Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılı enflasyonunu %36,08 olarak açıklamıştı. Fakat bu oran, bazı kesimlere göre gerçeği yansıtmıyordu ve …
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılı enflasyonunu %36,08 olarak açıklamıştı. Fakat bu oran, bazı kesimlere göre gerçeği yansıtmıyordu ve gerçek enflasyonun çok altında bir orandı. TÜİK hakkındaki tartışmalar devam ederken son günlerde TÜİK Başkanı Prof. Dr. Sait Erdal Dinçer’den de açıklamalar geliyor. Dinçer, bugün yaptığı açıklamada enflasyon eleştirilerine yeniden yanıt verdi.
Dünya Gazetesi’ne konuşan TÜİK Başkanı Dinçer, “Açıklanan enflasyon ile hissedilen enflasyon arasındaki fark neden kaynaklanıyor” sorusuna “Biz yaşam maliyetini değil, enflasyonu ölçüyoruz.” cevabını verdi. TÜİK’in yaşam maliyeti hesaplayan bir kurum olmadığını, Eurostat çerçevesi dahilinde, onlara açık olacak şekilde enflasyon hesapladığını vurguladı.
“Halkın enflasyonu kişiden kişiye değişir”
Dinçer, açıklanan rakam ile hissedilen enflasyon arasındaki farkın neden kaynaklandığını şu şekilde açıklamaya devam etti:
“Halk enflasyonu, bütün dünyada tartışılıyor. Hissedilen enflasyon, bütün dünyada farklı bir kavramdır. İnsanlar hep kendi hissettikleri enflasyonu en son aldığı ve daha sık tükettiği ürünlere bakıyor. Enflasyonda iki tane ölçü var. Ya enflasyona odaklanırsınız ya da eşya maliyetine odaklanırsınız. Biz enflasyonu ölçüyoruz. Halkın enflasyonu kişiden kişiye değişir. Biz tamamen Eurostat kurallarına bağlıyız.
Aslında iki amacı var bunun. Birincisi Merkez Bankası para politikasına yardımcı olacak, karar vericilerin, fiyat gelişmelerini yorumlayabileceği rakamı üretmek, ikincisi uluslararası hesaplara yardımcı olmak. Bunun için de sabit bir sepet yapıyoruz. Tanımlarımız, işyerlerimiz, kalitemiz sabit. Yıl boyunca bu sabit tanımlar üzerinden gidiyoruz.
İkincisi, sepetimizin ağırlık sistemi var. Bu ağırlık sistemi, her şeyi, algıyı değiştirebiliyor. Algıdan kastımız, örneğin bir çocuğunuz varsa bebek mamasından daha fazla etkileneceksiniz, bezden daha fazla etkileneceksiniz. Bende bu yoksa farklı şeylerden etkilenirim. Ayrı bir endeks özel kapsamlı gibi düşünülebilir. Şu andaki yapımız, herhangi bir gelir grubuna, herhangi bir çalışan grubuna göre endeks üretmiyor. Biz 84 milyonu kapsayacak veri üretiyoruz. Ancak TÜRK-İŞ endeksi ile bizim alt endeksler, gıda enflasyonu bire bir koreledir.”
“Bölgenin en çok ciro yapan işyerlerinin en çok satılan ürünleri hesaba katılıyor”
Dinçer, enflasyon hesaplamasında Hanehalkı Tüketim Eğilimleri Anketi’nden faydalandıklarını, sistemi kurduktan sonra aynı işyerine gidip, aynı tanımdaki, aynı marka ürünleri bir yıl boyunca derlemeye çalıştıklarını belirtti. Fiyat alınacak işyerini seçerken bölgenin en çok ciro yapan yerlerini ele aldıklarını ifade eden Dinçer, bu işyerlerinde de en çok satılan ürünlerin hesaba katıldığını söyledi.
Dinçer, ayrıca “Yaşam Maliyeti Endeksi” adıyla özel kapsamlı yeni bir endeks üzerinde de çalıştıklarını açıkladı.