İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Nick Whitby’nin yazdığı, Yücel Erten’in çevirdiği, Hüseyin Köroğlu’nun yönettiği “Yaşamak mı, Yoksa Ölmek mi” adlı oyunu seyirciyle buluşturdu. 7 Şubat 2024 Çarşamba günü Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde ilk kez sahnelenen oyun, seyircinin büyük beğenisini kazandı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Nick Whitby’nin yazdığı, Yücel Erten’in çevirdiği, Hüseyin Köroğlu’nun yönettiği “Yaşamak mı, Yoksa Ölmek mi” adlı oyunu seyirciyle buluşturdu. 7 Şubat 2024 Çarşamba günü Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde ilk kez sahnelenen oyun, seyircinin büyük beğenisini kazandı.
İşgalin Parodisi
“Yaşamak mı, Yoksa Ölmek mi” oyununda, işgale karşı oyuncuların direnişi, yer yer ironik ve mizahın diliyle bir sahnelemeye dönüşüyor. Nazi subaylarının zaafı üzerinden gelişen mizah, işgalin kendisini oyun düzleminde esneterek, seyirciye geri planda savaşın sertliğini anımsatırken, seyirlik olarak komik unsurları da ağır basan ve işgalin parodisine dönüşen bir seyirlik sunuyor. İşgale direniş bir tiyatronun sahnesinde başlayınca, oyuncuların yaptığı kurgu, eğlenceli bir savaş stratejisine dönüşüyor.
Oyunun sonunda söz alan oyunun yönetmeni Hüseyin Köroğlu: “Bizler meslektaşlarımızla hummalı bir çalışmadan sonra karşınızdayız. Bütün arkadaşlarıma, sanatçılara, emekçilere, tiyatronun bütün birimlerine içtenlikle, çok teşekkür ederim.
Genel Sanat Yönetmenimiz Ayşegül İşsever’e, o da şimdi Savaş ve Barış’ı oynuyor. O burada olmadığı için ona, Genel Sanat Yönetmenliğimize, Müdüriyetimize ve Sahne Direktörlüğü çalışanlarına, hepsine çok teşekkür ederiz, bizi bu yolculukta yalnız bırakmadıkları için.
Burada özel bir teşekkürüm var. O da hem hayatımda hem de sahnede bana eşlik ettiği için eşim Şenay.
Ben 1974’te Kıbrıs Savaşı’nda 10 yaşında bir çocuktum. Aslında siz bu oyunu ilk kez savaşı yaşamış bir çocuğun gözünden izlediniz bu akşam.
O yüzden dün biliyorsunuz. 6 Şubatta İsias’ta, o hotelde kaybettiğimiz Kuzey Kıbrıslı “Şampiyon Meleklerimizin” ve bir sürü insanın yıl dönümüydü. Ben bu oyunu onlara ve Cumhuriyetimizin 100. yılına ithaf ediyorum. Yaşasın sanat, yaşasın Cumhuriyet!”
Müziğini Orçun Tekelioğlu’nun, dekor ve kostüm tasarımını Gamze Kuş’un, koreografisini Senem Oluz’un, ışık tasarımını Özcan Çelik’in, efekt tasarımını Kadir Arlı’nın yaptığı, fotoğraflarını Nesrin Kadıoğlu’nun çektiği oyunda Şenay Saçbüker, Hüseyin Köroğlu, Bahtiyar Engin, Vildan Türkbaş, İrem Arslan, Emre Narcı, Volkan Ayhan, Emre Şen, Ümit Bülent Dinçer, Tarık Köksal, Deniz Yeşil Mavi, Erkan Akkoyunlu, Özge Kırdı, Rüzgar Aşıkoğlu, Özgür Ali Kuruçay rol alıyor.
Oyun, 8-10 Şubat 2024 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.
Yaşamak mı, Yoksa Ölmek mi
Polonya’nın Nazi işgalinin hemen öncesinde, Varşova Tiyatrosunda Hitler karşıtı bir oyunun genel provası yapılmaktadır. Diplomatik bir skandala yol açma ihtimali yüzünden son anda gelen bir haberle sansür kurulu tarafından oyun yasaklanır. Daha önce oynadıkları “Hamlet“i yeniden gündeme almak zorunda kalırlar. Tiyatronun sanat yönetmeni ve ünlü oyuncusu Jozef Tura Hamlet’i oynamaktadır. Karısı Maria da ünlü bir oyuncudur ve çok hayranı vardır. Kısa bir süre sonra Almanlar Polonya’yı işgal eder. Tiyatro kapanır ve oyuncular işsiz kalırlar. Ancak tiyatronun genel sanat yönetmeninin karısı Maria’ya âşık olan havacı bir teğmen aracılığıyla, aralarına sızan bir Alman casusun Polonya’daki direnişçilerin adlarını oluşturduğu listeyi Nazilere iletmek üzere olduğunu öğrenirler. Casusa engel olmak için herkes üzerine düşeni yapacaktır ve rollerini gerçek hayata taşıma zamanı gelmiştir. Ellerinde sadece sanatsal enstrümanları vardır yani oyunculuk, kostüm ve dekorları.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı