enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
32,8893
EURO
35,1757
ALTIN
2.447,66
BIST
10.568,63
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
28°C
İstanbul
28°C
Açık
Perşembe Açık
28°C
Cuma Parçalı Bulutlu
28°C
Cumartesi Az Bulutlu
29°C
Pazar Az Bulutlu
30°C
SON DAKİKA
16:14 Bayram Trafiği, Bu Yıl Meneme’i Yormadı
16:08 Muğla-Aydın arası deniz seyahati başlıyor
15:54 Konya’da milli maç heyecanı Seyir Tepesi’nde yaşanacak
15:52 Kızılay Konak Başkanı’ndan acil kan bağışı çağırısı
15:07 TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘Avrupa Hareketlilik Haftası 2024’ tanıtım toplantısında konuştu
15:06 Kandıra Belediyesinin etkili çalışmaları ile plansız kentleşme ile mücadele konusunda başarılı bir süreç yürütülen Kandıra’da kaçak yapıya geçit verilmiyor
15:04 Lüleburgaz Belediyesi Yıldız Yaz Kampı başlıyor
15:03 Karşıyaka’nın yeşil cenneti ‘Yamanlar Gençlik Merkezi’
14:52 TMMOB ve İKK ‘Doğal ve Yapay Afetlere Karşı Tedbir Çağrısı’ yaptı
14:49 Bergama Belediye Başkanı Prof. Dr. Tanju Çelik İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi’i Ziyaret Etti
14:48 Başkan Altay İSO 500’e Giren Konyalı Firmaları Tebrik Etti
14:46 Başkan Tugay moda sektörünün temsilcileriyle buluştu
14:36 Başkan Palancıoğlu’ndan yepyeni uygulama: Mobil Başkan
14:32 Başkan Özyiğit, “Değirmençay’da dünyanın en güzel balını üreteceğiz”
14:31 Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, 10 Ekim Barış Derneği’nin düzenlediği dayanışma yemeğine ev sahipliği yaptı
14:29 Emekli Askeri Hava Trafik Kontrolörleri Platformu Kuruldu
14:22 Başkan Altay başarılı firmaları tebrik etti
14:06 Diital Mecralar ‘dijital telif’ gündemiyle toplandı
13:54 SpaceX’te Türksat 6A hazırlığı
13:52 “Sporcularımıza yaşam alanları inşa ediyoruz”
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Cesur kıyafetleri ile tartışmaların odağı haline gelen Gülşen sessizliğini bozdu: Hiçbir sıfatın kölesi değilim

Konserlerinde giydiği cesur sahne kıyafetleri ile dikkat çeken Gülşen hakkında ünlü türkücü İzzet Yıldızhan, geçtiğimiz günlerde “Sahne adabı …

Cesur kıyafetleri ile tartışmaların odağı haline gelen Gülşen sessizliğini bozdu: Hiçbir sıfatın kölesi değilim
20.01.2022
158
A+
A-

Konserlerinde giydiği cesur sahne kıyafetleri ile dikkat çeken Gülşen hakkında ünlü türkücü İzzet Yıldızhan, geçtiğimiz günlerde “Sahne adabı denilen bir gerçek var. Külotla da sahneye çıkmasınlar” ifadelerini kullanmıştı. Bu sözler günlerce tartışılırken pek çok ünlü isim Gülşen’e destek oldu, bir kesim sanatçı ise Yıldızhan’dan taraf aldı.

“HİÇBİR SIFATIN KÖLESİ DEĞİLİM”

Tartışmaların odağındaki isim olan Gülşen ise en sonunda sessizliğini bozarak sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Açıklamasının bir kısmında ünlü şarkıcı, “Evet, ben bir anne-babanın kızı, evet bir erkeğin eşi, ve bir yavrunun annesiyim. Babasının kızı Bir erkeğin karısı Bir çocuğun annesi olmaktan öte; Ben aklı ve düşünme yeteneği olan özgür iradeye sahip bir insanım. Bu sıfatlardan fazlasıyım. Hiçbir sıfatın kölesi değilim. Kimseye ait değilim. Ben kendimim. Kendime aidim.” dedi.

Paylaşımının tamamında Gülşen ş u ifadeleri kullandı:

“Bu kıyafet plajda giyilir ama sahnede giyilmez. Bu kıyafeti sesi olmayan şarkılarıyla gündeme gelemeyen giyer ama sanatkar olan giymez. Bu kıyafeti yabancılar giyer ama burası Türkiye. Giyemez. Hadi giydi, ama o dansı edemez. Evliliği yolunda değilse, aldatılıyorsa, boşanıyorsa ve yeni bir erkek peşindeyse giyer ama her şeyi yolunda giden bir evliliği varsa giymez. Şu ana kadar tamamdı ama bu sefer limiti aştı.

“HİÇ BİR ŞEY BANA ALTIN TABAKTA SUNULMADI”

Ben bir kadın bedeninde dünyaya gelmiş bir insanım. İsmim Gülşen. 26 yıldır tek başıma ayaklarımın üzerinde duruyor ve arı gibi çalışıyorum. Hiç kimseye muhtaç değilim. Pop müziğe değer ve yenilik katabilmek adına sayısız şarkı yazdım. Tabi bu uzun yolculukta hiçbir şey bana altın tabakta sunulmadı. Düştüğüm, kalktığım, mücadelesini verdiğim çok da yaralandığım oldu elbet. Ama bugün geldiğim noktada ve her zaman ihtiyacım olan gücü hep kendi içimde buldum. Taştan duvardan olmadığımı sadece bir insan olduğumu hep hatırlattım kendime.

“İSTENEN ŞEY ONAY GÖRMEK İÇİN KENDİMİ VE BEDENİMİ YOK ETMEM Mİ?”

Mesleki hayatım boyunca hep zamanın ruhunu okumaya inandım. Müziğimin, bedenimin, zihnimin, kelimelerimin hep özgür ve bağımsız kalabilmesine gayret ettim. Var olanla yetinmeyip yenilenmeye, değişime açık kalmanın mesleğimi en doğru biçimde icra edebilmek için en önemli unsur olduğunu hep bildim. Meğer, insan performansına gösterdiği özeni giyimine de gösterince sanatkarlığı yok oluyormuş. Vazgeçmem istenen şey daha az göze batmak ya da daha çok onay görmek için kendimi, bedenimi, vizyonumu yok etmem mi? Yoksa asla inanmadığım belirli yaftalara ya da yargılara itaaat etmem mi?

“TAKMAYA ÇALIŞTIĞINIZ PRANGALARIN FARKINDA MISINIZ?”

Ben de bu satırları tam da o yüzden yazıyorum. Kıyafet üzerinden farklı farklı “ama”larla sırf beni ya da sizden olmayanları nasıl alaşağı ederiz diye düşünerek çıktığınız bu yolda aslında kendi ayaklarınıza, hemcinslerinizin ve evlatlarınızın ayaklarına takmaya çalıştığınız prangaların farkında mısınız? Bir gün gelip “kadını ya da kendinden olmayanı yok saymaya, baskılamaya ve gerektiğinde yok etmeye hevesli bu ataerkil sistemin sizin gibi düşünenlerden de aldığı güçle gelip sizi de boğabileceğini hatta boğmakta olduğunu görmüyor musunuz?

“BİR İNSANIN YAŞAM HAKKINI BAŞKASI BELİRLEYEMEZ”

Kadınlara ‘anne olma, evlat olma, eş olma’, Erkeklere ‘erkek olma, hükmetme zorunluluğunda olma, aksi taktirde eksik olacağı’ üzerinden uygulanan tüm tahakkümün nasıl bir cehennem olduğunu ve bu tahakkümün en sonunda erk’lik taşımayanın ya da onun yasalarına uymayanın yaşamdan silinmesini meşrulaştırmaya hizmet etmekte olduğunu ne olur görelim artık hep birlikte. Bir insanın yaşam hakkı, yaşam tercihleri bir başkası tarafından belirlenemez. Bir cins ya da insan bir diğerinden üstün olamaz.

