“Yaşlanma hızımız takvim yaşımızla değil yaşam şeklimizle ilgilidir” di-yen Çoruhlu, ileri yaşlarda daha genç ve enerjik görünmenin mümkün …
“Yaşlanma hızımız takvim yaşımızla değil yaşam şeklimizle ilgilidir” di-yen Çoruhlu, ileri yaşlarda daha genç ve enerjik görünmenin mümkün olduğunu belirtti.
Yaşlanma hayatın doğal ve kaçınılmaz dönemlerinden biri… Ancak günümüzde uzayan ömürle birlikte bu süreci sağlıklı ve dinç geçirme arayışları da devam ediyor. Aslında yaşam tarzımızda yapacağınız değişikliklerle yaşlanma hızımızı azaltabileceğimizi belirten Biyokimya ve Anti Aging Uzmanı Ayşegül Çoruhlu, biyolojik yaşı takvim yaşından daha genç yaşlara çekmenin yollarını şöyle anlattı…
Ayşegül Çoruhlu
Hücresel oksijen yetersizliğinizi düzeltin
Oksijenin her hücreye yeterince gidebilmesi ve hücrenin bu oksijeni doğru kullanabilmesi gerekir. Oksijenin hücreye yeterince gidememesinin sebepleri ise şöyle sıralanabilir:
Sigara içmek: Sigara akciğerden kana gecen oksijeni azaltıyor.
Nefesle ilgili problemler: Bu listeye öncelikle uyku apnesini koymalıyız. Uyku apnesinin sizi yaşlandırma hızı sigarayla yarışır hatta onu geçer. Apne sırasında oksijeninizin seviyesi normalde olması gereken 96 ve üstü seviye yerine, solunumunuzun durduğu anlarda 80’lere düşebilir. Bu vücut için gerçek bir boğulma anıdır. Uyku apnesi ve horlama durumu kilolularda daha çok görülür. Hiç itiraz etmeyip apne için kullanılan cihazları takmaya başlamalısınız. Burunda deviasyon varsa yine nefes alma sorunlarınız olur. Tedavi ettirmelisiniz. Alerjik bünyelerde burun tıkalı olabilir. Alerjik olduğunuz maddeleri tespit edemiyorsanız, özellikle süt ürünlerini azaltarak kendinize destek olabilirsiniz. Burnu açan bantlardan takarak uyuyabilirsiniz.
Panik atak: Bu rahatsızlıkta da yüzeysel ve sık nefes alma olabilir. Gün içerisinde nefesinizi tutup tutmadığınıza dikkat edin. Öyle ise daha sakin kalıp, derin nefesler almaya çalışın.
Sağlıklı kiloda olun
Sağlıklı kiloda olmak zannettiğiniz gibi sadece tartıda tespit edilen bir durum değildir. Konu istenmeyen yağların nerenizde depolandığıdır. Kilonuz normal görünse de eğer iç organ yağlanmanız varsa ideal şartlarda değilsiniz demektir. İç organ yağlanmanızın olup olmadığını anlamak için bel bölgenizdeki ve karnınızdaki yağlanmayı kontrol etmelisiniz. Kadınlarda 88 cm ve üstü bel çevresi, erkeklerde 102 cm ve üzeri bel çevresi, iç organ yağlanması olduğunu gösterir. Bu santimlerin en az yüzde 20 altına inmeyi hedefleyin. Bunun için ilk yapacağınız şey, akşam yemeğini erkene çekmek ve içeriğini hafifletmektir. Kilo vermek için en kolay yol akşam yemeğini 17.00’de bitirmiş olmaktır. Bu arada tartıya çıkmıyoruz, mezurayla ölçüm yapıyoruz.
