enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,6483
EURO
36,4563
ALTIN
2.923,62
BIST
9.644,86
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
12°C
İstanbul
12°C
Çok Bulutlu
Çarşamba Çok Bulutlu
12°C
Perşembe Az Bulutlu
15°C
Cuma Parçalı Bulutlu
16°C
Cumartesi Az Bulutlu
14°C

‘Bir sürü ülke tavan fiyata rağmen Rus petrolünü almaya devam edecektir’

Mehmet Doğan’a göre, Avrupa Rus petrolüne tavan fiyata kalkışırsa boru hatlarıyla gelen petrolden de olacak. Doğan benzin, dizel ve mazot alımından vazgeçilmesinin de Avrupa’daki rafinerilerin verimsiz çalışmasına yol açacağını belirtti. Doğan, doğalgaza tavan fiyatın ise mantıklı düşünülmemiş ‘ipe sapa gelmez’ bir konu olduğu görüşünde.

‘Bir sürü ülke tavan fiyata rağmen Rus petrolünü almaya devam edecektir’
04.12.2022
102
A+
A-

Ukrayna çatışması yüzünden Rusya Federasyonu‘na açılan yaptırım savaşında, AB’nin temmuzda onaylanan 6. yaptırım paketi kapsamında Rusya’dan deniz yoluyla ham petrol tedariki 5 Aralık itibarıyla tamamen kesiliyor. Avrupa Birliği, ABD‘nin de bastırmasıyla petrol ve hatta doğalgaz için tavan fiyat tartışmalarını da gündeminden düşürmüyor.

Ancak AB hükümetleri küresel petrol arz şokuna neden olmadan Rus petrolüne tavan fiyat uygulanması konusunda görüş ayrılıkları yaşıyor. AB’nin 5 Aralık’ta tavan fiyat uygulamasını açıklaması bekleniyor. G7 içerisindeki Avrupa ülkeleri Rus petrolünde tavan fiyat seviyesinin 65-70 dolar aralığında olmasını teklif ederken Polonya, Estonya ve Litvanya daha düşük fiyat, Yunanistan, Malta gibi ülkeler de daha yüksek tavan fiyat olmasını öneriyor.

Rusya Federasyonu ise tavan fiyat uygulamaya kalkışanlara petrol tedarik etmeyeceğini dile getiriyor. Moskova, böylesi girişimlerin tedarik zincirini bozacağı ve küresel enerji piyasasındaki durumu da karmaşıklaştıracağını belirtiyor.

5 Aralık’ta devreye girecek petrol yaptırımları, AB içinde Rus petrol ve doğalgazına tavan fiyat tartışmaları ve küresel piyasalara etkisini GazDay Genel Müdürü ve enerji uzmanı Mehmet Doğan ile konuştuk.

‘Avrupa’daki rafineriler verimsiz çalışmaya başlar’

Mehmet Doğan’a göre, bir yandan tavan fiyat diğer yandan Rus petrolünün deniz yoluyla alınmamasından bahseden Avrupa Birliği ve G7’nin kararlarını ne kadar düşünerek aldığı soru işareti. Rusya’nın tavan fiyat uygulayana petrol satmama kararını anımsatan Doğan, bu durumun boru hatlarıyla gelen petrolün de kesilmesine yol açacağını belirtti. Avrupalıların benzin, dizel, mazot gibi ürünleri de marttan itibaren almamaktan bahsettiğini söyleyen Doğan, bunun Avrupa rafinerilerinin çok verimsiz çalışmasına yol açacağını kaydetti:

