Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca İstanbul’da düzenlenen ve 2 gün sürecek Türkiye-Afrika Medya Zirvesi’nde Namibya, Gine, Senegal ve …
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca İstanbul’da düzenlenen ve 2 gün sürecek Türkiye-Afrika Medya Zirvesi’nde Namibya, Gine, Senegal ve Türkiye’den gazeteciler “dijital kuşatma altında gazetecilik” başlıklı panelde konuştu.
25 Mayıs Afrika Günü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe, 45 Afrika ülkesinden 80 basın mensubunun yanı sıra Afrikalı diplomatlar ile kamu kurumlarının yöneticileri, medya temsilcileri, akademisyenler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katılıyor.
“Artık eskisi kadar haber üzerine vakit harcanmıyor”
Anadolu Ajansı Teyit Hattı Editör Yardımcısı Ömer Faruk Görçin, haberlerin eskiden olduğu gibi radyo, gazete ve televizyonlar yerine, sosyal medya aracılığıyla alınmaya başladığını kaydetti.
Sosyal medyanın birinci haber kaynağı haline geldiğini, çeşitli politik çıkar gruplarının devletlerin, şirketlerin manipülasyona açık içerikler ortaya koymaya başladığını belirten Görçin, “Bu da dolayısıyla haber üretimini de değiştirmiş bir hale getirdi aslında. Artık eskisi kadar bir haber üzerinde vakit harcamıyor gazeteciler. Artık eskisi kadar bir haber üzerinde para da harcanmıyor.” dedi.
Konuşmasında öz eleştiride bulunduğunu aktaran Görçin, “Bu, bir yarış haline geldi ve artık işin verimlerine, araştırmacılığa çok fazla vakit harcamaktan ziyade, ‘Daha fazla dikkati çekici içerik ortaya koyalım’ daha önemli hale gelmeye başladı ama bu tabii, işlerin değişmesi birazcık da gazeteciler açısından, kaliteli işi yapmak isteyen gazeteciler açısından kendileri daha farklı yönlere götürmeleri zorunda bıraktı.” diye konuştu.
Gazetecilerin, artık daha fazla kişisel eğitimlerine önem vermek zorunda kaldığını anlatan Görçin, “Çünkü sosyal medyadaki bilgi kirliliği, dezenformasyon herkesi ele geçirmiş durumda. Dolayısıyla daha eğitimli, bilgi kirliliğini ve dezenformasyonu daha ortaya çıkmadan yakalayabilecek donanımlara sahip kişilerin, gazetecilerin daha fazla ortada olmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Etik ile ilgili hususlara değinen Görçin, “Artık video üreticileri, içerik üreticileri ya da sadece işte iki yüz seksen karakterli bir tweet atanlar bile kendilerini gazeteci olarak tanımlamaya başladığı için ve bunların herhangi bir şekilde kurumlara bağlantılı olmadan çalıştıkları için hesap verilebilirlik gibi bir kaygıları yok.” değerlendirmesini yaptı.
Anadolu Ajansı bünyesinde Teyit Masası kurulduğunu ifade eden Görçin, “Burada asıl üzerine düştüğümüz şey de bu. Hesap verilebilir mi? Bu haberin kaynağı, o haberi ortaya çıkaranların kim olduğu ya da işte arkasında ne gibi çıkar gruplarının olduğu konusundaki meseleleri incelemeye ve okurlarımızla paylaşmaya çalışıyoruz.” dedi.
“Araştırmacı gazetecilik dijitalleşmeyle ciddi darbe aldı”
Namibya’dan Republikein Gazetesi Editörü Ronelle Mathilda Rademeyer, dijitalleşmeyle geleneksel medyanın durağanlaştığını, yazılı basının gelirinin azaldığını ve çok sayıda kaliteli gazetecinin basın hayatından ayrılmak zorunda kaldığını söyledi.
Dijitalleşmeyle yanlış bilginin hızla yayılmaya başladığını ve dezenformasyon başladığını kaydeden Rademeyer, “Araştırmacı gazetecilik dijitalleşmeyle ciddi darbe aldı. Bağlam ve derinlik koptu. Gazetecilerin fiziksel sağlığı, akıl sağlığı ciddi tehdit altında.” diye konuştu.
Çevrim içi şiddete ilişkin de konuşan Rademeyer, “Bazı kadın muhabirlerimiz aşı karşıtları tarafından ölüm tehditleri aldılar. Haberlerimizi kısıtlamak zorunda kaldık arkadaşlarımızın canını kurtarmak için.” ifadelerini kullandı.