Şekerden gelen zararları azaltın
Şeker için ‘tatlı zehirdir’ denir. Ama hangi şeker derseniz? Elbette işlenmiş beyaz şeker, işlenmiş unlardaki, hazır tatlılar ve hazır içeceklerdeki şekerden söz ederiz. Bu gıdalara kısaca basit karbonhidrat deriz. Ne kadar basit karbonhidrat yersek o kadar hızlı yaşlanırız. Neden derseniz bu gıdaların vücudumuzun proteinlerini bozma kapasitesi yüksektir. Cildimizde, eklemlerimizde, beynimizde kısaca tüm vücudumuzdaki bazı proteinlerle bu gıdalardan gelen şeker arasında sağlıksız bir etkileşim olur. Tıbbi adı glikasyon olan bu kimyasal olay bir kere olunca da geri dönmez. Yani bu gıdaları her yediğinizde geri dönüşsüz protein zararı görürsünüz. Sizi hızlı yaşlandıran AGE isimli artıklar oluşur. AGE kısaltması tıpkı adı gibi AGE-İng yani aging, yaşlanma sebebidir. Cildinizdeki kırışıklık bile bu durumun bir iz düşümüdür. AGE yapan gıdalar ile iç organ yağlanmasına yol açıp belinizi kalınlaştıran gıdalar aynı gruptur. Demek ki beslenme planımıza, akşam yemeğini erkene çekmek ve işlenmiş karbonhidratları kaldırma amacını eklemeliyiz. Bu kadarı bile size genç kalmak konusunda çok yol yürütür.
Hareket edin
Egzersizin önemi defalarca vurgulanır ama burada amacım sizi biraz daha hareketli olmaya teşviktir. Egzersiz salonuna gitmenize gerek yok, açık havada yürümeyi hayatınıza eklemeniz yeterlidir.
Vücut saatinizi ayarlayın
Sirkadiyen saat (biyolojik saat ya da vücut saati) ile dış saat arasındaki uyumsuzluk sizi en hızlı yaşlandıran konu başlığıdır. Sirkadiyen saat güneşe ayarlıdır. Güneşle uyanmak, güneş battıktan sonra elektroniklerin parlak ışığına maruz kalmamak yapabileceğiniz en basit iç saat ayarlamasıdır. Pandemide ayarını kaçırdığımız elektroniklerin ekranlarına çok uzun süreli bakmayı azaltmayı hedefleyebilirsiniz. Sadece gündüz bakıp güneşin normalde olmadığı gece saatlerinde bakmamak bile çok yeterlidir. Unutmayın doğal sirkadiyen 24 saatlik iç saatimiz tamamen genlerimizde yazılı ve güneşe ayarlıdır. Siz inatlaştıkça sağlığınıza olumsuz etkilerini hemen görmeseniz de emin olun bu durum sizi çok hızlı yaşlandırır.
Saat 23.00’te yatakta olun
Sirkadiyen saat ayarlamasının en önemli noktası güne güneşle başlarken yeterli karanlıkla günü bitirmektir. Saat 21.00’de başlayan melatonin hormonu üretimimizi bozmamak için özellikle bu saatlerde asla elektroniklere bakmamak gerekir. Evdeki parlak ışıkları sarı-kırmızı ışık veren lambalarla değiştirmek gerekir. Onlar da parlak olmamalıdır. Saat 23.00’te ise ful karanlık odamızda uykuya geçmeliyiz. Bunlar sağlıklı melatonin üretmek için şarttır. Işık varsa melatonin yoktur. Melatonin yoksa sağlık yoktur. Melatonin sadece uyku ile ilgili değildir. Melatonin varlığı, antioksidandır. Melatonin anti kanserdir. Melatonin demansı, inflamasyonu azaltır. Melatonin için en iyi kaynak kendi melatonin üretimizdir. Bunun için de ilk şart saat 21.00 sonrası az ışık, saat 23.00’te karanlık odada uyumaktır. Her geç yattığınız gecede melatoninin tüm desteğini kaçırırsınız.
Stresinizi yönetin
Her stresli halde ürettiğimiz stres hormonlarının, sizin iyileşme, yenilenme ve gençleşme sürecinizi bozduğunu unutmayın. Bu durumda herkes kendisi için bir yol bulabilir. Yoga, meditasyon, nefes çalışmaları, doğada olmak, ev hayvanı edinmek, hobiler gibi ne iyi hissetmenize yardımcı oluyorsa onu hayata geçirebilirsiniz.