Çelik, bayram sürecindeki beslenmeye ilişkin yaptığı açıklamada, ramazan sonrası beslenme alışkanlıklarının bir anda değişmesi ve erken saatlerde …
Çelik, bayram sürecindeki beslenmeye ilişkin yaptığı açıklamada, ramazan sonrası beslenme alışkanlıklarının bir anda değişmesi ve erken saatlerde yemek tüketiminin başlamasıyla birlikte kalori alımının kontrolsüz bir şekilde arttığını belirtti.
Bayramlarda yılın geri kalan dönemlerine göre tatlı tüketiminin arttığını anımsatan Çelik, şunları kaydetti:
“Kilo kaybını hedeflemek, bayramda kilo vermeye çalışmak gerçekçi bir hedef olmayabilir. Bunun yerine porsiyonlara olabildiğince dikkat edilmesi gerekir. Aile bireylerini bir araya toplayan bayram sofralarında yoğun karbonhidrat, yağ ve şeker içeriği yüksek besinlerin tüketimiyle bayram sonrası tartıda sürpriz ile karşılaşmamak için porsiyon kontrolü şart. Özel günlerde, bayramlarda kilo kaybını hedeflemek gerçekçi bir hedef olmayabilir ancak yeterli ve dengeli beslenme ile bayram dönüşü tartıdaki ağırlık artışının önüne geçebilmek mümkün.”
“Beslenme düzenine geri dönüş kademeli olmalı”
Sena Çelik, ramazan ayında uzun süren açlık ve öğün sayısının azalmasıyla tüketilen besin porsiyon ve çeşitliliğin artmasının ağırlık artışına sebep olabileceğini anlatarak, “Bayramın gelmesiyle beraber yavaşlayan metabolizma için değişen beslenme düzenine geri dönüş kademeli şekilde olmalı. Bayram haftasında 2 ana öğün 1 ya da 2 ara öğün şeklinde beslenmeye devam edilmeli. Ramazan bitiminde hemen sonra öğün sayılarının artması gaz, şişkinlik ve sindirim sorunlarına sebep olabilir.” ifadelerini kullandı.
Bayram sabahına kahvaltıyla başlamanın metabolizmayı uyandıracağını aktaran Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Metabolizmayı uyandırmak için güne kahvaltı ile başlanmalı. Bayram kahvaltısında kaliteli protein kaynaklarından yumurta, peynir aynı zamanda sağlıklı yağlardan zengin avokado, ceviz, zeytin ve kan şekeri dengesi için faydalı karbonhidratlardan tam buğday, çavdar, siyez ya da karabuğday ekmeği tercih edilmesi kan şekeri dengesini sağlar ve tokluk hissine yardımcıdır.
Öğün sayısının azalması bir sonraki öğüne daha düşük kan şekeri ile girilmesiyle beraber besinlerin porsiyonlarının ve alınan kalorinin artmasına neden olabilir. Bunun önüne geçebilmek adına öğün atlanılmamalı. Öğünde alacağınız kalori miktarını düşürmek adına küçük tabaklar kullanmak, öğünlerden yaklaşık 20 dakika önce 2 büyük bardak su tüketmek ve besinleri iyice çiğnemek tokluk sinyaline destek olmaktadır.”
“Günlük içilmesi gereken su miktarı 2-3,5 litrenin altına düşmemeli”
Çelik, ramazan ayında su tüketiminin azalması, bayramın gelişiyle beraber artan çay ve kahve tüketimi için günlük içilmesi gereken su miktarının 2-3,5 litrenin altına düşmemesi gerektiğini, aksi takdirde vücutta ödem oluşumunun kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Su dışında içecek tercihlerinin asitli içecek ve hazır meyve suyu yerine bitki çayları, sütlü kahveler, ayran, komposto, maden suyu gibi içeceklerden yana olması gerektiğini bildiren Çelik, “Ara öğünlerinizde taze veya kuru meyvelerle birlikte kuruyemişler ya da süt/yoğurt/kefir tüketilebilir. Gün içinde ara öğün yerine ikram edilen tatlılardan tüketebilirsiniz. Burada önemli olan kısım tatlı tercihimizin hamurlu ve şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılardan yana olması.”
Bu arada, bazı tatlıların kalori değerleri şöyle:
“Kazandibi 201 kalori, fırın sütlaç 286 kalori, tavuk göğsü 165 kalori, supangle 159 kalori, muhallebi 233 kalori, baklava (1 dilim) 165 kalori, şöbiyet (1 dilim) 261 kalori, kalburabastı (1 adet) 252 kalori, şekerpare (1 adet) 136 kalori, revani (1 dilim) 348 kalori.”