“KİMSEYE AİT DEĞİLİM”

Evet, ben bir anne-babanın kızı, evet bir erkeğin eşi, ve bir yavrunun annesiyim. Babasının kızı Bir erkeğin karısı Bir çocuğun annesi olmaktan öte; Ben aklı ve düşünme yeteneği olan özgür iradeye sahip bir insanım. Bu sıfatlardan fazlasıyım. Hiçbir sıfatın kölesi değilim. Kimseye ait değilim. Ben kendimim. Kendime aidim.

Sınırlarını başkalarının belirlediği bir yaşam nasıl sürdürülebilir olabilirdi? Herkesin sınırları birbirinden böylesine farklıyken. Bu size de korkutucu gelmiyor mu? Bana bugün sınırı aştı deme yanılgısına düşenler, kendi sınırlarını daha da daraltan birileri çıkıp ahkam kestiğinde beni ve bugün neler söylediğimi hatırlamayacaklar mı? Evlatlarımız tecavüze uğrayıp öldürüldüğünde o zehir dolu “ama”larla aynı kaynaktan çıkan “üzerinde ne vardı?” sorusu hangimizin nefesini daraltmadı? Bu zihniyetteki soruların aslında soru değil yargı olduğunu hepimiz maalesef ki biliyoruz. Bu sorular gibi tıpkı eşim Ozan’a yüzlerce kez sorulan; “Gülşen’in kıyafetlerine karışıyor musunuz?” “Eşinizin kıyafetleri çok eleştiriliyor siz ne düşünüyorsunuz?” soruları da aynı zehirli kaynağa hizmet ediyor görmüyor musunuz?

“TEK BİR KİŞİ DAHİ VAR İSE OKUYUP NEFES BULSUN”

Çocuklarımıza ve kendimize öğretmemiz gereken en önemli şeyin kimseye zarar vermeden, yalan söylemeden, hiçbir canlının yaşama hakkını çalmadan, kırmadan, incitmeden yaşamak olduğuna… Yaşamın, yaşamanın ve kendi kıymetlerini bilerek, sadece kendi hayallerinin, yeteneklerinin ve emeklerinin peşinde olmalarınınsa; bu hayatta mutluluğun ve huzurun tek anahtarı olduğuna inanıyorum. Benim meselem hiç bir zaman ne giydi ne giymedi, yakıştı yakışmadı çerçevesinde kıyafetim üzerinden yapılan eleştiriler değil, hiçbir zaman da olmadı. Çünkü bu son derece göreceli ve her kişiye göre değişebilen zevklerle milyonlarca farklı şekilde yorumlanabilir. Yorumlanmalıdır da. Benim asıl meselem; yakışık alıp almaması ile ilgili yaptığınız tüm yorumlar, bir kadının, nasıl giyinmesi gerektiğine dair kestiğiniz tüm ahkamlar.

Bana kıyafetim, yaşım, anneliğim, cinsiyetim, eşliğim, ya da sanatkarlığım üzerinden kurulmaya çalışılan tüm baskılar gibi, eğer çeşitli baskıların içine hapsedilmiş nefessiz, umutsuz, çaresiz, bırakılmaya çalışılmış tek bir kişi dahi var ise okuyup nefes bulsun küçük sandığı dünyada aslında yalnız olmadığını, kabul gördüğünü ve çok sevildiğini bilsin istedim. Çünkü yaşam bu zihniyetler kadar küçük değil. Yaşam kocaman ve yaşamak çok güzel.”

hepcanli.com – Magazin Haberleri

İzzet Yıldızhan, Gülşen, Magazin, Haber

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.