Tunus Barolar Birliğinden yapılan yazılı açıklamada, yönetim kurulunun, İsrail’le her türlü normalleşme konusundaki ilkeli tutumu anımsatıldı …
Tunus Barolar Birliğinden yapılan yazılı açıklamada, yönetim kurulunun, İsrail’le her türlü normalleşme konusundaki ilkeli tutumu anımsatıldı.
Açıklamada, Tunus makamlarına, İsrail’le normalleşmenin “yasal ve açık bir şekilde” suç sayılması çağrısı yapıldı.
Barolar Birliğinin ayrıca Filistin halkına yönelik saldırıların her gün devam etmesini de büyük bir endişeyle takip ettiği belirtilen açıklamada, Mescid-i Aksa ve Kıyamet Kilisesi başta olmak üzere işgal altında tutulan Filistin topraklarındaki İsrail saldırıları kınandı.
Bu saldırıların, utanç verici bir Arap-İslam sessizliği gölgesinde ve uluslararası sözleşmelerin ihlaliyle gerçekleştiği ifade edildi.
Açıklamada, Batı dünyasının, halkların kendi kaderini tayin etme hakkı ve Filistinlilere karşı devam eden suçlar konusunda izlediği çifte standart kınandı.
Barolar Birliği, Mescid-i Aksa ile Kıyamet Kilisesi’ne yönelik baskını, “tehlikeli bir tırmanış; Arap ve Müslümanların duygularını açık şekilde kışkırtma” şeklinde değerlendirdi.
Filistin halkına ve kutsal topraklarına yönelik saldırıların devam etmesi tehlikesine karşı kamuoyunun bilinçlendirilmesi adına gösteriler düzenlemek için Tunus’taki sivil toplum kuruluşlarıyla koordinasyon çağrısında bulunuldu.
Barolar Birliği ayrıca İsrail’in savaş suçlularına ilişkin Uluslararası Ceza Mahkemesinde dava açmak için Filistinli avukatlar ve dünyadaki diğer hür avukatlarla koordinasyon sağlamak adına uluslararası insan hakları hukukunda uzman avukatlardan oluşan bir komite kurulması çağrısı yaptı.
Arap coğrafyasındaki 22 ülke arasında İsrail’le normalleşmeyi Fas, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Sudan kabul etmişti.