlı fantastik diyarı yaratan yazar, bir bakıma buraya sığınarak çocuk kalma isteğini vurgular. Eserde kendi gelişim sürecinin sancılarını yansıtan James Matthew Barrie’nin, gençliğinde cinsel kimlik bunalımı yaşadığı da biliniyor.
Büyümeyle ilgili sorunlar yaşayanların muzdarip olduğu bu sendromun tanımı ilk kez Psikanalist Dr. Dan Kiley tarafından 1983 yılında yapıldı ancak yine de DSM-IV(Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı) tarafından gerçek bir hastalık olarak tanınmıyor.
30’lu yaşlarda bile devam edebilen bu sendrom, yetişkin görünümlü çocuklar yaratıyor ve büyümeyen bireylerin psikolojisini olumsuz etkiliyor.
Sosyal görevlerin yoğunlaşmaya başladığı yaşlarda ortaya çıkan sendrom, çocukken anne baskısına ve otoriter olmayan babaya maruz kalan bireylerde daha sık görülüyor. Aşırı korumacı bir aile tarafından el bebek gül bebek büyütülen çocukların ileride bu durumla karşılaşma ihtimali daha yüksektir.
Bu sendrom genellikle erkeklerde görülüyor. Bu tip erkeklerle birlikte olan kadınlar, sahiplenici davranmaya başlayarak ilişkide anne rolünü üstlendikleri için bu durum kadınları yoran bir hal almaktadır.
Hangi yaşlarda ne gibi belirtiler görülüyor?
Peki bu sendromdan muzdarip bireyler günlük hayatta ne gibi davranışlar ortaya koyuyor?
İşte bu gibi davranışlar nedeniyle, Peter Pan Sendromu’ndan muzdarip kişiler çoğu zaman mutsuz bir yetişkin olurlar.
Kaynaklar: 1, 2, 3, 4, 5