enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
35,4266
EURO
36,6101
ALTIN
3.093,05
BIST
9.866,73
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
9°C
İstanbul
9°C
Az Bulutlu
Cuma Parçalı Bulutlu
10°C
Cumartesi Açık
11°C
Pazar Açık
11°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
11°C

Yaralı Kalpler Neden Aşktan Korkar ?

Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi konu hakkında önemli bilgiler verdi.

Yaralı Kalpler Neden Aşktan Korkar ?
16.01.2025
0
A+
A-
Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi konu hakkında önemli bilgiler verdi.

İnceltilmiş İnsanlar İçin Aşk…

Hayatın en temel duygularından biri olan sevgi, kimi zaman en büyük mutluluğumuzu, kimi zamansa en derin acılarımızı tetikleyebiliyor. Özellikle daha önce ihanete uğramış, değersiz hissettirilmiş ya da incitilmiş insanlar için aşk, bir sonraki adımda yaşanacak yeni bir yaralanma ihtimali nedeniyle korkuyla özdeşleşiyor. Bu korku, kimi zaman içsel bir savunma mekanizması olarak işlev görüp kişiyi koruyor gibi görünse de, aslında “yaşama”dan ve kalbin içten gelen isteklerini gerçekleştirmekten uzaklaştırıyor.

Aşktan Korkmak Normal mi ?

Aşktan korkmak, temelde “Yine aynı acıyı yaşar mıyım ?” sorusuyla beslenir. Bu soru, zamanla cesareti zayıflatır ve kadını duygusal olarak geri çekilmeye itebilir. Ancak cesur davranmak, her zaman sadece olumlu sonuçlar almayı garantilemez; bazen aynı, bazen de bambaşka sonuçlar doğurabilir. Önemli olan, riskin kendisine rağmen yüreğin çağrısına kulak verebilmek ve hayatın sunduğu potansiyelleri yaşama şansını kendimize tanımaktır. Çünkü insanın kendini olası acılardan korumak uğruna hayattan ve aşktan vazgeçmesi, uzun vadede daha derin bir boşluğa yol açabilir.

Güven Duygusunu Yeniden İnşa Etmek

Cesaret, “Korkmamak” değil, korkuya rağmen adım atmaktır. Yaralı bir kalbin tekrar sevebilmesi, kendini iyileştirmeye izin vermesiyle başlar. Elbette bu süreçte, geçmişte yaşanan tecrübelerin getirdiği dersleri unutmamak gerekir. Sağlıklı sınırlar koymak ve güven duygusunun nasıl inşa edileceğini öğrenmek, yeniden sevmeye hazırlanırken çok kıymetli adımlardır. Fakat bu sınırlar, kalbimize hiç kimseyi almamayı seçmekle karıştırılmamalıdır. Asıl amaç, yaşama tutkuyla sarılırken aynı zamanda kendimizi de güçlü şekilde ayakta tutacak bir duygu dünyası inşa etmektir.

Aşk Korkusu 

Aşkın ve hayatın getirdiği belirsizliklere rağmen yola devam etmek, kişinin kendi içsel kaynaklarını yeniden keşfetmesiyle mümkün olur. Yaşanan yaralar, büyümeye ve kendimizde bilmediğimiz yönlerimizi tanımaya vesile olabilir. Yaralı kalpler , belki de yeniden sevme cesaretine en çok ihtiyaç duyan kişilerdir; çünkü onlar, aşkın karanlık yüzünü deneyimlemiş olsalar bile, bu karanlığın içinden geçebildiklerinde daha güçlü bir benlikle yollarına devam edebileceklerini bilirler. Aşk korkusu, çoğu zaman geçmişteki olumsuz deneyimlerin üzerimizde bıraktığı izlerden beslenir. Bu korkuyla yüzleşmek ve yeniden sevmeye cesaret edebilmek için, öncelikle Kendini Tanıma Egzersizlerine odaklanmak gerekir. Kişi, duygusal ihtiyaçlarının ve geçmiş travmalarının farkına vardıkça, kendi savunmasızlığını daha iyi anlar ve böylece sevgiye daha güçlü bir zemin hazırlar.

Yeniden Sevmek Bir Seçimdir 

Bir diğer önemli adım, Güven İnşa Etme Yollarını keşfetmektir. Hem kendimize hem de karşımızdakine duyduğumuz güven, kaygılarımızı hafifletir ve içimizdeki cesareti destekler. Bu süreçte dürüst iletişim, sağlıklı sınırlar belirleme ve küçük adımlarla deneyim kazanma, güven duygusunu pekiştiren başlıca etkenlerdir. Son olarak, Kendine İzin Verme ilkesini benimsemek, korkuyu inkâr etmek yerine onu kabullenerek yaşamamızı sağlar. Bu yaklaşım, korkuya eşlik eden kaygıyı anlamayı ve onunla birlikte büyümeyi mümkün kılar. Böylece kişi, yüreğinde filizlenen cesareti besleyip yeniden sevgiye yönelebilir ve aşkın dönüştürücü gücünü deneyimlemeye bir adım daha yaklaşır. Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi, ”Unutmayın, sevmek ve yeniden sevmek bir seçimdir; bu seçim, bazen incinebilirliğimizi açığa çıkarsa da yaşamın bütününü kucaklamanın önemli bir parçasıdır. Korkudan korunmaya çalışırken, kendi hayat hikâyemizi eksik bırakmaktansa, cesurca devam ederek öğrenmek ve büyümek her zaman daha doyurucu olacaktır” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 
ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.