Son zamanların en yüksek bütçeli yapımlarından olan Adanış Kutsal Kavga, 11 Mart’ta seyirciyle buluştu. Fatih döneminden günümüze kadar uzanan …
Son zamanların en yüksek bütçeli yapımlarından olan Adanış Kutsal Kavga, 11 Mart’ta seyirciyle buluştu. Fatih döneminden günümüze kadar uzanan hikaye güçlü çekim ve aksiyon sahneleriyle ilgi görüyor.
Konusu, güçlü çekim ve aksiyon sahneleriyle dikkatleri üzerine çeken Adanış Kutsal Kavga, 11 Mart’ta izleyiciyle buluştu. Film aynı zamanda, son zamanlarda üzerinde çok emek harcanan en yüksek sinema bütçeli yapım oldu. Kültür Bakanlığı’nın da desteklediği, güçlü ve özgün ana karakterleri olan film, çarpıcı hikayesiyle de ilgi görüyor. Filmin oyuncuları arasında İsmail Filiz, Esra Bilgiç, Baki İlhan, Serdar Deniz ve Nevzat Yılmaz yer alıyor.
Baki İlhan’ın aynı zamanda senaryosunu da kaleme aldığı filmi, Emir Khalilzadeh yönetti.
Khalilzadeh, filmin yapımcısı Şenel İlhan’ın kendilerine büyük imkan tanıdığını belirterek şunları söyledi:
“Film çekimleri için tünel kapattık. 6 saatte tamamladık o çekimleri.
Aksiyon filmlerde maket kullanılır. Biz özel silahlar getirttik. Gerçekten ateş ve ses çıkartan. Hatta o tünelde o kadar çok ses çıkardık ki, Beykoz’un iki tarafından da şikayet geldi. O yüzden gerçekçi oldu.”
ADANIŞ KUTSAL KAVGA FİLMİNİN KONUSU NEDİR?
Fatih Sultan Mehmed Han, İstanbul’un fethi sırasında Tabut-u Sekine’nin yerini gösteren çok önemli ve gizli bir haritanın yarısını ele geçirir. Sultan Mehmet Han, ordusunun cengâver komutanlarından Seyyid Davud Paşa’ya bir ferman yazıp, koruması ve saklaması için haritayı ona emanet eder.
Seyyid Davut Paşa ve kendinden sonra haritayı koruyup saklama görevini devralan kişiye “ADANMIŞ” denir. Adanmışlar, ilmi ve manevi eğitimleri önemsenen ve buna göre yetiştirilen kimselerden seçilir. Her Adanmış, hem iyi bir kul, hem de muhteşem bir savaşçı olmak üzere yetiştirilir. Bu görev aileden her kime verilirse, o kişi bütün hayatını bu göreve adar: yalnız ve münzevi bir yaşam sürer. Deneyimlerle öğrenilmiştir ki, adanmışların evlenmesi ya da toplum içerisinde sıradan bir yaşam sürmeleri hem haritanın hem de çevrelerindeki insanların güvenliği açısından çok büyük riskler içerir. Ancak aldıkları tüm tedbirlere rağmen her adanmış, hayatında en az bir Julius Ailesi ile çarpışmak zorunda kalmıştır.
Haritanın diğer yarısına sahip olan ve Tabut-u Sekine’yi aramaktan asla vazgeçmeyen Julius ailesi de orantısız bir güce sahiptir. Asırlardır bu uğurda her türlü zulmü kendilerine hak görmüşlerdir. Haritayı ele geçirmek için tüm bağlantılarını ve güçlerini kullanarak Adanmış’ı aramaktadırlar. Bu mücadelede, asırlarca bir tarafta soylu Julius Ailesi, diğer tarafta peygamber soyundan gelen Adanmış Seyyidler vardır…
GÜNÜMÜZDE ORTAYA ÇIKACAKLAR…
Yıl 2005, Harita “Seyyid”lere emanet edileli 545 yıl olmuş ve Julius ailesi amacına bir türlü ulaşamamıştır. Günümüzde ise aynı mücadele İlhan’ın abisi GÖLGESİZ ve İLHAN tarafından yürütülecektir. Geçmişte Cemre’yi seven İlhan, bir dönemin istihbaratçısı olarak şerefli bir savunu sebebiyle hapse düşer ve çıkar, ailesinin savaş sanatı HANKANDO’yu açtığı bir dövüş salonunda öğreterek hayatına devam ederken, uzun süredir kayıp bilinen ağabeyi, adanmış olan İlhan gelerek yediği bir otel baskının ardından ağır yaralı olarak, son anda Fatih’ten kalan emaneti İlhan’a verir. Artık İlhan Adanmıştır…
Gölgesiz’i kurtarmak uğruna kendini bir çatışmanın ortasında bulan İlhan, haritayı alıp oradan uzaklaşırken yaralılardan biri İlhan’ı görür. İlhan oradan ayrıldıktan sonra büyük bir patlama olur ve Gölgesiz patlamanın ortasında kalır… Artık hedef İlhan’dır… Julius ailesi, İlhan’ın tüm sevdiklerini yok ederek haritayı ele geçirme planını başlatırlar. İlhan’ın pek fazla seçeneği yoktur. Ya haritayı alıp gidecek ve saklanacak; ya da bekleyip, gelenlerle savaşacaktır. İlhan bunları kendine reva görmez ve tarihte hiçbir Adanmışın yapmadığı bir seçim yapar;
Saldırır…