Bursa Uludağ Üniversitesi tarafından UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Mudanya Belediyesi iş birliğinde düzenlenen 6. Uluslararası Türkiye Mozaik …
Bursa Uludağ Üniversitesi tarafından UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Mudanya Belediyesi iş birliğinde düzenlenen 6. Uluslararası Türkiye Mozaik Corpusu Sempozyumu başladı.
BURSA (İGFA) – “İnanç ve Kültün Mozaik Sanatına Yansıması: Sanat, Koruma, Modern Yaklaşımlar” temasıyla Uğur Mumcu Kültür Merkezi’ndeki Uluslararası Mozaik Sempozyumu Türkiye, Fransa, ABD, İsviçre, İspanya, İtalya, Fas, İsrail, Macaristan gibi ülkelerden bilim insanlarını Bursa’nın Mudanya ilçesinde buluşturdu.
Açılışta konuşan Uluslararası Antik Mozaikler Araştırma Birliği Türkiye Başkanı Prof. Dr. Derya Şahin, Türkiye’den 37, yurtdışından 27 bilim insanının Antik ve Ortaçağ mozaik araştırmaları, mozaik koruma uygulamaları ve önerileri, modern mozaik uygulamalarıyla ilgili 11 oturumda 42 sunum yapacağını kaydetti.
Uluslararası Antik Mozaikler Araştırma Birliği Başkanı (AIEMA) Anne Marie Guimier Sorbets, Türkiye’nin önemli değerlere sahip bir ülke olduğunu belirterek, Mudanya’nın da bu değerler arasında Myrleia ile önceliği bulunduğunu öne sürdü.
Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz ise Mudanya’nın tarihi, doğal ve kültürel zenginlikleriyle pek çok farklı değeri bir arada yaşayan, dünyanın en güzel kentlerinden biri olduğuna dikkati çekti. Kimlikli turizm çalışmalarıyla şekillendirilen çalışmalarda hedeflerinin Myrleia Antik Kenti’ni insanlığın ortak mirası olarak gün yüzüne çıkarmak olduğunu belirten Başkan Türkyılmaz, burada kurtarma kazısı sırasında bulunan mozaiklerin Myrleia’nın sahip olduğu değerleri gözler önüne serdiğini söyledi.
MYRLEİA BÜYÜK ZENGİNLİK
MÖ 8. yüzyılda Myrleia adı ile kurulan Mudanya’nın tarihsel gelişim sürecini anlatan Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin ise, Myrleia- Apameia kentine ait kalıntıların Ömerbey Mahallesinde yoğunlaştığını kaydetti. “Hilal Tepe olarak bilinen bölgede başlatılan kazı işlemleri sırasında antik kente ait kalıntılar ortaya çıkarıldı” diyen Prof. Dr. Şahin, “Pişmiş toprak künklerden oluşan su sistemleri, cadde ve sokakların altına döşenen atık su sistemleri ile antik kentin dokusunun bir bölümü açığa çıkarıldı. Çanak çömlek kırıkları açığa çıkarılan bölüm ise Roma dönemlerine tarihleniyor. Buluntular arasında yer alan bronz çocuk heykeli, en önemli kültür varlıklarından birisi oldu. Myrleia zengin bir mirasa sahip. Myrleia Roma döneminde bir koloni kentiyken, aynı zamanda bölgenin en zengin kentiydi. Çok sayıda tapınağı, tiyatrosu ve limanı bulunuyordu. Myrleia’nın bulunduğu bölgede toprağın altında büyük bir uygarlık bizi bekliyor” diye konuştu.
Sempozyumda Uludağ Üniversitesi Araştırma Görevlisi Hazal Çıtakoğlu ise Myrleia mozaikleri hakkında bilgi verdi. Çıtakoğlu, Myrleia mozaiklerinin 3. yüzyılın sonu, 4. yüzyılın başına tarihlendiğini erken hristiyanlık döneminde yapılan mozaiklere de ilham kaynağı olduğunu dile getirdi. Çıtakoğlu, Güney Bithynia bölgesi içinde yer alan Bursa ve ilçeleri, Anadolu’nun arkeolojik potansiyele sahip önemli yerleşim alanlarındandır” dedi.
