İSTANBUL (İGFA) – Irmak Arıcı ilk olarak babasının neden şarkı söylemesini istemediğini programda şu sözleriyle anlattı: “Çünkü ablam …
İSTANBUL (İGFA) – Irmak Arıcı ilk olarak babasının neden şarkı söylemesini istemediğini programda şu sözleriyle anlattı: “Çünkü ablam konservatuarda çok yıprandı. Bunun da altını çizmek isterim. Müzik olunca şöyle geliyor ya insana resim, müzik hani kolay şeyler…. Biraz da silivrilen bir öğrenci olduğunuz zaman da tabi ki daha farklı yerlere gidiyor. Dolayısıyla ablam çok yıprandığı için istemediler. Sebebi bu aslında… Ben müziği çok diretecek boyutta değildim. Derslerim çok iyiydi… Diş hekimliği istiyordum. Sonra bir şeyler yolunda gitmedi. Yine sağlık sektöründe olmak istedim. Veteriner hekimliğini okumak istedim. İlla müzik okuyacağım gibi bir istediğim yoktu ama müzikle hep uğraşmak istedim. “ dedi.
Yeni nesil popçular arasında yer alan Irmak Arıcı arabesk ve Türk Sanat müziği ile iç içe olmasını da şu sözlerle anlattı; “Ben bunun artısını çok yaşadım. Şarkıları söylerken ve yazarken hep oradan böyle esintiler olduğunu fark ettim. Arabekste…. Ben şuna inanmıyorum en klas duran insanda bile her zaman böyle arabeskin bir yeri olduğu düşünüyorum. Arabesk müziği çok seviyorum. Modum düşsse hemen arabeske sarılırım. Gidip pop müzik dinlemem. Müslüm Gürses dinlerim, Derya Bedavacı… Pop müzikte de Edis’i beğeniyorum. Star klasmanında olduğunu düşünüyorum. “ dedi.
Irmak Arıcı kendi müzik tarzını ise şöyle tanımladı; “Ben çok popçu olduğumu düşünmüyorum. Arabeskçide değilim. İkisinin arasında bir yerde. Ben çok müzik bilgisine sahip olmadan bu piyasanın içine girdim. Konser verdikçe, çeşitli aranjörlele çalıştıkdan sonra tabi ki bilgi sahibi oluyoruz. Dolayısıyla elimden geldiğince artık şuna dikkat etmeye çalışıyorum. Daha kaliteli sound, bu şarkı tutar değil de daha kaliteli bir şey verelim… Çünkü şöyle oluyor; Şarkı tutuyor fakat canlı konserde alt yapıda hiçbir şey yok. Orada şeyi anlıyorsun eskilerden cover bir şarkı söylediğinde kaliteli sound bu diyorsun. Dolayısıyla daha kaliteli sound’lara gitmeye çalışıyorum.
Irmak Arıcı, kendisini diğer rakiplerinden ayıran özelliği ne sorusuna ise şu cevabı verdi; “Benim en büyük handikapım şarkı yazabiliyor olmam. Bir ara şarkı yazma yeteneğimi kaybettim ve çok korkttum. 1 sene hiçbir şey yazamadım. Çok korktum, dedim ki Irmak buraya kadar. “dedim…
Geçtiğimiz yıl trafikte yaşadığı olumsuz bir durum nedeniyle epey zor bir dönem geçiren Irmak Arıcı, şarkı yazma ilhamını bu olay nedeniyle kaybettiğini açıkladı. Irmak Arıcı; “bu olay beni hayata küstürmedi ama olayla ilgili yanlış anlaşıldığım için çok üzüldüm. Olayın öncesinin olduğunu insanların anlamamak istememesi çok kırıcı… Dolayısıyla çok zor bir dönem geçirdim. . Kendini ifade edemedim. Samsun Demir benim öz babam gibidir. Irmak’cım bu olayda sessiz kalacaksın dedi ve ben sessiz kaldım. Ben hiçbir zaman nereden geldiğimi unutmadım. Ben köy sofrasındaa da çok rahat yere otururum, lüks bir masada oturmayı öğrendim. İnsanların orada benim o şahse ettiğim sözden sen insanları eziyorsun gibi yafta yapıştırmaları benim çok ağrıma gitti.”dedi.