“Bunu ikiye bölmek lazım. Birincisi doğalgaza uygulanacak tavan fiyat, ikincisi petrole uygulanacak olan tavan fiyattan bahsediyorlar. Petrolü de kendi içinde ikiye bölmemiz lazım. Çünkü bir tavan fiyattan bir de Rus petrolünü gemi yoluyla almamaktan bahsediyorlar. G7 ülkeleri, ‘Rus petrolüne 60-70 dolar bandında tavan fiyat uygulamamız lazım’ diyorlar. G7 içinde AB ülkeleri de var. Polonya gibi ülkeler daha da düşük tavan fiyat olması gerektiğini, çünkü Rusya’nın savaşı petrolle finanse ettiğini söylüyor. AB, ‘5 Aralık’tan itibaren deniz yoluyla Rus petrolü almayacağım’ diyor. Boru hatları yoluyla gelene bir şey demiyor. Macaristan gibi ülkelere 18 ay süre tanındı. Fakat bu öyle garip bir denklem ki bunun içinde Rusya’nın açıklamaları var, ‘Petrole tavan fiyat uygulayanlara satmayacağım’ diyor. Buranın getirisi şu olabilir ki bu Avrupa için korkunç bir senaryo. Ne kadar bunu düşünüyorlar farkında değilim, çünkü bugüne kadar aldıkları kararları düşünerek aldıklarını göremiyorum. Boru hatlarıyla gelen petrolün de kesilmesine neden olur bu. Eğer tavan fiyat uygulama kararı alırsa G7 üyeleri, Avrupa her ne kadar ‘Boru hatlarından alacağım, sadece deniz yolunu keseceğim’ dese de etkisi olur. Diğer taraftan da benzin, dizel, mazot gibi şeyleri de marttan itibaren almayacağız diyorlar. Avrupa’da rafineri çok verimsiz çalışacak. Rus petrolü olmadan bütün rafineriler ağır ve hafif petrollerin karışımına göre tasarlanmıştır, rafineriler çalışır ama düşük verimlilikte çalışacaklar. O yüzden Amerika, Venezuella ile anlaşmak zorunda kaldı. G7’den Japonya nasıl bir tavır alacak bilmiyorum. Onlar da petrol alıyorlar, onların da petrollerinin kesilme durumu gündeme gelecek. Biz daha bu işi nasıl karıştırabiliriz diyerek böyle bir uygulamaya geçiyorlar. Ama gördüğüm kadarıyla rafine ürünler bundan çok fazla etkilenir. Fiyatları artar, çünkü Avrupa’daki rafineriler verimsiz çalışmaya başlar. Böyle olunca maliyete etkisi olur. Daha beteri boru hattıyla gelen de giderse Avrupa için bambaşka bir dünya olur, etkileri de her tarafta gözükür.”

‘Bir sürü ülke Rus petrolünü almaya devam edecektir’

Bazı Avrupa ülkelerinin sadece boru hattıyla petrole ulaşabildiğini anımsatan Doğan, tavan fiyat uygulanması halinde ellerindeki boru hattıyla gelen petrolden de olacaklarını belirtti. Doğan, Hindistan ve Çin gibi birçok ülkenin Rus petrolünü satın alma şansı olabileceğine ederken, tavan fiyatın uygulanmaması gerektiği görüşünü dile getirdi:

“İki taraflı olduğu için konu hem G7 üyesi olarak Avrupa Birliği konuşuyor hem Rus petrolünü almayacağız diye Avrupa içinde bir konuşma var. Tavan fiyat bana göre uygulamamaları lazım. AB şu kararı alabilir, ‘Ben Rus petrolünü almayacağım’, alma. Ama tavan fiyat uygulamasına geçerlerse, ellerindeki boru hattıyla gelen petrolden de olacaklar. O daha da beteri. Çünkü bazı ülkeler deniz yoluyla alamıyorlar, onlar Rus petrolünü boruyla almak zorundalar. O ülkeler ciddi anlamda mağdur olacaklar. Sürekli çomak sokup duruyorlar. Ama hiçbir şeye bir faydası olacağını düşünmüyorum. Hindistan ve Çin alabilir. Türkiye de alıyor. Bir sürü ülke Rus petrolünü almaya devam edecektir. Bazı ülkeler belki kendi malı gibi satacaklardır. Ne hedeflendiğini açıkçası kestirmek mümkün değil. Savaşın finansmanı söylemi var ama bunun doğuracağı sonuçlar bana göre gereksiz yere tekrar ortalığı karıştırmaktan başka bir şeye neden olmaz.”

