enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
9°C
İstanbul
9°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C
Salı Çok Bulutlu
11°C
Çarşamba Az Bulutlu
13°C

Ulusal Hububat Konseyi Başkanı: Türkiye buğday açısından kendi kendine yetebilen bir ülke

Radyo Sputnik’te yayınlanan Meliha Okur’la Anlat Bana programına konuk olan Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, Türkiye’nin tahıl …

Ulusal Hububat Konseyi Başkanı: Türkiye buğday açısından kendi kendine yetebilen bir ülke
26.05.2022
128
A+
A-

Radyo Sputnik’te yayınlanan Meliha Okur’la Anlat Bana programına konuk olan Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, Türkiye’nin tahıl politikasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Buğdayın fiyatının değil, sistemin konuşulmasının gerektiğinin altının çizildi. Genel kurulun geçtiğimiz günlerde yapıldığı Ulusal Hububat Konseyi’nde Başkan Taşpınar, aynı yönetim kurulu ile devam ettiklerini vurgulayarak, “Konseyin etki alanı içerisinde çiftçimiz, sanayicimiz, üreticimiz ve de bakanlığımız var. Tüm bu paydaşlarla ancak birlikte çalışabilerek çözüm bulma şansımız olabiliyor. O yüzden alanımız çok geniş. Herkesin buğday fiyatından beklentisi çok farklıdır. Bazı sanayicilerimiz ‘ucuz alırsak daha iyi para kazanabiliriz’ derken, bazıları da ‘çiftçi ekmezse yurtdışından ithal ederiz’ diyor. Üretici olan taraf gerekli kazancı sağlayamazsa 1-2 yıl devam eder ama üçüncü yılda sektörü değiştirebilir veya başka ürün ekebilir. Devam eden pandemi sürecinde epey bir sıkıntı çekildi. Tüm ülkeler kendi başının çaresine baktı, bol ithalat gerçekleştirdi. Şimdi tam ‘pandemi geçti derken’ bu kez de Rusya-Ukrayna krizi çıktı. Öyle ki; Dünyada yapılan ticaretin yüzde 30’luk kısmı bu iki ülke etkisinde gerçekleşiyor. Dolayısıyla olaylar fiyat ve arz bakımından hem dünyayı hem de ülkemizi etkilemiş oldu” ifadelerini kullandı.

‘Çin buğdayda stokları artırma yoluna girmiş olabilir’

Çin’in dünya buğday stokunun yüzde 50’sini barındırdığının hatırlatıldığı programda, bu politikanın nedenlerine mercek tutan Taşpınar, “Çünkü nüfus çok kalabalık. Pandemide hem Şangay hem de Pekin’de kapanma gerçekleştirdiler ve vatandaşı dışarı çıkarmıyorlar. Bizdeki gibi değil, onlarda ‘çıkamazsınız’ deyince kimse dışarı çıkamıyor, herkesi evinde tutabiliyor. Devlet de onların ihtiyaçlarını karşılamak durumunda kalıyor. Evlerde en fazla 15 günlük stok yapılabilir. Bu tür sıkıntılar yaşandığı zaman, ‘o stoklara bizim ihtiyacımız olacak’ diye önlem alınıyor. Hububatın çok sıkıntılı bir duruma gireceğine inanıyorlar. Ayrıca, Tayvan meselesi ile de alakalı bir sıkıntı yaşanabilir, belki de Çin o yüzden bu yola girmiş olabilir” sözlerini dile getirdi.

‘Bizim 20 milyon ton civarında buğdaya ihtiyacımız var’

‘Türkiye kendi kendine yetebilen bir ülke mi?’ sorusuna yanıt arayan Taşpınar, “Türkiye ihracatçı pozisyonunda olan bir ülke. Buğdaydan bahsedelim. Bizim ülkemizin önceki zamanlarda 18 milyon tonluk bir ihtiyacı vardı, hatta geçen yıl ihtiyacı olduğu miktar 17 milyondu. Çok fazla sayıda mülteci var. Sadece Suriye değil; Afganistan, Somali, Türkmenistan ve de Bangladeş dahil. 5 milyonun üzerinde de olabilir bu sayı. Yine ülkemize 40 milyonları bulabilen, ziyaret eden turist sayısı var. Nüfus olarak yaklaşık 100 milyon insanı doyuracak şekilde üretim yapmamız gerekiyor. 20 milyon ton civarında buğdaya ihtiyacımız var bizim. Sadece ekmek yapmak için değil, 1,5 milyon tonunu yeniden tohum olarak ekerek toprakla buluşturuyoruz. Biz dünyada en fazla un ihracatı yapan birinci ülkeyiz. Bulgurda da öyle. Makarnada ise ikinci ülkeyiz. Türkiye buğday ithal eden bir ülke olarak bilinir ama aslında kendi kendine yetebilen bir ülkedir” dedi.

‘4. ayın sonu itibariyle, 20 milyon ton civarında rekolte beklentimiz var’

Bu seneki rekolte tahmini hakkında da konuşan Taşpınar, “Güneydoğu bölgesinde yağışların yetersizliğinden beklentide önemli bir düşüş var. Taban arazide, kıraç olarak ekilen alanlarda önemli bir rekolte kaybı var. İç Anadolu’da yağan yağmurlar iyidir ama devam etmesi lazım. Trakya geçen yıl verimliydi, yine bu sene de aynı durumu bekliyoruz. Dördüncü ayın 30’u itibarı ile, 20 milyon ton civarında rekolte beklentimiz var” diye sözlerine ekledi.

‘Şu anda 2 milyon ton buğdayımız var depolarda’

Buğday fiyatı için beklentilere vurgu yapan Taşpınar şu ifadeleri kullandı:

“Destek beklentimiz var tabii. Dekar başına toplamda 116 liralık destek var. 230’a çıkarılmasını bekliyoruz. Siz buğday ekim alanlarının azalmamasını istiyorsanız desteklemeyi önemsemek gerekiyor. Çiftçi tarafında kabul edilebilir bir seviyede olması lazım. Destekleme ve iyi fiyat politikasıyla üretimi artırmak gerekiyor. Toprak Mahsulleri Ofisi taban fiyatı açıkladıktan sonra, bu fiyatın üzerine bir yükseliş varsa, TMO bu fiyatı yeniden güncelleyebilmeli. Çünkü ülkede 20 milyon ton üretim varsa bunun en az 5 milyonunu TMO’nun eline alıp lisanslama depolarında tutabilir. Şu anda 2 milyon ton buğdayımız var bu depolarda. Peki kim, ne yapıyor bunları? Oradaki yatırımcımızın, yastığının altındaki altın gibi bekletmeden piyasaya sürmesi gerekiyor. TMO’ya o yüzden bunlar avans fiyatla verilip değerlendirilmeli. Böylelikle hem kar sağlanmış olur, hem TMO rahatlatılır, hem de ülke açısından bir sıkıntı çekilmemiş olur.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.