Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) iki yeni hava platform aracıyla Türkiye’yi tanıştırmaya hazırlanıyor. TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, T929 …
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) iki yeni hava platform aracıyla Türkiye’yi tanıştırmaya hazırlanıyor. TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, T929 Atak-II helikopterinin 21 kişilik yolcu versiyonunu yapacaklarını, milli ve özgün olarak tasarlanan genel maksat helikopteri Gökbey’in de silah modelini geliştireceklerini söyledi.
Gökbey, bu yıl sonu Jandarma Kuvvetlerine daha sonra da Sağlık Bakanlığı’na teslim edilecek.
Londra’da düzenlenen Farnborough Airshow’da Haber Aero’ya özel açıklamalarda bulunan Kotil, TUSAŞ geliştirdiği platform hava araçlarının aynı anda çok yönlü olarak ilerlediğini ifade ederek, iştirakleri olan TUSAŞ Motor Sanayi AŞ (TEI) Gökbey için geliştirdiği yerli motoru da bu yıl sonuna kadar teslim alacaklarını ifade etti.
Genel Müdür Temel Kotil, son gelişmeler hakkında şu bilgileri verdi:
MMU’NUN İLKİ F-16 MOTORUYLA TESLİM EDİLECEK
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) olarak biz Milli Muharip Uçak Projesi’nde uçak platformundan sorumluyuz. Motorla ilgili olarak devletimiz bir karar verecek, ama TR Motor diye yüzde 100 hissesi TUSAŞ’ta olan bir şirketimiz var. Dört yıldan beri motor konusunda çalışıyor. Ön tasarım yapıyor. Biz de Milli Muharip Uçak (MMU) için şu an prototip yapıyoruz. Planlamalarımıza göre MMU teslimatı 2028’de başlayacak. 2028’de teslim edeceğimiz MMU ilk olarak F-16 motoruyla teslim edilecek. Ama 2028 için iki tane daha prototip uçak yapıyoruz. 2028’de bitecek olan yerli ve milli motorumuz bunlara takılacak. Toplam 16 adet prototip yapmış olacağız ve bunların ikisi yerli motora sahip olacak.
BİR UÇAK NASIL MİLLİ OLUR?
Bir uçağın savunma sanayinde, askeri alanda milli olabilmesi için bunun gerekiyorsa bütün civatasının Türkiye topraklarında yani hükümetin kontrolünde olan Türkiye topraklarında yapılması gerekiyor. Her şeyi TUSAŞ’ın yapması gerekmez başka firmalar da yapabilir. Lisanslı olarak yapabilir, ama lisanslarda bir sınırlama olmaması gerekiyor. O zaman bir uçak milli olur. Onun için Milli Muharip Uçak’ın motor dahil her şeyinin milli olması gerekiyor.
MOTOR YAPMAK NEDEN ZOR?
Yabancı basının da üzerinde durduğu en önemli konu motor. Motor yapmak zordur. Neden? Sıcak bölgesi bin 400 derecedir. Yakıverir, malzeme dayanma problem oluşur. Ama TEI’den Mahmut Akşit Hoca ve ekibi zaten turboşaft motoru yaptı. O motorun sıcağa dayanan kısımları istenen kalitede değil, daha aşağıda. Turboşaftlar öyle olur zaten. Buraya çıkması için o teknolojinin bir kademe daha yükselmesi gerekiyor. Altı yıldan beri TUSAŞ’tayım TEI’deyim. İlk başladığım zaman TEI’nin çalışmaları hayal görülüyordu. Bu dereceye gelmesine inanılmıyordu, ama yapıldı. Şimdi MMU için de yapılacak. Devlet daha henüz kontratı vermedi, fakat bizim şirketimiz önden çalışıyor. MMU’nun motoru için de TR Motor ve TEI çalışıyor. Belki başka teklifler de olacak. İhaleyi Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) yapacak. Ona şu an yorum yapmam doğru olmaz, ama biz önden çalışıyoruz.
GÖKBEY’DE TESLİMATLAR BAŞLIYOR
Ayrıca Gökbey helikopterini bu yıl Jandarma Kuvvetleri’ne ve gelecek senenin başında ambulans olarak Sağlık Bakanlığı’na teslim edeceğiz. Gökbey’de motoru TEI yaptı. Henüz Gökbey üzerindeki motor TEI’nin değil, ama taktığımızda yüzde 100 yerli olacak.