‘Doğalgaza tavan fiyat üzerinde mantıklı düşünülmemiş bir konu’

Doğalgaz meselesinin ‘üzerine mantıklı şekilde hiç düşünülmemiş bir konu’ olduğunu söyleyen Doğan’a göre, bu ‘çok fazla para kazanmayın’ mantığı ile serbest piyasaya müdahale eden garip bir uygulama olur. Doğan, bu meselede 13 Aralık’ta yapılacak toplantıdan sonuç çıkmayacağını düşünürken, “Çünkü ipe sapa gelmez bir kural manzumesi” vurgusu yaptı:

“Doğalgaza tavan fiyat zaten üzerine mantıklı şekilde hiç düşünülmemiş bir konu. Şu anda fiyatlar 1300-1400 dolarlar mertebesinde 1 metreküpte, özellikle önümüzdeki birinci çeyreğe baktığımızda, 2800-2900 dolar yani megawatt saat başına konuşursak fiyatlara 275 euro megawatt bir şey koyalım diyorlar. Zaten fiyat oralarda değil, yani fiyat neredeyse yarısı kadar yerlerde. Rusya’nın açıklamaları var, koyarsanız ben borsa fiyatı endeksli sattığım şeylerde mal teslim etmem diyor. Sözleşmeler bundan etkilenecek. Çünkü fiyatı varsa bu sefer o sözleşme fiyatları üzerine bunun etkisi olacak. Muhtemelen Ruslar ve Türk tarafı tekrar müzakere edebilir. Avrupa borsası ile LNG ile ilgili referans fiyatı arasında yaklaşık 600 dolar 1000 metreküp bir fiyat farkı olursa, 10 gün devam ederse onu da ben 58 euro megawatt ya da 600 dolarla yapacağım diyor, 10 gün üst üste devam etmesini istiyor. Orada aldığı referans fiyat da o kadar saçma ki tezgah üstü piyasalarda belirlenen bir fiyat. Bir kuruluş size soruyor, ‘Kaça gaz sattınız?’ yazıyor. Bunların ortalamalarını alıp bir fiyat çıkarıyor. Bu da ne kadar reel bir fiyattır tartışılır. Yani ‘çok fazla para kazanmayın’ gibi serbest piyasaya müdahale eden garip bir uygulama. İkna edemediler, 13 Aralık’a ertelendi. Ben oradan çok bir sonuç çıkacağını düşünmüyorum. Çünkü ipe sapa gelmez bir kural manzumesi.”

‘Türkiye’nin enerji köprüsü, ticaret merkezi olma meselesi için yatırım gerekli, en azından 4 senelik bir konu’

Türkiye’nin enerji merkezi üssü haline getirilmesinin kısa vadede olmayacağını ve yeni boru hatları gerektiğini belirten Doğan, burada verilen mesajın Türkiye’nin elindeki gazla yaz dönemlerinde AB’ye yardım durumu olabileceğini söyledi. Ancak Doğan, Türkiye’nin de Rusya gazına bağımlı olduğunu anımsattı:

