Canlı türü denince ilk akla gelenler kesinlikle bakteriler ve mikroplar değil, farkındayız. Ancak bilim için yeni bir hayvan türünün keşfi ile …
Canlı türü denince ilk akla gelenler kesinlikle bakteriler ve mikroplar değil, farkındayız. Ancak bilim için yeni bir hayvan türünün keşfi ile yeni bir bakteri türünün keşfinin bir farkı yok zira yeni herhangi bir tür, bilimde açılan yeni bir çağ demek.
Hawaii adalarında yer alan antik lav mağaralarını araştıran araştırmacılar, birçok yeni bakteri ve mikrop türü keşfettiler. Bu bakteri ve mikrop türleri, araştırmalara göre 800 yıl önce oluşmuş. Gelin detaylara bir göz atalım.
70’ten fazla yeni mikrop ve bakteri türü keşfedildi
Hawaii adalarındaki lav mağaralarından elde edilen örneklerden 70 tanesinin RNA analizleri, hali hazırda lügat içerisinde yer alan mikrop ve bakterilerle karşılaştırıldı ve bir karşılık bulunamadı. Bu sayede 70 adet yeni mikrop türü keşfedilmiş oldu.
Verilere göre bu mikropların kimisi 65, kimisi 800 yıl önce oluşmuş ve neredeyse hiç güneş ışığı almamışlar. Ayrıca mikroplar ve bakterilerin bazıları toksik mineraller ve gazlar da barındırıyor. Araştırmanın yazarları, “Bu, mağaraların ve fumarollerin yeterince keşfedilmemiş çeşitli ekosistemler barındırdığını gösteriyor” diyor.
Bitkilerden sonra mikroplar, gezegenimizin biyokütlesinin çoğunu ve Dünya’nın derin yeraltındaki neredeyse tüm biyokütlesini oluşturuyor. Ancak bu organizmalar çok küçük oldukları ve ekstrem ortamlarda yaşadıkları için bilim insanları tarihsel olarak onları genelde görmezden geliyorlar.
Son yıllarda yeraltı mikropları, Mars’ta bulunanlara çok benzer ortamlarda bulundukları için daha fazla ilgi görmeye başladı ancak bu konuda daha kat edilecek çok yol var. Yeni keşfedilenlerden biri olan Chloroflexi mikropları, nispeten karanlık koşullarda ışık enerjisini kullanak ekosistemde fotosentez yapabiliyor (en azından düşünülene göre). Ancak dediğimiz gibi, daha kat edilecek çok yol var.