MMU’NUN İMZASI BANA NASİP OLDU
Orjinal MMU projesi 2010 yılında programlandı. Ama imzası genel müdür olarak bana nasip oldu. 2016 yılında SSB ile imzayı attık. O zaman Sayın Binali Yıldırım Başbakan’dı ve İngiltere Başbakan’ı hanımefendi de buradaydı ve onların huzurunda “En iyi savaş uçağı olacak bu!” dedi. Bunun ilk orijinal kurgusunda jet eğitim uçağı, saldırı uçağı arkasından da Milli Muharip Savaş uçağı vardı. Önce eğitim uçağı değil de Milli Muharip Uçak yapılsın diye karar çıkmış. Ama bu normal bir şey değildi. İsmail Demir Başkan’ın 2016’da bana ilk dediği şey “Jet eğitim uçağı yapmamız gerekiyor!” Neden? Çünkü Hürkuş pervaneli bir uçak. Arada onun bir büyüğünü yapmanız lazım. Ondan sonra savaş uçağı yapabilirsiniz. Bizde Başkanım İsmail Bey’in yönlendirmesiyle bu projeyi başlattık. Hürjet şirket kaynaklarıyla finanse edildi ve artık uçmak için gün sayıyor. 18 Mart 2023’te uçmak için gün sayıyor.
HÜRKUŞ’UN KOKPİTİ F-35’TEN DAHA GÜZEL
Hürjet küçük bir F-16 aslında. Silah taşıyabiliyor, radar olacak, eğitim uçağı olacak. Arkasından da Milli Muharip Uçak gelecek. Aslında doğru bir iş modeli yapmış olduk. Hürkuş, Hürjet ve MMU sıralaması bize daha hızlı başarıya götürecek. Çünkü bunun avantajları var. Arka arkaya çok yakın mesafeyle Hürküş, Hürjet, MMU yapınca önemli bir tecrübe ve kabiliyet kazanılıyor. Hürkuş ve Hürjet’in ana özelliği eğitim uçağı. Bu eğitim uçaklarını birbirine bağlayınca, savaş uçağı eğitimi de olunca gerçekten pilotaj açısından birbirini destekliyor. Hürkuş’un kokpitine oturduğunuzda daha çok ekipman var. Hürjet’inkinde daha az var. MMU’da da daha az. Çünkü yeni teknolojiler geliyor. Dokunmatik ekranlar var. Gençler artık tabletlerle iş yapıyor. Bizim mühendislerimizde tabletçi olduğu için yeni nesil teknolojileri hızlı adapte oluyoruz. Kokpitteki ekranlarda ise arka arkaya üç kat ekran kullanılıyor. Biri körelirse diğeri geliyor. Öbürü körelirse diğeri geliyor. Onları bir cam parçası olarak görmeyin. Ayrıca şu an uçuşlarını yapan Hürkuş kokpiti, F-35’inkinden daha güzel. Çünkü daha sonra yapıldı.
F-16 PROJESİNİ İYİ DEĞERLENDİREMEDİK
T129 Atak helikopterimiz çok başarılı bir proje. Biz onu bugünkü adı Leonardo Helikopter olan AgustaWestland’tan almıştık. O azaman adı A-129 olarak geçiyordu. Bizimkinin adı ise T129 oldu. Atak’ın aviyoniklerini Aselsan, silah sistemlerini Roketsan yaptı. Yani orijinal AgustaWestland’ın yani Leonarda Helikopter’in helikopteri gibi değil. O 3,5 ton taşıyor, diğeri 5 ton taşıyor. Çok farklı bir şey. Lisansı da bizim ve biz üretiyoruz. Türk olarak da çok önemli dokunuş yaptık ona. Her bir proje öğretir. Şimdi Türkiye’nin şunu çok iyi bilmesi gerekiyor. Bir ürünü lisans altında yapmanız gerekebilir. Turgut Özal’ın girişimleriyle Türkiye F-16’yı lisans altında yaptı. Ama devam edilmesi lazımken, kurulan ekiplerin aynı şekilde korunması gerekirken F-16’da öyle bir şansımız olmadı. Bir zamanlar Türkiye’sinde bunlar yaşandı. F-16’nın ekibi proje bitince dağıldı. Mühendisler ve teknisyenler devam edemedi. Dolayısıyla F-16 sonrası biz kendi uçağımızı yapabilme opsiyonumuzu kaybettik.