O yaşadığı talihsiz olay sonrasında ünlü olduğuna pişman oldun mu sorusuna ise Irmak Arıcı; “Olay sonrasında pişman oldum aslında. Olayda bir kadın olarak o kadar mağdur olduk ki… O kadar zor durumda kaldık ki… Dışarıdan bir Allah’ın kulu gelipte müdahale etmedi. Olay daha sürecinde… Umarım ki adalet yerini bulur. Benim bu konuyla ilgili yüzümün kızaracağı ve utanacağım, sıkılacağım çok fazla bir şey yok. Tabi ki de yanlış yaptım bunun altını çizmek istiyorum. Daha sakin ve olgun hareket etmeliydim. Birtakım sözler vardır insanları gerçekten çileden çıkarır. O dönem çok etkilendim.” dedi.
Irmak Arıcı, o dönemde verdiği konserde sahneye çıktığı sırada şarkı söylemeden sahneden inmiş ve bu olayda tepki çekmişti. Arıcı yaşadığı bu olayada açıklık getirdi. Arıcı o an sahnede panik atak geçirdiğini söyledi. Irmak Arıcı; “O dönem şuna çok üzüldüm yasaklı madde kullanımından bahsetmişler. Hayatımın hiçbir döneminde bu tarz şeyleri hiçbir zaman denemedim. Bu çok ağrıma gittik. Benim babam emekli bir albay… Bununla yaftalanmak çok ağrıma gittim. Orada bir panik atak geçirdim. Sahneye çıkarılmamalıydım. Akabinde öyle bir linç yedim ki… O mekana normalde 400 kişi geliryorsa. O gün yaklaşık 1000 kişi vardı. Dedim ki yaşadığım olayla bir ilgisi varsa, ne oluyoruz, yine mi yanlış anlaşılacağım dedim. Ben ilk haber çıktığında dedim ki Öncesi öyle bir durum ki. Hareketler, itme kakmalar ve öyle küfürler havada uçuştu ki… Ben sanıyorum mobeseden çıkarırlar ama hiç öyle bir durum olmadı. Ertesi gün deniz kenarında hatrı sayılır bir haber kanalında bu röportaj verildi. Çok şık giyilinerk ve bir gün öncesinde darp raporu alınıyor. Ben şuna inanıyorum bir gün herkes kalbinin ekmeğini yiyecek. Şöyle de bir şey var yüzde yüz haklıydım demiyorum. Benimde hatam oldu… Ama dönüp baktığımda Irmak sen kendini biliyorsun. Bu konuyla ilgili çok büyük bedeller ödedim. “ dedi.
Irmak Arıcı, şarkılarını yazarken eskiden çok büyük bir aşktan beslendiğini itiraf etti. Irmak Arıcı; “Benim beslendiğim şey çok büyük bir aşktı… Fakat şu an ve bir süredir bir aşka ihtiyaç duymuyorum. Başkalarının hikayelerinden çok etilenirim. Çünkü aşk dediğin bir gün bitiyor. “ dedi. Irmak Arıcı, çocukken de ünlü olma hayali olduğunu ama oyuncu olmak istediğini söyledi. Irmak Arıcı; “Nurgül Yeşilçay’ın “Asmalı Konak” dizisinde çocuğunu oynamak çok istiyordum küçükken. Hepsi grubunu çok severdim küçükken… Arkadaş grubumuzda şöyle bir kavga yapardık. Cemre sen olucan ben olucam diye… Ben sadece Yasemin olmamıştım. Cemre’de oldum, Gülçin’de oldum, Eren’de oldum” dedi.