Afet Platformu paydaşları, beklenen 7.2 büyüklüğündeki İzmir depremine yönelik 2 Haziran’da kapsamlı bir tatbikat gerçekleştirdi.
Bu tatbikatta, bilimsel araştırmalar, kamu kurumları ve uzmanların paylaştığı verilerle hazırlanan en kötü senaryolar uygulandı.
2020 Elazığ-Malatya depreminden itibaren Türkiye’de meydana gelen ulusal ve uluslararası her afette insani yardım çalışmaları yapan Afet Platformu, edindiği deneyimlerini acil müdahale planına dönüştürdü. Bu planlamayı en kötü senaryolarla test etmeye başladı. Afet anında temel önceliklendirme ilkeleri doğrultusunda (arama kurtarma, tıbbi müdahale, su, gıda ve barınma) platform üyeleri kendi uzmanlık alanlarını platforma taşıyarak farklı senaryolarda platformun kabiliyetlerini ölçtü.
İzmir Kent Konseyi’nde Akut Vakfı ve Afet Platformu işbirliği ile düzenlenen tatbikatta, İzmir’in olası depremde konumu itibariyle diğer illere göre yardım ulaştırılmasında dezavantajlı durumu değerlendirildi. Yolların kapanması, viyadüklerin yıkılması, barajın hasar görmesi, sanayi bölgelerindeki zararlı gazların açığa çıkması ve rafinerinin görebileceği zararlar durumunda karayolu dışındaki ulaşım alternatifleri değerlendirildi. Bu durumun tespit ve yardımın ulaştırılması için farklı olasılıklara göre çözümler üretildi.
Afetlerde genele yönelik çalışmalar yapılırken çoğunlukla göz ardı edilen kırılgan grupların temel ihtiyaçlarının kapsayıcı bir yaklaşımla genel ihtiyaçlar içinde nasıl gözetildiği üzerinde duruldu. Farklı senaryolarda Afet Platformu üyelerinin İzmir’deki yerleşkeleri göz önüne alınarak insani yardım depoları, gönüllülerin ve koordinasyon ekibinin çalışabileceği ve konaklayabileceği alternatif alanlar belirlendi.
Tatbikat, Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) ve Bütünleşik Afet Yönetimi çerçevesinde AFAD, merkezi yönetim ve yerel yönetimlerle uyumlu çalışabilecek modeller üzerinden planlanarak yapıldı. Afet Platformu dışındaki sivil paydaşların da sürece katılarak katkı sağlayacağı farklı sistemler konuşuldu. Afet Platformu STK’larının krizler karşısında çözüm üretme kapasitesi ve direnci, afetlere acil müdahale konusunda hız ve performans verimliliği test edildi. Platformun kontrolü dışında oluşabilecek toplumsal krizler için de hazırlık yapılabilmesi için öncelikler ve eksikler tespit edildi.
Afet olduğunda platformun gönüllü kaynağını uygun ve yetkinliklerine göre yönetebilmesi, ayni ve nakdi bağışların verimli şekilde kullanılabilmesi için uygun zamanda doğru kaynağın ihtiyaçla buluşturulabilmesi adına farklı senaryolar için iyileştirme çalışmaları başlatıldı. Tatbikata özellikle yerel sivil toplum kuruluşlarının katılımı da sağlandı.
Tatbikat sonrasında her kişi ve kurumun afet planının hazırlığını yapması gerekliliği bir kez daha vurgulandı. Alanında uzman kişilerle önceden tespiti ve hazırlığı yapılmış bir süreç planlamasının, depremin en kritik ilk saatlerini daha etkin kullanabilmek için hızlı ihtiyaç önceliklendirmesi yapılarak finansal, beşeri ve fikri kaynakların verimli kullanılmasının önemi bir kez daha görüldü. Bağış sisteminin duygusal ve toplumsal baskıyla değil, sürdürülebilir ve kalkınmayı gözetecek şekilde kullanılmasını sağlamak için platformun yetkinlikleri değerlendirildi. Tatbikat sırasında afetin şiddetini ve kırılmasını gösteren dijital bir harita gerçek zamanlı oluşturuldu.
2020 Elazığ-Malatya depreminden itibaren Türkiye’de meydana gelen ulusal ve uluslararası her afette insani yardım çalışmaları yapan Afet Platformu, kamuyu, özel sektörü ve akademiyi bir araya getirerek acil müdahalede ve sonrasında gönüllü ve finans kaynaklarını en etkin şekilde kullanmayı hedefleyen, kendi alanında uzman multidisipliner bir yaklaşımla faaliyetler yürüten 20 tam ve 42 destekçi üye Sivil Toplum Kuruluşundan oluşuyor. Bölgede kalıcı olmayı değil, sistemi kuran, doğru çalışmaları başlatan ve sürdürülebilirliği için yerelin katılımını sağlayan destekleyici bir anlayışla çalışıyor. Kurduğu sistemi sonrasında yerel STK’lara devrederek süreci takip ediyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı