enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
9°C
İstanbul
9°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Az Bulutlu
11°C
Salı Az Bulutlu
12°C
Çarşamba Az Bulutlu
13°C

Yemeksepeti’ne Verilen Tepkilerin Haklı Sebepleri

Tüm Türkiye’ye online yemek sipariş kültürünü kazandıran Yemeksepeti, 2001’de Nevzat Aydın tarafından kuruldu. 2015’te 589 milyon dolara Alman …

Yemeksepeti’ne Verilen Tepkilerin Haklı Sebepleri
25.07.2022
139
A+
A-

Tüm Türkiye’ye online yemek sipariş kültürünü kazandıran Yemeksepeti, 2001’de Nevzat Aydın tarafından kuruldu. 2015’te 589 milyon dolara Alman hızlı sipariş ağı Delivery Hero’ya satılan şirket, uzun bir süre boyunca “Türkiye tarihinin en yüksek değerli satışı” olarak kayıtlara geçti.

Aslında 2015’ten sonra Yemeksepeti adına işler yoluna girmişti. Delivery Hero’nun da gücünü arkasına alınca Türkiye dışına açılan şirket, Banabi markasıyla -daha sonra pek çok rakibi karşısına alacağı- hızlı market siparişi sektörünün de öncülerinden oldu Türkiye’de… Oldu olmasına ama Eylül 2021’de logo ve temel düzeyde tasarım değişimiyle başlayan yenilenme süreci şirkete de yaramadı.

Büyük değişimin başlangıcı… Yemeksepeti’nin yeni dönemi, kurucusunun şirketten ayrılmasıyla başladı:

Öncelikle belirtmek gerekiyor ki bu değişim iş dünyası için normal. Kasım 2021’de kurucusu Nevzat Aydın’ın ayrılmasıyla bıraktığı CEO koltuğuna, uzun yıllardır şirkette üst düzey yönetici olarak çalışan Mert Baki geçti. Birkaç ay sonra, Mayıs 2022’de hem web hem de mobil uygulama tasarımı baştan aşağıya yenilenen Yemeksepeti, bugün başarılarından çok son kullanıcıya ve iş ortaklarına yaşattığı negatif deneyimler ile anılıyor ne yazık ki.

Tasarım değişiminden önce asıl sorun veri güvenliği endişeleriydi: Ancak sorunu büyüten şey güvenlik değil, Yemeksepeti’nin tavır ve tutumu oldu:

Yukarıdaki videoda da özetlediğimiz 30 milyon kullanıcının verilerinin ele geçirildiği iddiasıyla başlayan kriz, Yemeksepeti adına yeni döneme zorlu bir giriş oldu. Ancak sorunu büyüten şey verilerin çalınması değil, bu durumun şirket tarafından ısrarla reddedilmesiydi. Reddedilmesine rağmen KVKK, olaydan 3 ay sonra şirkete -pek de caydırıcı olmayan- 1 milyon 9000 bin TL’lik idari para cezası uyguladı. Cezanın ardından olaylar büyük ölçüde unutuldu.

Peki KVKK’nın caydırıcı cezalar vermesi neden önemli? Aslında bunun doğrudan Yemeksepeti ile ilişkisi yok. Her şeyimizin giderek dijitalleştiği bir ortamda tüm şirketler sorumluluk sahibi olmalı ve ne yazıki güvenlik yatırımlarını tetikleyen çoğu zaman çaydırıcı cezalar oluyor. Örneğin Facebook’un Cambridge Analityica skandalı sonrasında yapılan ABD’de ve Avrupa’da hala devam ediyor. Ancak ülkemiz çapındaki benzer olaylar hemen unutuluyor, yasal süreç büyük şirketleri rahatsız etmeyecek cezalarla sonuçlanıyor.

Böyle bir olayın ardından bile endişeler ortadan kalkmış değil: Aylar sonra bile bazı kullanıcılar, kayıtlı kredi kartları üzerinden habersizce yemek siparişi verildiğini belirtmişti:

Haziran 2022’de yapılan bu güvenlik tabanlı şikayetler eğer doğruysa, çalındığı söylenen verilerin büyük bir kısmının hala kötü niyetli insanların elinde olduğu ortada. Bugün e-posta adresinizi söylediğinizde daha önce hackerların eline geçip geçmediğini söyleyen platformlar varken Yemeksepeti, bu konuda kullanıcılarına düzenli bilgilendirme yapmayınca, üzerine maddi mağduriyetler yaşanınca tepki topluyor.

