MERSİN (İGFA) – İlk istasyondaki çalışmaların 200 milyon lira bedelinin olduğunu ve bu maliyeti Büyükşehir Belediyesi’nin kendi öz kaynaklarıyla …
MERSİN (İGFA) – İlk istasyondaki çalışmaların 200 milyon lira bedelinin olduğunu ve bu maliyeti Büyükşehir Belediyesi’nin kendi öz kaynaklarıyla karşıladığını söyleyen Başkan Seçer, “İlk günün şevkiyle, azmiyle, inancıyla; halkımıza ne söz verdiysek hiç abartmadan, yalan, yanlış söylemeden çalışmalarımızı devam ettireceğiz” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ek bütçe ile beraber bu yılki bütçesinin 6.3 milyar lira olduğunu ve gelecek yıl bu bütçenin 10 milyar lirayı bulacağını ifade eden Başkan Seçer, Metro yapım sürecinde karşılaştıkları sorunların siyasi olduğu yorumunda bulundu. Başkan Seçer, “Mersin halkına, yapamayacağımız hiçbir şeyi taahhüt etmeyiz. Bunu da yapacağız Allah’ın izniyle” sözlerini kullandı.
Çalışmaların daha hızlı yürütülmesi için gerekli imzanın atılması gerektiğini belirten Başkan Seçer, “Umut ediyoruz imza çıkar. Çıkmayacağını varsayarak, kendi bütçemiz çerçevesinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Biraz ağır aksak olacak, ama seçimden sonra mutlaka iklim değişecek, Akdeniz olacak” dedi.
“Mersin ölçeğinde bütçesi olan belediyeler için, uzun vadeli ve uygun şartlarda kredi kullanılması gereken bir proje”
Mersin Metrosu güzergahı hakkında temel bilgileri paylaşıp, ardından metronun temelinin atıldığı 3 Ocak tarihini anımsatan Başkan Seçer, “Çok uzun süredir çalışmalar yaptık. Projeler yazıldı, çizildi. Gerekli izinler alındı. Etütler yapıldı. Bakanlığa gitti, Altyapı Genel Müdürlüğü’ne gitti. Herkes imzaladı. Cumhurbaşkanı imzaladı, yatırım programına aldı ve stratejik plana dahil etti. Yani herhangi bir sıkıntı yok. Bu projeyi merkezi hükümet de onaylıyor, yerel yönetim de ‘Ben yapacağım’ diyor. Biz de ‘Bismillah’ dedik ve ihaleye çıktık. İhale bitti. Tabi ki bunun için finansman lazım. Bu tip yatırımlar büyük yatırımlar. Mersin ölçeğinde bir bütçesi olan belediye için; uzun vadeli, uygun şartlarda kredi kullanılması gereken bir proje” dedi.
“Belediyenin şu anda finans tablosu tertemiz, mali disiplini de var”
İlk etapta meclisten yaklaşık 900 milyon liralık bir borçlanma yetkisi aldıklarını, o paranın da 1 yıl içinde pul olduğunu kaydeden Başkan Seçer, “900 milyon lira borçlanma yetkisiyle başlayalım, bir yol alalım dedik. Meclis’ten bu borçlanma yetkisini alalı tam 1 yıl 1 ay oldu. Bu, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na gidecek. Oradan olumlu ya da olumsuz görüş alacak, sonra Hazine’ye gidecek. Hazine bunu imzalayacak ya da imzalamayacak. Şimdi, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın ‘olumsuz’ diyecek hiçbir şeyi yok. Çünkü, kendileri zaten yatırım programına almış. Maliye’nin buna imza atmayacağı hiçbir gerekçesi de yok. Neden yok? Biz yönetime geldiğimizde, bu belediye ağır aksak yürüyen bir finansman sistemine sahipti. İştirakleri hariç, belediyenin 2 milyar 250 milyon lira borcu vardı. 2 milyar 250 milyon lira da bütçesi vardı. O zaman da dolar kuru 5.7 TL idi. Yani yaklaşık olarak 400 milyon dolar borcu olan bir belediyeyi devraldık. Şu anda bu belediyenin bütçesi, ek bütçe ile beraber bu yıl için 6.3 milyar lira. Gelecek yıl 10 milyar lirayı bulacak. Bu belediyenin şu andaki borcu da 80 milyon dolara düştü. Yani belediyenin TL bazında borcu 1,5 milyar lira. Yani belediyenin finans tablosu temiz, mali disiplini de var. Sen bunu niye imzalamıyorsun? Çünkü olaya siyaseten bakıyor” ifadelerini kullandı.
