Ukrayna’nın doğusunda yıllardır Rusya yanlılarıyla Ukrayna güçleri arasında çatışmalara sahne olan Donbas, Rusya lideri Putin’in Donetsk ve …
Ukrayna’nın doğusunda yıllardır Rusya yanlılarıyla Ukrayna güçleri arasında çatışmalara sahne olan Donbas, Rusya lideri Putin’in Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlığını tanımasıyla krizin merkezi oldu. Batılı ülkelerin Rusya’nın Ukrayna’yı işgal için bahane olarak kullanmakla suçladığı Donbas’taki gerilim nasıl başladı? Bölge Putin için ne anlam ifade ediyor?
Rusya’nın geçen sene sonlarına doğru Ukrayna’nın sınırlarına asker yığmasıyla artan gerilim, son günlerde Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesinde çatışmaların yeniden patlak vermesiyle savaş endişesinin büyümesine yol açtı.
Rusya-Ukrayna sınırındaki bölge, yıllardır çatışmaların yaşandığı stratejik bir yer. Ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Donbas’ta Rusya yanlısı Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlığını tanımasıyla beraber tüm dünyanın gözü bu bölgeye döndü.
Donbas bölgesi nasıl bir yer?
Ukrayna’nın Rusya sınırındaki Donbas bölgesi, eskiden madenciliğin ve demir-çelik üretiminin yoğun olduğu, kömür rezervleriyle ünlü bir sanayi merkezi olarak biliniyordu.
Halihazırda 4 milyona yakın kişinin yaşadığı tahmin edilen Donbas’ta nüfusun büyük bölümü Rus ya da Rusça konuşuyor.
Donbas’ta çatışmalar nasıl başladı?
Ukrayna’da 2014’te aylarca süren Maidan gösterilerinin ardından Moskova’ya yakın Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in Rusya’ya kaçması üzerine ülkede Batı yanlıları iktidara geldi. Bunun üzerine Rus güçleri Ukrayna’ya bağlı Kırım’a girerek kontrolü ele aldı.
Kırım’ın ilhakı sonrasında Donbas’taki Rusya yanlıları da ayaklanarak Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti adıyla iki bölgede tek taraflı bağımsızlık ilan etti.
Donbas’ta 2014’ten bu yana Ukrayna ordusu ve Ukraynalı gruplarla Rusya yanlısı ayrılıkçılar arasındaki çatışmalarda 14 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Savaş bölgeyi ekonomik olarak yıkıma sürüklerken 2 milyondan fazla kişi de evlerinden kaçtı.
Minsk Protokolü nedir?
Batı yıllardır Rusya’yı Donbas’taki ayrılıkçıları desteklemekle ve silahlandırmakla suçluyor, Rusya ise buradaki ayrılıkçıları “gönüllüler” olarak niteliyor.
Rusya ve Ukrayna, Donbas’taki çatışmaların durdurulması ve ateşkes amacıyla Fransa ve Almanya’nın arabuluculuğuyla Minsk barış anlaşmasını imzalamıştı. ABD’nin de desteklediği anlaşma, Ukrayna’nın Donetsk ve Lugansk’a özel statü vermesini öngörüyordu, ancak anlaşma birçok defa ihlal edildi.
Ukrayna hükümeti, Rusya’ya iç işlerine müdahale alanı tanıdığı gerekçesiyle anlaşmada bazı değişiklikler yapılmasını istedi. Daha önce Moskova’nın bölgedeki yaklaşık 800 bin kişiye pasaport vermesi de krize yol açmıştı.
Şimdi Rusya’nın Donetsk ve Lugansk’taki cumhuriyetleri tanımasıyla Minsk Protokolü resmen çökmüş oldu.
Donetsk’teki Ruysa yanlısı askerler.
Putin Donbas’ta ne istiyor?
Moskova resmi olarak Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlığını bugüne kadar tanımamıştı. Rusya yönetimi, bölgedeki ayrılıkçıları Ukrayna’ya karşı elini güçlendirmek amacıyla destekliyordu.
Aynı zamanda Donbas birçok Rus için tarihsel açıdan Kırım kadar önemli önemli bir yer olarak görülmüyor.
Öte yandan Rusya lideri Putin, sık sık Ukrayna ve Rusya arasındaki tarihi bağlara vurgu yapıyor ve iki ülke halkının bir olduğunu söylüyor. Dünkü konuşmasında da Sovyetler Birliği tarihinden örneklerle Donbas’taki Rusya yanlılarına desteğini ilan etti.
Moskova aynı zamanda Ukrayna’yı NATO’yla arasında bir tampon bölge olarak görüyor. Rus yetkililer, son krizde sık sık Ukrayna’nın NATO’ya katılımına karşı çıkarak NATO’nun Doğu Avrupa’daki genişlemesinin durdurulmasını talep ediyor.
Rusya daha önce Gürcistan’dan tek taraflı bağımsızlık ilan eden Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanımıştı. Rusya, Donbas’ta da ayrılıkçıların bağımsızlığını tanıyarak Gürcistan’da olduğu gibi Ukrayna’nın doğusunda da uzun vadeli bir askeri varlığa sahip olabilir.
Son gerilim nasıl yükseldi?
Rusya’nın Ukrayna sınırlarına asker yığmaya başlaması, Batılı ülkelerin “Rusya Ukrayna’yı işgal edecek” iddiasına yol açtı. Rusya bu iddiayı reddetse de NATO’nun Doğu Avrupa’daki genişleme faaliyetleri durmazsa askeri seçeneği değerlendireceğini açıkladı.
NATO’nun Ukrayna krizi nedeniyle bölgeye asker ve silah sevkiyatını yoğunlaştırması bölgede tansiyonu hızla tırmandırdı. Krizin çözümüne ilişkin diplomatik çabalarda da somut bir ilerleme sağlanamadı.
Ukrayna’nın doğusunda son günlerde çatışmaların yeniden yükselişe geçmesi de krizi iyice derinleştirdi. Ölümlere yol açan karşılıklı top atışları sürerken Ukrayna hükümeti ve Donbas’taki Rus ayrılıkçılar birbirlerini ateşkesi ihlal etmekle suçladı.