Yemeksepeti kullanıcıları, bu noktada şirketi kendi yanlarında hissedemiyorlar. Dijital çağda veri sızıntılarının doğal bir sonuç olduğunu kabullenip zarar gören kullanıcılara bilgilendirme yapmak, kart bilgilerini değiştirmeleri konusunda uyarmak gibi adımlar atmak zor olmasa gerek.

Yaşandığı artık kesinleşen veri ihlalleri, mağdur olduklarını dile getiren kullanıcıların yanıtsız kalmaları, geciken kurumsal açıklamaların “yaşananları reddettme” amacıyla yapılması Yemeksepeti kullanıcılarını soğuttu:

Haliyle pek çok insan Yemeksepeti’ni bırakıp artık farklı seçeneğe sahip oldukları için diğer uygulamaları kullanmaya başladılar.

Yine de iyi adımlar atılmıyor değil. Örneğin işlevi tam olarak çözülemeyen Muhtarlık özelliği kaldırımıştı platformdan:

Kimse böyle bir “oyunlaştırma” özelliğinin neden kullanıldığını, siparişle kazanılan puanların sıralamaya girmek dışında ne işe yaradığını çözememişti. Kaldırılması iyi oldu tabii…

Ayrıca Yemeksepeti insansız teslimat robotu Yebo’da böyle bir dönemde faaliyete başladı: Ancak toplumun genelinde karşılık bulan bir girişim olmadı

İstanbul, Caddebostan’da yapılan insansız sipariş teslimatları, şirketin yeni nesil teknolojiler konusunda global rakiplerinden geri kalmadığını gösterdi. Teslimat robotu, daha temel ihtiyacını karşılamakta güçlük çeken ya da bilgi güvenliğinden endişe duyan, bu endişesinin firma tarafından giderilmediği bir kullanıcı için “sipariş robotunun kullanılması” haberi pek de önemli değildi.

Tüm bu olaylara eş zamanlı olarak Yemeksepeti’nin toplam kalitesini ve toplum gözündeki konumunu etkileyen bir olay daha vardı hatırlasınız: Kurye eylemleri

2021’de tartışma olan çalışma şartlarına ilk olarak o dönem şirketin başında olan Nevzat Aydın yanıt vermişti. Ancak ekonomik koşullar çetinleştikçe bu tepkiler ete kemiğe bürünüp eylemlere dönüştü.

Ocak ayında eş zamanlı olarak Trendyol, Hepsiburada gibi şirketlerin de kuryeleri, ekonomik taleplerinin yerine getirilmemesi sebebiyle eylem yapmaya başlamışlardı. Yemeksepeti için bu süreç, diğer şirketlere kıyasla daha uzun, yaklaşık olarak 3 ay sürdü. Hatta Migros olayını çözen Haluk Levent devreye girip olayı tatlıya bağlamaya çalışmıştı hatırlarsınız… Basınla görüşen kuryelerin işten çıkarıldığı iddiaları kaydedildi, hatta bir eski kurye “Nefes almak bile suç” açıklamasında bulunmuştu.

Kuryelerin eylemleri sadece Türkiye’ye veya ülkemizdeki şirketlere özgü bir durum da değil. 2022 ile birlikte pandeminin etkileri ortadan kalkmaya başlayınca daha az kullandığımız sipariş uygulamaları düşüş trendine girdi. Hatta Türkiye’nin ilk decacorn’u olan Getir’e New York’ta Çalışma Bakanlığı tarafından soruşturma bir açıldı. Bu tip dava olayların sayısında artış beklendiğini de belirtelim.

Yemeksepeti’nin geldiği noktadan iş ortakları olan restoranlar da şikayetçi olmaya başladı:

Kapalı olan restoranlardan sipariş verildiği iddiası ise bambaşka gündem yarattı. Restoran sahipleri bu durumun müşterileri mağdur edeceği, kendi işletmeleri hakkında da yanlış yargılara sebep olabileceği düşüncesindeler. Haklılar da… Kim ister ki asla gelmeyecek olan bir siparişi vermeyi.

Hatta bazı restoranların, Yemeksepeti’ndeki sorunlar sebebiyle şöyle reklamlar verdiği de görüldü:

Verilen siparişlerden restoranların haberdar olmadığı iddiaları da var:

Yaşanan mağduriyetler sadece uygulamalardaki teknik sorunlarla da sınırlı kalmıyor:

Durum bazen LinkedIn’de aşağıdaki gibi özetleniyor:

Bazı müşteriler, yaşadıkları sorunları restoranlara sipariş notu olarak iletmeye de başladılar:

Peki sizce Yemeksepeti nasıl bir yol izlemeli? Düşüncelerinizi yorumlar kısmına yazabilirsiniz.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.