Kültepe Koramaz Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Bilgin Yazlık, 2013 yılında arkadaşlarıyla …
Kültepe Koramaz Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Bilgin Yazlık, 2013 yılında arkadaşlarıyla Develi’de gezerken üstünde kırmızı kök boyalar işlenmiş çeşitli figürlerin yer aldığı 5 kesme taşa rastladı.
Kayseri Müze Müdürlüğünce koruma altına alınan taşlarla ilgili uzun yıllar araştırma yapan Yazlık, aynı dönemde kullanılan benzer takvimlerden ve taşların üzerindeki figürlerden yola çıkarak, Roma dönemine ait biyodinamik tarım (en eski ve en çevreci sürdürülebilir tarım yöntemi) takvimini ortaya çıkardı.
Yazlık, AA muhabirine, bölgede 2005 yılında başlatılan kazılarda çıkarılan 4. yüzyıla ait sikkeler sayesinde taşlara tarihlendirme yaptığını söyledi.
Taşlarda resimler bulunduğunu anlatan Yazlık, “Üzerlerinde ayın evreleri ve takım yıldızlarına benzeyen belirli bir sistematikle dizilmiş noktalar olduğunu gördüm.” dedi.
Araştırmaları sonucunda taşların, ay ve yıldızların konumlarına göre tarımsal faaliyet zamanlaması yapılan biyodinamik tarım takvimine ait parçalar olduğunu tespit ettiğini aktaran Yazlık, Roma döneminde kullanılan takvimin, Anadolu’da bilinen ilk ve tek örnek olarak öne çıktığını ifade etti.
“Benzer bir örnek daha önce hiç görülmedi”
Yazlık, Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi’nde taşlarla ilgili makale yazdığını dile getirerek, “Bu makalede, 5 parçanın birbiriyle olan bağlantılı diyagramlarını çıkardık. Buna benzer bir örnek daha önce hiç görülmedi. Mevcut örnekleri bildiğimiz için geçmişteki bu örneği de gördüğümüzde ikisi arasındaki ilişkiyi bulmuş olduk.” diye konuştu.
Anadolu insanının binlerce yıl astrolojik dizilimlere ve ayın evrelerine göre tarım yaptığına dikkati çeken Yazlık, biyodinamik tarım takvimi ile bu geleneğin yazılı hale getirildiğini belirtti.
Yazlık, taşların bölge turizmi için de önemli olduğunun altını çizerek, “Develi bölgesinde bulduğumuz aşağı yukarı 1700 yaşındaki bu taşlar, türünün Anadolu’da bilinen tek örneği olması hasebiyle turizm açısından da değer ifade ediyor.” ifadelerini kullandı.