Senegal Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürü Seynabou Diop ise Senegal’in halen basılı yayına önem verdiğini ve dijitalleşmenin kuşatmasında kalmak istemediğini söyleyerek “Ancak dijitalleşmeye ayak uydurmak zorundayız.” değerlendirmesinde bulundu.
Gazeteciler için en önemli şeyin inanılırlık ve güvenilirlik olduğunu hatırlatan Diop, dijitalleşmenin bu alanı destekleyecek şekilde şekillenmesi gerektiğini belirtti.
Gine’den Hadafo Medya Grubu Kurucusu Lamine Guirassy, Gine’de 2012’den itibaren özellikle internet üzerinden yeni bir gazetecilik sürecine girildiğini ifade ederek “Bugün radyo ya da televizyon kullanmak istemeyen gençler internetten anlık olarak habere ulaşabiliyorlar.” dedi.
Bugünün dijital dünyasında uyanık olmanın ya da farkındalığın önemine işaret eden Guirassy, bilgiler hemen medyaya yansıyor, bu bir avantaj olarak algılanabilir ancak “blogger”, “influencer” ya da sosyal medya mecralarının öneminin çok fazla arttığını söyledi.
AA Senegal muhabiri Arslan: Afrika’da kadın gazeteci olmak dünyanın birçok yerine göre daha kolay
Zirvede, Türkiye, Liberya ve Nijerya’dan kadın basın mensupları “gazetecilikte kadın” başlıklı panelde konuştu.
Anadolu Ajansı Senegal muhabiri Fatma Esma Arslan, kadın gazeteci olarak Afrika’daki çalışma koşullarını anlattı.
Arslan, “Afrika’da kadın gazeteci olmak dünyanın birçok yerine göre daha kolay. Daha önce 4 yıl Paris’te çalıştım ama zorluklarla karşılaştım. İnsanlar sizden tam tersini bekliyor aslında. Yani kadınların Avrupa’da bu mesleği daha kolay yapabileceğini ancak Afrika’da kadın olmanın daha dezavantajlı olduğu düşünülüyor. Afrika deneyimime dayanarak böyle söylüyorum, Afrika’da kadın olarak çalışmanın bir avantaj olduğunu sahada bizzat çalışan bir gazeteci olarak gözlemledim.” diye konuştu.
İletişim Başkanlığı Türkiye Marka Ofisi Koordinatörü Nur Özkan Erbay, “Gazeteciler olarak bir hikaye anlatırken heyecan duyuyoruz. 7/24 çalışıyoruz ancak bir haberimiz yayınlandığında tatmin oluyoruz. Kadın veya erkek cinsiyet fark etmeksizin basın alanında çalışan kişinin hedeflerine ulaşabilmesi için fırsat tanınmalı.” ifadesini kullandı.
Erbay, kadın gazetecilerin dezenformasyonla mücadelede önemli bir rolü olduğuna değindi.
“Kadın gazeteciler ile erkekler arasındaki maaş farkı çok yüksek”
Liberya LBS Genel Müdürü Estelle Liberty Kemoh, gazeteciliğin genellikle erkeklerin egemen olduğu bir sektör olmasına rağmen kadınların en iyi konumlara yükselmeyi başardığını söyledi.
Kriz bölgelerinde, özel haberlerde, her yerde kadınların görülebildiğini söyleyen Kemoh, “Ancak çeşitli engellerle karşılaşıyorsunuz ve bunlar kadın arkadaşlarımızı meslekten uzaklaştırıyor. Öte yandan kadın gazeteciler ile erkekler arasındaki maaş farkı da çok yüksek. Biz daha fazla kapıları itmek durumunda kalıyoruz.” dedi.
Dünyanın dört bir yanında kadınların para kazanmak zorunda kaldığını ve bu süreçte patronları, müdürleri tarafından taciz edilebildiğini kaydeden Kemoh, “Bu da kadın gazetecilerin çalışmalarını engelliyor.” ifadesini kullandı.
Nijerya’nın Channels televizyonundan Raji Ronke, kadın olarak yaşanan tüm zorluklara rağmen görevlerini yapmak zorunda olduklarına değindi.
Ronke, Channels televizyonunun 100’ü kadın olmak üzere 500 kişilik bir kadroya sahip olduğunu ve kanalın üst düzey yöneticileri arasında kadınların bulunduğunu kaydetti.