Bölgenin önemli su kaynaklarından Tunca Nehri’nde su seviyesindeki düşüş, nehri kuruma noktasına getirdi. DSİ Edirne 11’inci Bölge Müdürlüğü …
Bölgenin önemli su kaynaklarından Tunca Nehri’nde su seviyesindeki düşüş, nehri kuruma noktasına getirdi. DSİ Edirne 11’inci Bölge Müdürlüğü yetkilileri, Kirişhane ölçüm istasyonu verilerine göre geçen yıl bugün 7 metreküp/saniye akan nehrin, bu yıl son yapılan ölçümlerde 3 metreküp/saniye olarak ölçüldüğünü belirtti.
Tarihi Tunca Köprüsü’nün olduğu bölümde, nehrin ortasında, kum adacıkları ve öbek şeklinde otların çıktığı görüldü. Bataklığa dönen nehir görüntüsü üreticileri korkuturken, uzmanlar su seviyesindeki düşüşün, mevsim yağışlarının yetersiz oluşundan ve tarımda yanlış sulamadan kaynaklandığını belirtti.
‘Bizim için korku verici’
Türkiye’nin yüzde 61 çeltik üretiminin yapıldığı Edirne’de, Tunca Nehri’ndeki su düşüşü, suda yetişen çeltiğin üreticisini de tedirgin etti. Kentteki üreticiler, bölgedeki sorunların kalıcı çözümü için yetkililerden baraj yapılmasını istiyor. Edirne merkeze bağlı Avarız köyünden çeltik üreticisi Mesut Çakır, “Son zamanlarda suyun seviyesi çok düştü. Nehirdeki su debisi 3 metreküp saniyeye kadar düştü. Bu da bizim için korku verici bir durum. Bunu 2 yıl önce de yaşamıştık. O yüzden bunun bizim kaderimiz olmamasını istiyoruz. Örneğin; geçen yıl nehir, saniyede 7 metreküp akıyordu. Şu an son yapılan ölçümlerde, 3 metreküpe kadar düştü. Bu şu demek, bölgede yaklaşık 15- 20 bin dönüm ekili çeltik bitkisi var, bunların susuz kalması demek. Çeltik yeterli su alamadığı zaman yapılan bunca emek, masraf boşa gitmiş olur. Bir daha seller de gelse, Tunca Nehri de taşsa çeltik kurumuş olur. Bu da bizim için iflas demektir” dedi.
‘Bulgaristan ile ön görüşme yapılmasını bekliyoruz’
Tunca Nehri’nde 2 yıl önce su seviyesi düşünce Türkiye’nin Bulgaristan ile görüşüp baraj kapaklarını açmasıyla su seviyesinin arttığını vurgulayan Çakır, “2 yıl önce böyle bir sıkıntıyı yaşadığımızda hükümetimiz devreye girip Bulgaristan yetkilileriyle bir anlaşma yapıp bizim su ihtiyacımızı karşılamışlardı. Yine öyle bir sıkıntıya düşersek bunun bir an önce en azından ön görüşmelerinin yapılmasını bekliyoruz. Bizler geceleri pompalarımızın başında uyuyoruz. Çünkü her an su debisi düştüğü için, pompalarımız nehirden su çekemez halde olduğu için gözümüz nehirde” diye konuştu.
‘Baraj yapılırsa sıkıntı ortadan kalkar’
Bölgedeki baraj ihtiyacına değinen Çakır, “Burada bir Çömlekak partiınar baraj projesi vardı. Burada bize 20 gün veya 1 ay yetecek suyumuz olsa biz hasadımızı rahatlıkla yapabiliriz. Baraj yapılırsa bu sıkıntı ortadan kalmış olur. Örneğin; ben şimdi ürünüme ikinci gübremi atacağım ama karamsarım. Acaba atsak mı, atmasak mı? Burada 100 bin liraya yakın bir gübre giderimiz olacak. Gübreyi attıktan sonra su kesilirse gübre atmanın da bir mantığı kalmamış olacak” dedi.
‘Nehir bizi korkutmaya başladı’
Değirmenyeni köyü çeltik üreticisi Kani Gürer, “Tunca nehri, 1 hafta 10 günden beri bizi korkutmaya başladı. 3 metreküpe düştü. Hep başladık, ‘Acaba yarın sabah su kesilecek mi, kesilmeyecek mi?’ Çeltik işi, maliyetli iş. Bütün masraflar, maliyetler bitti. Şimdiden sonra su derdimiz ama su kesildiği zaman bütün yaptığımız masraflar hepsi boşa gitmiş olur. Nehirdeki su akması lazım. Akmadığı zaman bizim elimiz kolumuz bağlandı” diye konuştu.
‘Baraj olursa işimiz daha garanti olur’
Bölgeye yapılacak barajla çeltik üreticisinin rahatlayacağını belirten Gürer, “Bize gelen su, Bulgaristan’dan geliyor. O da kısıtlı saldığından mıdır bilemiyoruz. Devletimiz daha kurumadan bir önlem alması lazım. Bulgaristan’dan bize yeterli su devamlı gelmesi lazım ama Bulgaristan 2 gün sonra kapakları kapasın, 3’üncü gün burada su yok. Hiçbir pompa su çekemez. Büyükler bunun tedbirini alması lazım. Onlarla anlaşması lazım. Baraj olsa bizim işimiz daha garanti olur. ‘Barajımızda su var, bize yetecek suyumuz var’ diyerek rahatla çeltik ekeriz” dedi. Diğer çeltik üreticileri de bölgeye baraj yapılması gerektiğini dile getirdi.