ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield’ı Cilvegözü Sınır Kapısı’nda Hatay Vali Yardımcısı Orhan Aktürk …
ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield‘ı Cilvegözü Sınır Kapısı’nda Hatay Vali Yardımcısı Orhan Aktürk karşıladı.
Cilvegözü Sınır Kapısı’ndaki çalışmalarla ilgili bilgi veren Aktürk, İdlib’e giden BM yardımlarında geçen yıla göre düşüş olduğunu söyledi. Ocak-Mayıs döneminde 3 bin 500 tır yardım yapıldığını kaydeden Aktürk, geçen senenin tamamında bu sayının 11 bin olduğunu ifade etti.
Türk STK’larının yardımlarında ise bir artış olduğunu ifade eden Aktürk, Suriye’ye sınır ötesi yardım mekanizması olarak nitelendirilen Cilvegözü Sınır Kapısı’nın açık kalması kararının bu yıl uzatılmaması halinde yerel STK’lerin yardımlara devam edeceğini ancak BM yardımlarına ihtiyaç olduğunu söyledi.
İdlib’de yaklaşık 3.8 milyon, kuzeyinde ise yaklaşık 2 milyon insan yaşadığını hatırlatan Aktürk, “Bu insanların bunlara ihtiyacı var. BM Güvenlik Konseyi’nin kararı uzatılmazsa yaşanacak her türlü senaryoya hazırız. Oradaki insanlar memleketlerinde kalmak istiyorlar fakat biz o şartları sağlayamazsak başka yerlere gitme istekleri olur” diye konuştu.
“BM ve dünya ülkelerinin buraya sahip çıkması lazım” diyen Aktürk, Türkiye’nin yaklaşık 4 milyon Suriyeliyi Türkiye’de ağırladığı, 6 milyon Suriyeliye ise Suriye’de yardımlarda bulunarak yeterince yükü omuzladığını vurguladı.
Aktürk, BM yardımlarının kapsamının genişletilmesi gerektiğine de işaret ederek sadece acil yardım malzemeleri değil eğitim ve sağlık altyapısına yönelik yardımların da yapılması gerektiğini belirtti.
Özellikle İdlib’dekilerin orada yaşamaya devam edebilmesi için bunlara ihtiyaç olduğunu ifade eden Aktürk, “Orada yaşamın normal şekilde devam etmesi için bunların yapılması lazım” vurgusunu yaptı.
Thomas-Greenfield da Türkiye’nin Suriyeliler’e verdiği desteği önemsediğini ifade ederek, “BM Güvenlik Konseyi sizin gibi yetkililerden (Suriye’ye yönelik insani yardımların) ne kadar gerekli olduğuna dair görüşleri duymalılar. Yaptığınız bu çalışmanın son derece önemli olduğunu, dolayısıyla bu yardımın devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Türk hükümetine Suriyelileri ağırladığı ve Suriye’de yaşayanlara yardımları ulaştırmaya kolaylık sağladığı için teşekkür eden Thomas-Greenfield, Türkiye’nin bu çalışmalara desteğinin paha biçilemez olduğunu sözlerine ekledi.
Started day two in Turkey at the Bab al-Hawa border crossing. This crossing allows @UN aid to reach millions of internally displaced Syrians. It's a critical lifeline, but it's in danger of being closed off. The Security Council must work together to renew and expand its mandate. pic.twitter.com/aHBUSjf5yy
— Ambassador Linda Thomas-Greenfield (@USAmbUN) June 2, 2022
‘Milyonlarca insan sınırın diğer tarafından gelen yardımlara bağımlı halde’
Cilvegözü Sınır Kapısı’ndaki ziyaretinin ardından Reyhanlı’da BM Dünya Gıda Programına bağlı aktarma merkezini ziyaret eden Thomas-Greenfield, çalışmalar hakkında bilgi aldı.
BM Suriye Krizi için Bölgesel İnsani Yardımlar Koordinatör Yardımcısı Mark Cutts, aktarma merkezinin İdlib ve çevresinde yaşayan Suriyeliler için önemine vurgu yaparak sadece bugün 81 tır yardım malzemesinin bölgeye ulaştırıldığını söyledi.
