Sermaye kârına kâr eklerken ücretlilerin fakirleştiği model “timsal kapitalizmi” olarak tanımlanıyor Birleşmiş Milletler’in pandemi sonrası …
Sermaye kârına kâr eklerken ücretlilerin fakirleştiği model “timsal kapitalizmi” olarak tanımlanıyor Birleşmiş Milletler’in pandemi sonrası ülkeleri uyardığı bu model Türkiye’de hızla güçleniyor
Türkiye büyüyor ancak milli gelirden sermayenin elde ettiği pay kesintisiz biçimde artarken, çalışanların alabildiği pay hızla geriliyor. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından pandeminin başında dünya ekonomilerini bu yolda uyarmak için ‘timsah kapitalizmi’ olarak tanımlanan bu model, ülkemizde çok uygun bir ortam bulmuş durumda.
Prof. Erinç Yeldan
BÜYÜME ADİL DEĞİL
Prof. Erinç Yeldan, bu durumu ortaya koyarak milli gelirden sermayenin ve çalışanların aldığı payı gösteren iki çizginin oluşturduğu ve bir timsahı andıran grafiği paylaştı. Prof. Yeldan, “Ekonominin büyümesi ne sürdürülebilir, ne de adil. Üstelik maliyeti; TL’de değer kaybı, dış açık ve hiperenflasyon. Sonuç: Türkiye’de timsah kapitalizmi” açıklaması yaptı. Timsah kapitalizmi, 2019 yılında Birleşmiş Milletler’in ortaya koyduğu bir kavram ve şirketler hızla zenginleşirken, halkın fakirleşmesini tanımlıyor. Türkiye’de de son dönemde tam olarak bu süreç yaşanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre önceki 4. çeyrekte yüzde 32 olan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içinde emeğin payı (işgücü ödemeleri) 2020 son çeyrekte yüzde 25.8’e geriledi. Buna karşın sermaye payı aynı dönemde yüzde 51.5’ten yüzde 57.8’e yükseldi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu bu (DİSK), durumu “Emek gelirlerinin GSYH içindeki payı azalırken sermaye payında ise önemli bir yükseliş yaşadı. Bu tablo işçilerin pandemi döneminde ciddi biçimde yoksullaştığını ortaya koyuyor”
sözleri ile tanımladı.
Asgari ücret eridi, hızla güncellenmeli
Doç. Dr. Aziz Çelik
Doç. Dr. Aziz Çelik, TÜİK’in Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerinin Türkiye’deki sınıfsal gelir eşitsizliğinin giderek arttığını ortaya koyduğunu vurguladı. Çelik, “Sınıfsal gelir eşitsizliği pandemi döneminde daha da büyüdü. Emek gelirlerindeki artış hem 2020 hem de 2021 yıllarında enflasyonun altında artarken, sermeye gelirleri enflasyonun üzerinde yükseldi. Böylece Hasıla (GSYH) içinde emeğin payı azalırken sermeye gelirlerinin payı arttı” dedi. Çelik, 2022 için “müjde” şeklinde açıklanan 4 bin 253 TL’lik asgari ücretin şimdiden eridiğini ortaya koyarken, “O yüzden yıl sonunu beklemeden güncellenmesi gerekiyor. 2022’de yüksek enflasyon nedeniyle gelir eşitsizliğinin daha da artacağını düşünüyorum” ifadesini kullandı.