Edirne’ye yalın ayak ulaşan göçmenlerden Afgan Ali Ahmedi, “Bir tek 50 euro vardı. Onu bulmasınlar, diye poşetin arasına koyup yuttum. Yapacak …
Edirne’ye yalın ayak ulaşan göçmenlerden Afgan Ali Ahmedi, “Bir tek 50 euro vardı. Onu bulmasınlar, diye poşetin arasına koyup yuttum. Yapacak bir şeyim yoktu, o paraya ihtiyacım vardı” dedi.
Yunanistan güvenlik güçleri, savaş ve yoksulluktan kaçarak yasa dışı yollarla ülkelerine giren göçmenleri sınırda yakalıyor. Güvenlik güçleri, göçmenlerin para, cep telefonu ve değerli eşyalarını alıp, darbettikten sonra uluslararası hukuka aykırı olarak botlarla Meriç Nehri’nden Türkiye’ye geri itiyor.
Son yaşanan olayda ise Yunanistan’a geçen, aralarında Suriye, Afganistan ve İran uyruklu göçmenlerin bulunduğu 20 kişi, darbedilerek ayakkabı ve değerli eşyalarının alınmasının ardından Meriç Nehri’nden Edirne’ye itildi.
Edirne’de Kapıkule Sınır Kapısı’ndaki akaryakıt istasyonuna sığınan göçmenlerden Afgan Ali Ahmedi, Yunan unsurların kendilerini dövdükten sonra her şeylerine el koyduğunu belirterek, “2 kardeşim var; 1 kız, 1 erkek. Yola çıktık, suyu geçip, ormana girip, sınırı geçtik. Polisler bizi yakaladı. Aile demeden, kardeş demeden vurdular. Bizi dövenlerin hepsi, Suriyeli yabancılardı. Onları bilerek tutuyorlar, dövmek için. Ben de orada dedim ki çantalarımızı versinler, biz geri dönelim; çünkü biz aileyiz ama bizi dinlemediler, çantalarımızı ve paralarımızı aldılar” diye konuştu.
‘O AN ÖLECEĞİMİ SANDIM’
Cebinde kalan son 50 euro’yu Yunan güçleri bulmasın, diye yuttuğunu söyleyen Ahmedi, “Ellerimize kelepçe vurdular. Ellerim kan topladı, neredeyse kesilecek duruma geldi. Bizi arabaya bindirdiler, yaklaşık 4 saat yolculuk yaptık sonra bizi soydular, çırıl çıplak şekilde kaldık ve bizi dövmeye başladılar. O an öleceğimi sandım, gerçekten çok korkunçtu. Bir tek 50 euro vardı. Onu bulmasınlar, diye poşetin arasına koyup yuttum. Yapacak bir şeyim yoktu, o paraya ihtiyacım vardı. Ne telefonum ne param vardı” dedi.
Kadınlara da aynı zulmün yapıldığını dile getiren Afgan uyruklu Ruhula Kerimi de, “Yunanistan paramızı alıyor, tehdit ediyor. Hem dövüyor hem bizi süründürüyor. Hadi biz erkeğiz, bayanlara da aynı şeyleri yapıyorlar. Canımızı zor kurtardık” dedi.