“Bir taraftan geriden gelen borçları öderken, diğer taraftan yeni hizmetler üretiyoruz”
Bu konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmeyi de anımsatan Başkan Seçer, “Bizatihi kendisine bu konuyu izah ettim. Kendisinin yatırım programına aldığı, stratejik plana dahil ettiği bir konuda, bunun geciktirilmemesi gerektiğini, Mersin’in koşullarını, şartlarını, kendisine uygun bir lisanla anlattım. Ama bugüne kadar herhangi bir gelişme olmadı. Şimdi biz finansman kullanamıyoruz. Bir taraftan da 3,5 yıldır, eski dönemin bıraktığı borcu ödemeye devam ediyoruz. Bunun yanında belediye; sinekle mücadele ediyor, park-bahçe bakımlarını yapıyor, sosyal politikalar uyguluyor, eğitime destek veriyor, çocuklara destek veriyor, kadınlara destek veriyor. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş kalitede bulvarlar açıyor, yollar yapıyor, grup yolları yapıyor, sathi kaplamalar yapıyor, sıcak asfaltlar yapıyor. Bütün bunları sadece kendisine merkezi bütçeden, o da yasalarla ayrılmış olan parayla yapıyor” dedi.
“Bu istasyona kendi öz kaynağımızdan 200 milyon liralık bir çalışma yaptık”
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin güçlü bir belediye olduğunu vurgulayan Başkan Seçer, “Biz metronun temelini attık. Biz Mersin halkına, yapamayacağımız hiçbir şeyi taahhüt etmeyiz. Bunu da yapacağız Allah’ın izniyle. Şu anda buraya, yani ilk istasyona ve bizim en az 4 istasyon bitirmemiz lazımdı. Önümüzdeki engelin Mersin’e verdiği zarara bakın. Biz bu ihaleyi yaptığımızda Euro 9 TL idi, şimdi Euro 18 TL-20 TL. Mersin halkının ve Mersin’in gördüğü zararı siz hesaplayın. Ben canhıraş çalışıyorum. Aldığım her kuruşun hesabını veriyorum. Aldığım her kuruşu rasyonel bir şekilde harcıyorum. İsraf etmiyorum, çalmıyorum, çaldırmıyorum, bu projeleri gerçekleştiriyorum. Şu anda burada, üzerinde bulunduğumuz istasyonda yapılan çalışmaların bedeli, yaklaşık olarak 200 milyon TL hak ediştir ve Mersin Büyükşehir Belediyesi bunları öz kaynağı ile ödüyor” diye konuştu.
“Kendi bütçemiz çerçevesinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz”
Uygun finansal koşulların olduğu dönemde bu imzalar atılsaydı, ekonomik anlamda işlerin daha kolay yürüyebileceğini sözlerine ekleyen Başkan Seçer, “Genel seçimlere kadar bu imzanın -umut ediyoruz çıkar- çıkmayacağını varsayarak, kendi bütçemiz çerçevesinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Diğer çalışmalarımızı da aksatmadan -biraz ağır aksak olacak ama- yapacağız. Seçimden sonra mutlaka iklim değişecek, Akdeniz olacak. Şartlar farklı olacak. Biz de oturacağız, tekrar önümüze hesabımızı, kitabımızı alacağız. O zaman inşallah finans piyasaları da düzelecek. Çünkü, şimdi dış piyasada kredibiliteniz düşük, borçlanmanız durumunda sizden tefeci faizi istiyorlar. Açıkçası, mantık olarak da bu finansman yüküyle zaten bu paraları kullanmak da artık biraz zor hale geldi. Keşke zamanında bu imza atılsaydı. O zamanlar %4’lerde kullanacağımız yıllık faiz oranı imkanı varken, şimdi ‘lara 12’lere bile finans kurumları para vermiyor. Neden? Çünkü; Türkiye’de siyasi istikrarsızlık var, ekonomik istikrarsızlık var, buhran dönemi yaşanıyor, ekonomik kriz var ve risk puanı çok yüksek bir ülkede biz bu yatırımları yapıyoruz. Tablo budur. Mersin halkının da bütün netliği ile bunları bilmesini istiyorum. Ama bana güvensinler, çalışma arkadaşlarıma güvensinler. Biz ilk günün şevkiyle, azmiyle, inancıyla halkımıza ne söz verdiysek; hiç abartmadan yalan, yanlış söylemeden çalışmalarımızı devam ettireceğiz” şeklinde konuştu.