Haber7- FUAT ÖNER Teknolojide yaşanan gelişmelere paralel olarak Geleceğin petrolü veya beyaz altını olarak bilinen lityuma olan ihtiyaçta …
Haber7- FUAT ÖNER
Teknolojide yaşanan gelişmelere paralel olarak Geleceğin petrolü veya beyaz altını olarak bilinen lityuma olan ihtiyaçta artıyor. Cep telefonları, elektrikli araçlar, bilgisayarlar, kablosuz süpürgeler… Kısacası bir bataryaya sahip her ürünün içerisinde lityum var…
Özellikle temiz enerjiye geçişin gündemde olduğunu bu dönemde çok hızlı bir şekilde yayınlaşan elektrikli araçlar lityuma olan ihtiyacı katlamasıyla fiyatlar bir anda tavan yaptı. Son bir yılda lityum fiyatları yüzde 433 zamlanırken elektrikli otomobil üreticisi Tesla’nın sahibi olan dünyanın en zengin ismi Elon Musk bu yükselişi ‘çılgın seviyeler’ olarak niteledi.
TÜRKİYE BORDAN LİTYUM ÜRETİYOR
Uzmanlara göre pandemi sonrası başlayan çip krizi benzer bir şekilde, şuanda dünya lityum krizine sürükleniyor. Hem arz sıkıntısı hem de fiyatları lityumu son dönemin en önemli stratejik hammaddelerinden biri haline geldi. Avrupa Birliği (AB) kritik hammadde listesini 2020 yılında güncelleyerek listeye Lityumu da ekledi ve lityum arzını garanti altına alabilmek için çalışmalara başladı. Önümüzdeki 15 yıl içerisinde geçmişte petrolün ambargo ve fiyatlandırmaya stratejik bir silah olarak kullanıldığı gibi lityumunda silah olarak kullanılması bekleniyor… Dünyadaki bu gelişmelere paralel olarak ise Türkiye gerçekleştirdiği yerli çalışmalarla bor madeninden lityum üretmeyi başardı.
TÜRKİYE İKİ YENİ LİTYUM TESİSİ DAHA KURUYOR
Türkiye bor cevherini lityuma dönüştüren Eti Maden, ilk Lityum Karbonat Üretim Tesisini 2020 yılında açtı. Yüzde yüz yerli AR-GE faaliyetleri sonucu inşa edilen tesis ile yıllarca borun içinde bulunan ama çöpe atılan lityumu ekonomiye kazandırmaya başladı. İlk olarak yılda bu tesis yılda 10 tonluk bir üretip yapacakken tesisin tam kapasiteye çıkması ile bu rakam 600 tonu bulacak. Bu 600 tonluk rakamın şuan için Türkiye’nin ihtiyacının yarısını karşılaması bekleniyor. Öte yandan Kırka’da yılda 600 ton ve Bandırma/ Balıkesir’de yılda 100 ton kapasiteli lityum karbonat üretim tesisi kurulması için gerekli etüt ve projelendirme çalışmalarının, 2022 yılı sonunda tamamlanması sonrasında tesislerin yapım işi ihalesine çıkılması planlanıyor.
Türkiye’nin Lityum yatakları ve üretimi hakkında Haber7’ye açıklamalarda bulunan İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral, kurulan tesislerin Türkiye için çok önemli olduğuna dikkat çekerek, ülkemizin lityum araştırmalarını daha tam anlamıyla tamamladığını söyledi.
İşte Kumral’ın Haber7’ye yaptığı o açıklamalar;
LİTYUM ARTIK HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Lityum bir enerji hammaddesi olarak karşımıza çıkıyor, bunu daha çok enerji depolamada çok önemli bir mineral. Lityum, aslında bir çeşit tuz cinsidir. Türkiye’de maalesef bu minerallerden çok fazla olmamasına rağmen tuz yatakları olarak zengin bir bölgedeyiz. Dünyada biliyorsunuz enerji olarak hidrokarbonların olsun radyoaktif hammaddeler olsun, bunları nasıl randımanlı ve ekonomik olarak kullanabiliriz bunun yolunu arıyor. Hidrokarbonlara baktığımız zaman; ever doğal gaz rezervi bulduk ama bunların belli sınırı var ve tam anlamıyla çevreci değil. O yüzden elektrik enerjisinin depolanması ve elektrikli cihazların kullanılması artık kaçınılmaz oldu. Hem çevreci hem de daha ucuz bir enerji. Bu yüzden de dünyadaki lityum kaynaklarının aranıp bulunması bizim için hayati önem taşıyor. Özellikle TOGG’la beraber elektrikli araç üretmeye adım atmış ülkemizde de Lityum kaynaklarının bulunması, aranması ve üretilmesi çok önemli bir hale geldi.
Türkiye aslında lityum zengini bir ülke değil ama bana göre Türkiye lityum araştırmalarını daha tamamlamamış bir ülke. Lityumun biz tuz bileşiği olduğunu söylemiştim. Bu mineraller tuzların içinde zengin bir şekilde bulunma ihtimali yüksek. Tuz gölünde belli oranda lityum var. Hatta Van gölü civarlarında da ben lityum olduğunu düşünüyorum. Bunun yanı sıra kuru göl havzaları var bu bölgelerde de lityum araştırması yapılmalı.
BORDAKİ LİTYUM ÇÖPE GİDİYORDU
Bor yataklarının için lityum olduğunu biliyoruz. Bor yataklarının için tonda 2000 gr şeklinde lityum var. Biz bunu bugüne kadar maalesef kullanmadan atıyorduk. Şimdi ETİ Maden önemli bir attı ve lityum karbonatı üretebilmek için Borun içindeki lityumu almaya başladı. Bir tesis kuruldu yakında da bu tesis ciddi bir üretime başlayacak. Şuanda 10 ton sonrasında 600 tona çıkacak bir üretim potansiyeli var. Yeterli mi değil! Bunun artırılması gerekiyor. Bunun için daha fazla tesisle lityum üretimine gitmemiz olacak. Bu çok önemli bir adım… ETİ Madeni tebrik ediyorum, ülkemize çok hayırlı bir iş yapıyorlar.
PALADYUM VE MAGNEZYUMUN GELECEĞİ…
Öte yandan Türkiye’de çok ciddi jeotermal kaynaklarımız var. Bu noktalarda da ETİ Maden’in yaptığı gibi Lityumu içinden alabilecek AR-GE’lerin yapılması gerekiyor. Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde ben hocalarımız bu konuda çalıştıklarını biliyorum. Özellikle Ahmet Yıldız hocayı tebrik ediyorum. Bu araştırmaların hepsini yapmalıyız, Lityum hayatımızın bir parçası bir vazgeçilmezi olacak. Ancak benim tavsiyem Lityumun yanında paladyum ve magnezyum gibi elementlere de bu gözle bakılması. Çünkü 2050 yıllarında bu iki elementte bu şekilde kullanılabilir duruma geleceğini tahmin ediyorum.
LİTYUMA OLAN İHTİYAÇ KATLANARAK ARTACAK
Şu anda Türkiye’nin lityum ihtiyacı henüz belli değil. Bizler henüz elektrikli araçlara tam olarak geçmedik ama önümüzdeki 10 yılda bu ihtiyacın çok yüksek olacağı belli. O yüzden bir bugünden elimizde ne kadar lityum varsa hepsini üretmek zorundayız. Sadece bordan değil Yozgat Sorgun bölgesinde çok az bir lityum kaynağı olduğunu biliyoruz