Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya lideri Putin’in görüşmelerinden sonra Rusya ve Ukrayna heyetleri önceki gün barış müzakereleri için İstanbul’da …
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya lideri Putin’in görüşmelerinden sonra Rusya ve Ukrayna heyetleri önceki gün barış müzakereleri için İstanbul’da bir araya gelmiş ve sonrasında olumlu mesajlar vermişlerdi. Müzakerelere katılan ve görüşmenin mimarlarından olan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu A Haber’de önemli açıklamalarda bulundu.
“DIŞİŞLERİ BAKANLARININ GÖRÜŞMESİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
“Türkiye’nin her iki tarafı bir araya getirmesi, o toplantılarda Türkiye’nin de olmasını her iki tarafın da istemesi Türkiye’ye duyulan güvenin göstergesidir.” diyen Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Belarus’ta müzakere eden taraflarla sürekli temas halinde olmamız, Moskova ve Lviv’i ziyaret etmemiz ve sonunda da İstanbul’da müzakerecileri bir araya getirmemiz. Artık bazı konuların tartışılmadığını görüyoruz. Biz tarafsız politika uygulayacağız diyor Ukrayna ama bize güvencelerin verilmesi gerekiyor diyor. Rusya diliyle ilgili tartışma yok. Silahtan arındırılması gibi konular artık göreceli olarak daha az tartışılıyor. Kırım’ın ve Donbass’ın bölgesinin statüsü ne olacak? Bu konuda karar vericiler liderler. Sahada tam bu kararların yansımasını görmüyoruz. Taktik, manevra diyenler var, biz de temkinliyiz çünkü 35 günü geçtik. Türkiye’de olması yönünde bir karar aldılar. Burada önemli bir mesafe kat edildi. Sonuçta ciddi konuları kim müzakere edecek; Dışişleri Bakanları bir araya gelecek daha sonra liderler bir araya gelecek. Biz Dışişleri Bakanları’nın bir araya gelmesi için çalışıyoruz. Hem Kuleba hem Lavrov ile mesajlaştık.”
“PUTİN, TÜRKİYE’YE GELECEK”
Çavuşoğlu, “Zamanlama konusunda işte bu İstanbul’daki toplantıda Ukrayna tarafı teklifini yazılı olarak iletti. Rus heyeti de Putin’e götüreceklerini söylediler. Bu çerçevede atılacak adımlar; yani iki taraf arasında varılabilecek mutabakatlara bağlı. Kesin bir tarih vermemiz mümkün değil ama 1-2 hafta içinde daha üst düzeyde bir görüşmenin olabileceğini söylemişlerdi. Ben zaten Cumhurbaşkanımızın talimatıyla iki tarafı da ziyaret ettim. Putin’in Türkiye’ye gelme durumu var, bir tarih bekliyoruz. Savaşın tam yoğun olduğu bir dönemde, kalıcı bir ateşkes konusunda adımlar atılırken ne zaman gelebileceği konusunda bir şey söylemek mümkün değil. Gitmişken her iki tarafa da gitmek lazım ama Dışişleri Bakanı Lviv’de olduğu için gittim ve görüştüm. Putin’in Türkiye’ye gelmesini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“MARİUPOL’DE 30 VATANDAŞIMIZ KALDI”
Tahliyelerle ilgili de konuşan Dışişleri Bakanı, “Bizim uzun zamandır üstünde durduğumuz konulardan bir tanesi. İnsani konulara gelince biz kendi tutumumuzu söyledik, önerilerimizi de söyledik. Taraflar anlaşamadı, daha sonraki süreçte biz uzun uzun çabalar sarf ettik. Biz her iki ülkenin dışişleri bakanlarıyla temastaydık. Bu maalesef başarılamadı bugüne kadar. Her iki taraf birbirini suçluyor, iki taraf da koridorların kendi tarafına doğru açılmasını istiyor. Paralı askerler var, Çeçenler var her iki tarafta da, yabancı savaşçılar da var. En büyük zorluk burada altyapı çöktü. Mobil telefonlarla görüşmek mümkün değildi. Biz BM’yi devreye soktuk onların uydu telefonlarıyla iletişim kurduk. 120 civarında vatandaşımız buradan ayrıldı. Şu anda orada 30 civarında vatandaşımız var.”
