Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Levent Akın, “Vaka sayılarındaki düşüş, toplumdaki bıkkınlığa bağlı olarak …
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Levent Akın, “Vaka sayılarındaki düşüş, toplumdaki bıkkınlığa bağlı olarak rehaveti artırabilir. Özellikle önlemler konusunda gösterilen titizlikte azalma olur. Bu da vaka sayılarının artmasına, buna bağlı olarak da hastane kullanımının ve ölümlerine artmasına sebep olabilir” dedi.
Prof. Dr. Levent Akın, yaptığı açıklamada, açık havada maske kullanma zorunluluğunun kaldırılması kararını hatırlatarak, bundan sonra bireysel büyük sorumluluk düştüğünü söyledi.
Prof. Dr. Akın, Türkiye’de hala 25 bin yeni vaka çıktığını belirterek, “Eğer siz kendinizi koruma konusunda dikkatli davranmazsanız o zaman vaka sayısını farkında olmadan artırabilirsiniz. Açık alanda maske kaldırıldı ancak açık alanda pek çok kimse hala maskesini takıyor. Sokakta yürüyen insanlarla olan mesafenizi 2 metrenin altında tutacak şekilde koruyamayacağınıza inanıyorsanız muhakkak maske takmanız lazım. Ayrıca kapalı mekanlarda her halükarda risk çok yükseliyor. Şu anda kış mevsimindeyiz havalar da aniden soğudu, kapalı mekanlarda yoğunluk arttı. Bu yüzden muhakkak maskenin takılması lazım” diye konuştu.
‘VAKA SAYILARININ ARTMASINA SEBEP OLABİLİR’
Prof. Dr. Akın, vaka sayılarındaki düşüşle ilgili de “Vaka sayılarındaki düşüş, toplumdaki bıkkınlığa bağlı olarak rehaveti artırabilir. ‘Vaka sayıları düşüyor; hastalık artık dünyayı, ülkemizi terk ediyor’ diye özellikle önlemler konusunda gösterilen titizlikte azalma olur. Bu da vaka sayılarının artmasına, buna bağlı olarak da hastane kullanımının ve ölümlerine artmasına sebep olabilir. Bunun kesin çözümü kişilerin maskelerini takması ve muhakkak hatırlatma dozu da dahil olmak üzere aşılarını tamamlatması. Aksi takdirde rehavet hastalık zaten ortalıkta bekliyor, ‘Nasıl yayılsam, nasıl fırsat bulsam’ diye bekliyor. Bizim buna olanak yaratmamamız lazım. Kendimize güvenimiz güzeldir ama o özgüveni fazla kullandığımız zaman kendimize zarar veririz. Hastalığın kimde ne kadar ne şekilde seyredeceği konusunda çok kesin kanıtlar yok. Risk faktörlerini söylüyoruz ama genç birinin de yaşlı birinin de öldüğünü görüyoruz. O zaman aldığınız mikrop miktarı, vücudunuzun o sıradaki direncine bağlı olarak çok etkili olabilir” dedi.
‘YENİ VARYANTLAR KARŞIMIZA ÇIKABİLİR’
Prof. Dr. Akın, yeni varyantın söz konusu olabileceğini belirtip, “Yeni varyantın çıkma olasılığını artıran vaka sayısının fazlalığıdır. Ne kadar fazla vaka varsa o kadar yüksek olasılıkla yeni varyantlara gebe olursunuz. Ayrıca Ukrayna’da savaşın yarattığı baskı ve getirdiği yoksulluk, sefillik, sıkıntı toplumda koronavirüs enfeksiyonlarının kontrolünü hemen hemen sıfırlamış durumda. Ukrayna’dan Avrupa bölgesine çok büyük bir göç geliyor. Bu da Avrupa’da yeni bir hareketlenmeye sebep olabilir. Avrupa’daki hareketlenme Türkiye’de yeni hareketlenmeye yol açabilir. O yüzden de bir risk yaratıyor. Bu yüzden de yeni varyantlar Afrika Bölgesi’nden, Amerika kıtasından, Uzak Doğu’dan ya da Asya kıtasından her an karşımıza çıkabilir. Bununla ilgili taramalar yapılıyor. Şu anda yeni varyantlar var ama bu yeni varyantlar dünyayı tehdit edecek, yeni bir dalgalanmaya yol açacak şekilde ortada gözükmüyor” diye konuştu.