“Böyle bir açıklama oldu, ‘Türkiye’nin enerji merkezi üssü haline getirilmesi’ diye… Ama bu kısa vadede olacak bir olay değil. Yeni boru hatlarının çekilmesi gerekli. Ondan daha önemlisi var. Burada tam olarak verilen mesaj yeni boru hatlarıyla gazın bollaştırılması değil. Bana göre buradaki mesaj şu; Türkiye’nin bir şekilde özellikle yaz dönemlerinde AB’ye elindeki fazla gazla yardım etme durumu olabilir. Yani Türkiye’nin elinde yazın ilave bir gaz miktarı var ve Avrupalılar da Amerikalılar da bunun farkında. Muhtemelen Amerika, Türkiye’nin Balkanlara yardım etmesini ister. AB de İtalya’ya gönderilmesini isteyebilir. Rusya da bunun farkındadır. Ama Türkiye’nin böyle bir eylem içinde olması veya bunu planlıyor olmasına karşılık Türkiye de Rus gazına bağımlı. Yazın elinizdeki fazla gazı gönderirseniz bu sefer Rus gazıyla ilgili sıkıntı yaşanabilir. Türkiye ile Rusya bir sıkıntı yaşayabilir. Bence Rusya orada şu mesajı vermeye çalışıyor, ‘Sen yazın böyle bir şey yaparsan, bunu bensiz yapamazsın, beraber yapmalıyız’ gibi algılıyorum. Çünkü uzun vadede diğer projeler Türkiye’nin enerji köprüsü olma, ticaret merkezi olma meselesi yatırım gerekli, en azından 4 senelik bir konu. O zamana zaten başka bir dünya önümüzde olacak.”

‘Türkiye’nin Bulgaristan üzerinden gaz getirme şansını Avrupalılar bloke etti, şimdi bu kapının açılmasını istiyorlar’

The Economist dergisi son kapağında Türkiye’yi kattığı ‘donan Avrupa’ haritasına yer verirken, Mehmet Doğan iki yüzlü davranışlara dikkat çekti. Doğan vakti Türkiye’nin Bulgaristan üzerinden gaz getirme şansını Avrupalıların bloke ettiğini anımsatırken, şimdi de bu kapının açılmasını kendilerinin istediğini belirtti:

“The Economist’in haritası değil ama bizi AB ülkesi olarak göstermeleri güzel. Orada da çok ikiyüzlü davranıyorlar. Çünkü muhalefetin çok ağır eleştirileri olmuştu, Türkiye 240 dolarlardan gaz alıyor diye… O zaman bizim Bulgaristan üzerinden Türkiye’ye gaz getirme şansımızı bloke eden Avrupalılardı. Türkiye-Bulgaristan arasında anlaşma olmamasından dolayı Türkiye’nin ucuz Avrupa gazına erişimi olamadı. Ama bugün tam tersi onlar bu kapının açılmasını istiyorlar.”

‘Biz bu kış kriz yaşamayacağız’

Doğan, Türkiye’nin ekim ve kasım aylarında iyi hareket edip yüksek miktarda LNG aldığını belirtirken, Çin’de kapanmalardan ötürü talep düşmesinin hem Türkiye hem de Avrupa’nın işine yaradığını söyledi. Doğan’a göre, Türkiye’de bu kış bir kriz yaşamaz:

“Türkiye çok iyi hareket etti ekim ve kasım ayında. Sıcak havalardan istifade ederek yüksek miktarda LNG kargosu aldı. Fiyat olarak aralık ve ocakta LNG kargosu bulmakta zorlanacak mıdır? Evet ama yardımına koşan başka bir şey var, hem Avrupa hem Türkiye’nin. Çin’de yaşanan ağır kapatmalar Çin’in talebini oldukça düşürdü. Avrupa’nın ekmeğine yağ süren bir olay oldu, haliyle Türkiye’nin de ekmeğine yağ sürüyor. Mesela Avrupa ilk defa Avusturalya’dan bile LNG satın almaya başladı. Çünkü Çin’in talebinde bir daralma var. Dolayısıyla biz bir kriz yaşamayacağız. Ama yüksek fiyatlara maruz kalacağız. Onun haricinde evlerin fiyatları artmaz ama zaten yüksek. Bu biraz da olsa bunu sübvanse edecek ve bu kışı bir şekilde çıkaracağız.”
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.