“TÜRKİYE ASKER GÖNDERECEK YORUMLARI DOĞRU DEĞİL”
Garantörlük ve barış gücü gönderme iddialarına da değinen Çavuşoğlu, “Mutabakat çıkmadan kesin yorum yapmak doğru değil. Rusya’nın Batılı ülkelerin garantörlüğüne karşı çıktığı da doğru değil. Ukrayna P5 ve Türkiye ile Almanya. P5’in içinde Rusya’nın kendisi de var. Fransa var, İngiltere var, Çin de var. Rusların karşı çıktığına dair bir açıklaması oldu mu? Hayır. Kanada, İsrail, İtalya da Ukrayna tarafından zikredildi. P5 artı Almanya ve Türkiye, ilaveten Kanada’da var. Rusya ile Kanada’nın ilişkileri iyi değil. Ukrayna ile ilişkileri ise çok iyi. Bu ülkelerin ismi zikredildi. Gönüllü katılmak isteyen ülkelere de bunun açık olduğu söylendi. Ukrayna, ben NATO’ya üye olmayacağım ama benim güvenliğimin garanti edilmesi lazım diyor. Ukrayna, P5 ülkeleri olsun diyor.
Yorumlara bakıyoruz, Türkiye otomatikmen güç gönderecek diyor. Böyle bir şey yok. Türkiye’nin asker göndereceği bugün bir gazetede yazıyor. Yok öyle bir şey. Ukrayna güvenlik garantisi istiyor. Türkiye savaşın içine girecek, asker gönderecek gibi yorumlar doğru değil. İki tarafın mutabakatını da bir görmek lazım. Garantörlüğü kabul edip etmemek konusunda şartları gördükten sonra karar verilir.” dedi.
“EN ZORLU KONULARDAN İKİSİ KIRIM VE DONBAS”
Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Antalya’daki toplantı dışişleri düzeyinde ilk olması anlamında önemliydi. Ama çok bir şey çıkmayacağı da belliydi. Bir az önce bahsettiğim güvenlik garantisi konusu… Bunda anlaşamadıklarını söylediler. En zorlu konulardan ikisi de Kırım ve Donbas’ın statüsü. Liderler düzeyinde karar verilmesi gereken konular. Anlaşma Meclislerden de geçecek. Ukrayna’da referanduma da gidilecek. Ukrayna Meclisi için söylüyorum. Ukrayna’da daha farklı bir durum var. Rusya’da Meclis daha homojen. Putin’in partinin ağırlığı var. Her şeyi yaptınız, Ukrayna halkı referandumda hayır derse her şey çöpe gider.
Kırım ve Donbas gibi iki hassas konu silahlar altında müzakere edilmez. Sakin bir ortamda bunu tartışmaları gerekiyor. Bazılarını liderler düzeyinde konuşmak gerekiyor. Düşüncelerimi söylerken, böyle yapsınlar demiyorum. Zorlu konuları bir iki ayda çözemeyecekseniz, savaş devam etsin diye bir anlayış olmaz. Kalıcı ateşkes olsun, çekilme olsun, yaptırımlarda esneme olur. Avrupalılara da söylüyoruz, ateşkes olduğunda yaptırımların kalkması da masada olacak. Siz hangi yaptırımlarda gevşemeye gideceksiniz? Şartlara bağlı olacak. Avrupalı dostlarımız da hazır olmalı. Bunlara da tavsiyelerde bulunuyoruz.. Kırım ve Donbas’ın statüsüne iki ülke karar verir. En sonunda halklar onay verecek veya vermeyecek.”