Cutts, ziyarete ilişkin gazetecilere, Suriye’de yaşanan insani krizin dünyanın en büyük krizlerinden biri olduğunu belirtti.
Sınır ötesinden yapılan yardımların kesilmesi halinde felaket yaşanacağını kaydeden Cutts, “Milyonlarca insan sınırın diğer tarafından gelen yardımlara bağımlı halde” dedi.
Tüm ihtiyaç sahiplerine yapılan yardımın şeffaf şekilde gerçekleştiğini ve rejimin de bilgilendirildiğini anlatan Cutts, “Sınırın diğer tarafından gelen yardımlar kesilirse neler yaşanacağını tahmin etmek çok zor. Oradaki insanlar zaten uluslararası kamuoyunun onları unuttuğunu düşünüyor. Bu durumun psikolojik etkisi çok büyük olacaktır. Dünyanın onları önemsediğini görmek istiyorlar ve yardımların ulaşmasını istiyorlar” diye konuştu.
Cutts, Rusya-Ukrayna savaşının tetikleyeceği gıda krizinin tüm dünya gibi Suriye’yi de etkileyeceğini belirtti.
Had the chance to once again visit @WFP's transshipment center – where food, medicine, and other critical aid headed to Syria are collected.
I'm proud the U.S. continues to be the largest provider of humanitarian assistance to the Syrian people. All Americans should be. pic.twitter.com/O9Rv8Rsd6H
— Ambassador Linda Thomas-Greenfield (@USAmbUN) June 2, 2022
‘Yardım konusunda rejim de bilgilendiriliyor’
Thomas-Greenfield, aktarma merkezinde iki günlük Hatay ziyaretini değerlendirdiği bir basın toplantısı düzenledi. Türk halkı ve hükümetinin desteği olmasa Suriyelilere yardımların yapılamayacağını kaydeden Thomas-Greenfield, ABD’nin Suriye’de yaşayan ve komşu ülkelere göç eden sığınmacılara yardımlarını devam ettireceğini söyledi.
ABD’nin geçen ay ek 800 milyon dolar ek yardım paketi açıkladığını hatırlatan Thomas-Greenfield, BM Güvenlik Konseyi’nde 10 Temmuz’da yapılacak oturumda Suriye’ye yönelik sınır ötesinden gelen yardımların uzatılmasına karar verilmesini beklediğini kaydetti.
Thomas-Greenfield, “Rejim bu yardımları egemenliğine yönelik bir taviz olarak görüyor ancak öğrendim ki her konuda bilgilendiriliyor. Sınırı ne geçti, ne zaman geçti, ne yapıyoruz hepsini biliyorlar. Buradaki gözlem mekanizmamız da dünyada gördüğüm en iyisi” dedi.
Suriye’deki tüm askeri operasyonların güvenlik riskleri ve çekilen sıkıntıları artıracağını iddia eden Thomas-Greenfield, “Burada yaptığımız yardımlarla masumlara yönelik şiddet azaldı” diye konuştu.
Uzun soluklu çözüm için diplomasi ve diyalog yolunu gösteren Thomas-Greenfield, Rusya’nın geçen sene olduğu gibi sınır ötesinden gelen yardımlara yönelik kararı yine desteklemesini beklediğini vurguladı.
‘Bu konudaki muhalefetimizi açıkladık’
Thomas-Greenfield, karar uzatılmazsa Türk STK’lerinin yardımlarını sürdürebileceğini ancak BM standartları ve yardım miktarını yakalamanın zor olduğunu söyledi.
Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik olası askeri operasyonuna yönelik soruyu da yanıtlayan Thomas-Greenfield, “Türk hükümetiyle temas halindeyiz. Bu konudaki muhalefetimizi açıkladık. Ateşkes hatlarının ihlal edilmemesi gerek. Eğer bu gerçekleşirse acılar artacak, yerinden edilenlerin sayısını artıracak ve sınırı geçenlerin sayısı artacak” ifadelerini kullandı.