ATAK HELİKOPTERİNDE F-16 HATASINA DÜŞMEDİK
F-16 projesinde yaşanan hatayı Atak’ta tekrarlamadık. Atak’ın akabinde bize ‘Gökbey’ diye bir proje verildi. Genel maksat helikopteri. İsmini Cumhurbaşkanımız koydu. 12 kişilik helikopter yaptık. Atak ekibi buraya geldi. Önemli bir işe soyundular. İlk defa böyle bir şey yapacağımız için bizlere şüpheyle bakanlar oldu. İnsan boyutu kadar bir şafta 1.600 – 3.200 beygirlik bir güç veriyorsunuz. O şaft tepesinde beş tane pervaneyi döndürüyor. Korkunç şekilde havayı yere doğru püskürtüyor. Bu durağan pozisyondan çıkabilir, titreşim olabilir. Her türlü sıkıntıya açık bir yapı. Ama ilkimiz oldu, yaptık, uçurduk hiç bir sorun çıkmadı. Gökbey’in ilk uçuşunu hatırlıyorum. Hepimiz tek tek ağlamıştık.
ATAKLARIN MİLLİ MOTORU DA GELİYOR
Atak-II geliyor. Diğer versiyonlar da gelecek. Gökbey’in silahlı versiyonu gelecek. Yakında sürpriz yapacağız. Atak’lara milli motor ise teknik sebeplerden dolayı sonradan gelecek, çünkü orijinalliği TUSAŞ’da değil. Biraz uğraşmamız gerekiyor. Biz başka Atak’lar da getiririz merak etmeyin. Mesela Atak-II. Önemli olan transmission güç sistemi. Uçuş kontrol sistemi için ASELSAN var. Atak’ta var Gökbey’de var. Atak-II’de iki bin 500 ve 5 bin beygirlik iki tane motor var üzerinde. Bunlar daha sonra yükseltilecek ve 6 bin beygir olacak. Bu geminin motoru demek oluyor. Taşıyacağı yük 11 ton olacak. O da 18 Mart’ta uçacak. Ondan sonra onun bir de yolcu versiyonunu yapacağız 21 kişi taşıyacak.
TAKIMIM ON NUMARA
TUSAŞ üst üste koyarak gidiyor. Basamakları tek tek çıkıyoruz, ama diğer firmalardan hızlı çıkıyoruz. Aramızdaki fark bu. Bir proje bitince öbür projeye geçiyoruz. Helikopterde Dr. Mehmet Demiroğlu, Genel Müdür Yardımcımız. Hürjet’te, Hürkuş’ta Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Doğan. MMU’da Genel Müdür Yardımcısı Dr. Uğur Zengin. İHA sistemlerini Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ömer Yıldız, uyduda Genel Müdür Yardımcısı Dr. Selman Nas ve merkezde üretimden sorumla genel müdür yardımcımız Prof. Dr. Fahrettin Öztürk var. Takımım on numara. Hepsi görevini başarıyla götürüyor. Hepsine teşekkür ediyorum.
Benim bir diğer şapkamda Savunma Sanayi İhracatçılar Birliği (SSI) şu anda dolarda yüzde 40 ihracat artışı var. Devrim bu aslında. Türkiye’ye şu an talep çok yüksek. Biz de şirket olarak bunu yerine getirmeye çalışıyoruz. Bir taraftan özgün ürün çıkarıp olanların da serisini, sayısını artırarak yapıyoruz. En güzel günlerimizi yaşıyoruz.
GLOBALE ÇIKMADAN SAVUNMA SANAYİ OLMAZ
Türkiye içinde savunma sanayi olmaz. Her bir savunma sanayi şirketi globale çıkmak zorunda. Benim müşteri hedefim dünyadır. İnsan kaynağım dünyadır. Teknoloji kaynağım dünyadır. Malezya’da mühendislerimiz var. Neden Malezya? Çünkü bu ülke elektronikte çok iyi. Dünya elektronik ihracatının yanılmıyorsam yüzde 13’ünü yapıyor. Dolayısıyla çok korkunç insan altyapısı var. Malezya uçak yapmıyor. Biz oraya mühendislik ofisi açınca uçak projemi götürüyoruz. Onlar da kendi teknolojilerini getiriyorlar. Pakistan’da varız mesela. Biz bütün dünyanın insan kaynaklarını kullanıyoruz ve kullanacağız. Dünyada artık savunma sanayi tarafında bizi tanıyorlar. Türkiye’yi tanıyorlar. Bu her ülke için geçerli. Ama daha çok üretmemiz gerekiyor, ona gayret ediyoruz.
Bizim yurt dışında devlet büyükleriyle de bazı pazarlıklarımız oluyor. Devlet büyükleri bizimle zaman pazarlığı yapıyorlar. “İki ay erken ver” diyorlar. Bu demek ki daha çok çalışmamız lazım. 18 Mart 2023 hedefimiz çok önemli. Önümüzdeki beş yıl çok can alan yıllar olacak. Dünyada savunma sanayi alanında kimi konuşuyorlarsa bizi de konuşacaklar.”